ÜÇÜ BİR ARADA; MAHVOLDUK İLK YARIDA!

Futbol çok farkı bir o kadar da enteresan bir oyundur.
Hele hele üç puanlı bir sistemde her an her şey olabiliyor, bunu yaşayarak her hafta farklılıkları ile öğreniyoruz.
Futbol öyle ciddiyetsiz adamların oynayacağı bir oyun asla değildir.
Futbol eğlenceli ve keyifli olduğu kadar da ciddi bir oyundur.
Futbol oynayan insanlar başta kendisine, takımına, rakibine, hocasına, seyircisine, yönetimine ve en önemlisi oynadığı ekmek yediği futbola saygılı olmalıdır.
Bunların hepsinin yapıldığı bir ortamda futboldan keyif alırsınız.
Bunun tersi ise size zül gelir huzursuz eder ve çileden çıkarır.
Tıpkı bu haftaki maçta yaşananlar gibi.
Pazar günü Van için çok önemli bir maç vardı şehrimizde.
Öyle maçlar var ki kazanırsanız ileriye dönük umutları arttırarak sizi şampiyonluğa götürür.
Öyle maçlarda var ki kaybetseniz, berabere kalsanız şampiyonluktan olacağınız maçlardır.
İşte bu maç öyle bir maçtı değerli futbolseverler.
Başta yönetim ve teknik heyet olmak üzere herkes 6 puanlık maç diyordu.
Rakip Diyarbekirspor'du ve iddialı bir takımdı.
Mutlak galibiyet parolasıyla çıkmıştı bu maça Büyükşehir Belediye spor.
Vanlı futbolseverler yağmura rağmen şampiyonluk umutlarını korumak ve takımına destek vermek için stadı doldurmuştu.
O altı yıldır söz verilip de yapılmayan stat değildi tabi ki.
Yıkık, çürük, dökülen, Van'a yakışmayan Vanlıyı misafirlerine karşı mahcup eden statta oynandı maç maalesef.
Maçı TRT şeş canlı veriyordu.
Ve alınacak bir galibiyet çok şeyi değiştirecekti şampiyonluk yolunda.
Yeniden havaya girmek için yeniden diriliş için yeniden şampiyonluk söylemleri ve şarkılarını söylemek için galibiyet gerekliydi.
Maçı 81.dakikaya kadarda 1-0- önde götürüyordu takımımız.
Ama evdeki hesap yine çarşıya uymadı.
Yani aklıma gelmeyen başıma geldi türküsünü yine söylemeye devam ettik maç bitiminde.
Öyle ki seyirciye stadı dolduran binlerce taraftara, yönetime, teknik heyete, Van Spor camiasına ve en önemlisi futbolun ahlakına saygısızlık edecek üç futbolcu hesapta yoktu.
Takım 1-0 önde oynuyor, Van Büyükşehir Belediye sporlu 10 numara Emrah Tacir, 7 numara Ali kuleli ve 15 numara Aykut Emre Yakut, maçın TV de canlı verildiğini de hesaba katınca, kendilerine oynamaya başladılar kişisel şova dönüştürdüler maçı.
Bu üç futbolcu yaklaşık 10 net pozisyonda takım arkadaşlarına pas vermeyerek bu takımın tabiri caizse evini yıktılar.
Maalesef Oyunu okuyamayan Nevzat Şipal hoca da bu oyuncuların yaptıklarına önlem alamadı ve seyirciler gibi oda izlemekle yetindi kaçan galibiyete ortak oldu.
Herkes şunu bilmeli ki bu takım eğer şampiyon olamayacaksa mutlaka birçok nedeni vardır ve nedenlerini bir başka yazımda dile getireceğim.
Şimdilik şunu söyleyeyim ki nedenlerden birisi bu üç futbolcunun bu maçta yaptığı sululuklar ve laubaliliklerdir.
Ancak şu da bilinmeli ki bu maçta son dakikada yenilen gol ve alınan sonuç ileriki maçlarda bu takımın gardını düşürecektir.
Şimdi kıymetli yönetici abilerden rica ediyorum futbolun ahlakı, yöneticiliğin bir duruşu ve anlamı varsa, o yönetimde boş koltuğu doldurmak için bulunmuyorsanız sizin de bu takım için acilen yapmanız gereken bir şey vardır.
 Bu üç futbolcu bu kentin futboldaki geleceğine bu maçta yaptıkları ile göz göre göre ihanet etmişlerdir.
Yani hiç kimseyi ciddiye almayarak, tınlamayarak bu yaptıkları ile şunu demek istemişlerdir, biz istediğimiz gibi oynarız önemli olan biziz bu takımın şampiyonluğu çok da umurumuzda değil demişlerdir.
Bu kadar keyfi ve sorumsuz davranan bu üç futbolcu derhal kadro dışı bırakılmalıdır.
Bunları kadro dışı bırakmayan hoca hemen istifa etmelidir çünkü onun da bu hatada payı olacaktır.
Eğer bunlar gerçekleşmiyorsa yönetim istifa etmelidir.
Sezon başından iyi denilen takım asla iyi değil.
Yok, efendim takım iyi de takım olamadık gibi ifadeler hikâyeden ibarettir.
Neredeyse ilk yarı bitiyor ortada takım diye bir şey yok.
Hem de bulunduğumuz grubun çok iyi takımlardan oluşmamasına rağmen.
Yani iyi takım kurulmamıştır.
Bu takım iyi top oynayamıyor başta forvet ve ileriye top taşıyacak orta saha futbolcusu olmak üzere bir çok pozisyonda iyi topçulara ihtiyaç vardır.
Hala umut vardır ve umutlar tükenmeden yani tren kaçmadan ciddi önlemler alınmalıdır.
Ve behemehâl bu takım oyun içinde disiplinli oyuncuları oynatmalıdır kendine değil takımına oynayacak adamlar gerek bu takıma.Bu seyirci süper ligde bulunan birçok takımın hayal ettiği seyircidir.
Hele aklı başında uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapacak, yani bazı milli maçların Van'da oynanacağı 40 bin kişilik kapasitede bir stat yapılırsa ve iyi yönetimle iyi bir Van spor takımı kurulursa yapılan stadın tamamen dolması bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.
Hatta sağlıklı, bilinçli bir yapılanma ile ileriye dönük büyük başarılara imza atacak takımın ve takımların kurulması hiç de uzak görülmemelidir.
Yeter ki birbirinin kuyusunu kazmayan, arkasından dedikodu etmeyen, hak etmediği halde torpille bir yerlere girmeye çalışmayan, işi bilenlerin görev aldığı bir seviyeye gelelim.
Hakkı sahibine teslim edersek birileri de sizin hakkınızı teslim edecektir.
Eğer torpille hak etmediğiniz yerlere gelmişseniz birileri de torpille sizi gönderecektir.
Unutmayınız sizin yaptığınız kulisleri başkaları da yapıyor.
İşi bilsin yada bilmesin biliyorsunuz bizde kriter liyakat değil.
Biraz yetki alan insanlar olur olmaz yerlere burnunu sokarsa, hele hele futbolun içine, yönetimlere kendi adamlarını sokmaya çalışırsa oradan başarı beklemek beyhudeliktir.
Örnekte görüldüğü gibi değerli futbol severler.
Allah aşkına bilmediniz işi yapmayın girişimde de bulunmayın.
Son olarak demem odur ki acil eylem planı hazırlayıp hemen devreye sokarsanız ilk yarıyı en az kayıpla kapatırsınız.
Yoksa birçok yılın heba olduğu gibi bu yılı da heba edeceksiniz.
Yazık olacak hem de çooook yazık.