Tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Van'da da Pazar günü kutlanacak olan Kurban Bayramı telaşı devam ediyor. Bayram öncesi vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan ve bayram boyunca kırmızı et tüketimi miktarı ve sıklığını dikkat çeken uzmanlar, özellikle kalp-damar, diyabet, hipertansiyon hastalarının beslenmelerine dikkat etmedikleri takdirde risk altına girebileceklerini vurguladılar.

Kurban Bayramı'nda et tüketimi ile birlikte tatlı tüketiminin de arttığını ifade eden uzmanlar, özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireylerin çok dikkatli olması gerektiğini söylediler.

Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığının arttığına dikkat çeken uzmanlar, bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastalarının risk altında olduğunu ifade ettiler. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğunu söyleyen uzmanlar, Kurban Bayramı'nda da sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmesi gerektiğini söylediler.

Kurban Bayramı'nda et saklama koşullarına yönelik yanlış ve eksik bilgi nedeniyle gıda zehirlenmesi vakaları yaşanabileceğini belirten uzmanlar, Kurban Bayramı'nda etin mutlaka 24 saat bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini ifade ettiler.

"ETLER 24 SAAT BEKLETİLMEDEN TÜKETMEMELİDİR"

Vanlılara önemli uyarılarda bulunan uzmanlar, "Bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketilir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaşatır ve midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletilmeden tüketmemelidir. Etler; büyük parçalar şeklinde değil; kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. Pişirme yöntemi olarak haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır" dedi.

"ETLER YIĞIN HALİNDE BUZLUĞA KONULMAMALI"

Kurbanlık hayvanların ilk kesildiğinde stresten dolayı etinin sert olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Bu etin 5 - 6 saat oda sıcaklığında güneş görmeyen bir alanda beklemesi gerekiyor. Çünkü hayvan kesildiğinde sıcaklığı 40 derecelerde oluyor. Yaklaşık 10 derecelik düşüş için bekletilmesinde fayda var. Sonrasında etler küçük parçalara bölünmeli. Dağıtımı yapılacağı da düşünülürse, kesimin hemen ardından et poşetlere konulmamalı. Sıcaklıkla birlikte et torba içinde yeşillenir ve zararlı hale gelir. Etin kullanım alanına göre planlanarak porsiyonlara bölünmesi gerekiyor. Buzun bir kez çözdürülmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, yeterli miktarın ayrılması yararlı olacaktır. Et, eğer buzluğa konulacaksa porsiyonlara ayrılmalı. Yığın halinde buzluğa konulmamalı ve buzlukta alt sıralara yerleştirilmeli. Buzluktan çıkarıldığında da buzdolabında çözülünceye dek bekletilmesi gerekir. Bu süreç çok önemli, oda sıcaklığında çözülmemeli. Çiğ et ile pişmiş et raflara konurken de dikkat edilmeli. Çiğ etler alt tarafta yer almalıdır. Çiğ et suyunun diğer pişmiş ürünlerle karışmamasına dikkat edilmeli. Yoksa mikroorganizmaların oluşumuna neden olunabilir ve gıda zehirlenmesine yol açabilir" ifadelerini kullandı.

Kaymakam Göktaş, kaza bölgesinde incelemede bulundu Kaymakam Göktaş, kaza bölgesinde incelemede bulundu

"TATLI TÜKETİMİNE DE DİKKAT ETMELİYİZ"

Bayramlarda et tüketimi yanında tatlı tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Uzmanlar, "Sağlıklı olan sütlü ya da meyveli tatlılardır. İçlerinde çok fazla yağ, şeker, un bulunan tatlılar ne yazık ki sağlıklı değil. Aşırı tatlı tüketimi kan şekerinde dalgalanmalara, hızlı acıkmaya ve daha fazla tatlı yeme isteğine neden olur. Bunun dışında çikolata, şeker ve tatlılar sindirim sistemini olumsuz yönde etkiler ve yorar.  Çok fazla et yediğimiz ya da çok fazla tatlı hamur işine yüklendiğimiz bir günün ertesi günü mutlaka çok sebze ağırlıklı beslenmeliyiz ve su tüketimimizi de 2,5 ila 3 litre üzerine çıkarmamız gerekmektedir. Uzun süren açlıktan sonra yediğimiz her şeyin yağ dönüşümü çok daha kısa sürede olacaktır ki; bunlar tatlı, pasta gibi karbonhidrat ağırlıklı gıdalar olursa buna dikkat etmemiz gerekir. Uzun süre aç kalmamalıyız. Gün içerisinde 3 saatten uzun süre aç kalmamız metabolizmamızı yavaşlatacağı için mutlaka yanımızda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmalıyız. Kuru kayısı, ceviz, fındık bizim için ideal seçimler olacaktır" uyarısında bulundular.

VAN BÖLGE GAZETESİ: FEHMİ TEKDUR