Eğitimle ilgili art arda üç yazı yazdım bin ah işittim. Sağlıkla ilgili geçen yazımdan sonra daha fazla insanla konuşmama neden oldu. Sordukça gördüm ki dertli insan oldukça çok.
Eğitimdeki duyarlı insanlar gibi sağlık sektöründe de dertli ve duyarlı kıymetlerin var oluşundan dolayı hem mutlu oldum hem de ileriye dönük umutlandığımı belirtmek istiyorum.
Kıymetli dostlar hakikaten mesele derin ve bunu anlayacak doğru insanlara ihtiyaç var.
Sağlık alanında birçok yetkili, duyarlı insanla görüştüm, beni arayanların sayısı da bir hayli çok oldu. Yetmiş doktorla görüştüm desem durum daha net anlaşılır. Görüştüğüm insanların konuşmalarından değerli notlar aldım bazı tıp dilinde anlamadığım teknik terimleri tekrar tekrar sordum benim dilimden konuşun hocalarım diye sitemlerimi de ilettim kendilerine tabi.
Zor bir meslek, meşakkatli bir yolculuk ister sağlık alanı.
Çok bilgi isteyen bir meslek dalı, aslında bilgi ile beraber çok sabırlı çok fazlaca da insan olmayı gerektiren bir iş doğrusu. Geçen haftaki yazımı okuyan bütün uzmanların yaklaşımı, dertleri aynı, aşağı yukarı aynı duygular aynı hassasiyetler var.
Konuştuğum sağlık sektöründen birçok insanımızın ağızbirliği etmişçesine ülkemizin bütün illerinde, hastanelerinde durum Van'dan farklı değil sözleri iç acıtıcı boyutta olsa gerek.
Ve en önemli sevindirici söylemleri gelin hep birlikte ülkemizin sağlığını bütün alanlarda düzeltelim ifadesi oldu. Elini taşın altına koyan ve daha da ne istenirse yaparım diyen insanını seven bu gönül dolusu değerler beni çok etkiledi dostlar.
Doktorlarımız başta olmak üzere sağlık alanına sağlığımız için ve değeri hak eden birçok şahsiyet için teşekkür etmek sahip çıkmak lazım.
Konuştuğum hocalarımıza, güzel Van'ımızın sağlık sorunlarıyla ilgili istişare edelim dedim, nezaketle lütfederek tabi ki dediler. Hocalarımızın söylemi şu, incitmeden neresinden konuşsak, insanların en temel hakkı olan sağlık meselesini, mahcup oluruz bu şehrin 5000 yıllık medeniyet tarihine utançla bakmayalım diyorlar. Bu ne güzel bir zarafet, nezaket değil mi?
Ben de aldığım notları sıralayayım dilerseniz dostlar…
Ülkemizde en fazla genç nüfus barındıran ilimizde yıllardır lafı meze ve reklam yapılan ama bir türlü oluşturulamamış olan Tüp Bebek Merkezi… Acaba sağlık yetkili ve yöneticileri ilimizde yılda kaç vatandaşın il dışına tüp bebek için gittiğini hiç araştırdılar mı? Kaç bin insan evini, arabasını, yıllarının birikimlerini satarak Van dışına maddi ve manevi külfetle evlat sahibi olmak için gitti biliyor muyuz? Kaç tane siyasetçimiz bunlar için iki kelam etti, üzüldü? Dertlendi? Bileniniz var mı?
Türkiye'de kadın ve erkeklerde en sık görülen kanserler meme ve prostat akciğer kanseriyken bizim İlimizde ve çevresinde Türkiye istatistiklerinin aksine kadın ve erkeklerde en sık görülen kanserin mide ve yemek borusu kanseri olduğu acı gerçeğini kaç kişi dile getirdi? Kaç siyasetçi veya yönetici bununla ilgili bir girişimde bulundu ve bunu kendine dert etti? Adeta bir salgın gibi bu kanserlerin artık 20-30'lu yaşlarda görüldüğü gerçeğini kendi yakınlarının başına gelmeden dile getirme vicdan ve vizyonunu ne zaman gösterecekler? Tuzlu peynir ve balık, içtiğimiz sıcak çay yâda suyumuzda bulunan arsenik midir neden? Yoksa yüreğimize ve aklımıza sinen sorumsuzluk mu?
İlimize 70 doktor atadık diye reklam yapanların bu doktorların her bakanlık kurasında zaten atandığını ve büyük bir kısmının pratisyen hekim olduğunu bilmediğini varsayalım; peki ya nerdeyse bir kadın doğum doktoru başına yirmi bin kişi düştüğü ilkel gerçeğini de mi bilmiyorlar? Özellikle Çocuk yan dal bölümlerinde (çocuk nöroloji, çocuk gastroenteroloji,çocuk yenidoğan,çocuk yoğun bakım,endokrinoloji,enfeksiyon allerji vs ) , romatoloji gastroenteroloji el cerrahisi gibi daha birçok bölümde doktor başına yıllık 500 bine yaklaştığını, düştüğünü ve randevu alabilmek için ancak hastanede üst düzey bir yönetici yakını olmanız gerektiği gerçeğini de mi bilmiyorlar? Evet bilmiyorlar çünkü kendi işleri olunca bir telefon ile yapabiliyorlar fakat şuan ilimizde birçok bölümde randevu alma sürelerinin ayları geçtiğinden ve Ultrasonografi,tomografi ve MR randevularının ayları geçtiğinden bihaberler…
Üniversite hastanesinin bina, hastane kompleksi yatak sayısı ve kapasitesi olarak yetersiz kalması, bölge hastanesinin ise aksine yer değil insan kaynağı ve hekim sıkıntısının olduğunu, iki kurumun tüm kaynaklarını tarafsızca ve halkın faydasına kullanması gerektiğini öngörecek kimse yok mu bu memlekette? Atıl kalmadan önce Türkiye'nin en fazla fatura kesen özel hastanelerinden biri olan İstanbul hastanesi binasının ameliyathaneleri, yoğun bakımları, anjiyo ünitesi ve özel servisleri ile etrafındaki eczacı, esnaf, lokantacısını da mı anlatmıyor kimse bunlara? Üniversitenin derhal orayı işletmesi ve Bölge hastanesinin ise bölük pörçük olmuş (askeri hastane, İstanbul hastanesi ,külliye ,16 yataklı cezaevi hastanesi) hizmet alanını rahatlatmak gerektiğini anlamak ne kadar zor olsa gerek.!?
Hastanelerin yönetimsel sıkıntılarının artması ve borç batağında olması, özellikle ciddi ve spesifik tedavi yöntemlerinde kullanılan malzemelerin temin edilememesi ( nükleer tıp, kalp damar cerrahisi ,kardioloji anjıo malzemeleri ) kimsenin canını acıtmıyor mu ? Van'da nükleer tıp bölümünde sadece bir merkezde bir doktor tarafından bakılan kanser hastalarına çekilen Pet filmine ilaç veya randevu olmaması nedeniyle günde kaç kişi kanser hastasını arabasının arkasına uzatıp Erzurum, Diyarbakır, Malatya'ya gidiyor haberimiz var mıdır acaba? Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu işte vebali olanların odunu çok olacak gibi görünüyor.
Yine ülkemizde doğum oranın en fazla olduğu ikinci il olarak yenidoğan küvez sayısının yetersiz olduğu, günde kaç ambulansın il dışına bir avuç bebeği saatlerce süren sarsıntılı ambulans yolculularıyla sevk ile taşıdığı sorusunu elitler nerden bilecekler?
Diş hekimi ve diş ünite sayılarının yetersizliği ,randevu sürelerinin uzunluğu,112 ambulans istasyonlarının yetersizliği ve ilçelerde artırılması gerektiği söylendi mi acaba Bakan beyle objektiflere poz verirken ???
Tüm bu nedenlerden ötürü il dışı sevk koordinasyonunda bozukluk ve il bünyesinde hizmet eksikliği nedeniyle 2016-2017 yıllarına göre il dışı sevk oranlarında ciddi bir artış var mıdır? Varsa nedeni nedir konuşuldu mu?
Hastanelerdeki liyakatsiz atamalar, temizlik, yemekhane, çalışan ve hasta memnuniyetsizliği gibi nedenlerden oluşan Cimer Bimer 184 SABİM ve hasta hakları şikâyet oranları neden Van sağlık geçmişi tarihinde bu kadar artmıştır?
Van bölge hastanesinde mecburi hizmet süresinin 550 günden 400 güne düşürülmesi sonrası yüzden fazla doktorun aniden ilimizden ayrılmasına iradesiz kalan il siyaseti kendi yakınlarını Ankara dışında tedavi ettirmedikleri için mi duyarsız kaldılar acaba?
Van sağlık sektörü aslına bakarsanız hep Fetövari bir geleneğin iradesi ile kadrolaşmış, 15 Temmuz sonrası bu kadrolar kendilerini sakal şekli değişerek meşrulaştırmış ve hala ilin sağlık yönetiminde kaderini tayin etmektedirler. Peki nedir çözümü derseniz tek bir şey yeter derim ; dertlenmek ,tasalanmak ,iyileştirmeye iştahlı olmak derim bunlar içinde samimi olmak gerek….!!!
En azından 70 doktor atmasının rutin olduğunu bilelim. Ve 70 doktorun gerçeğine dönelim:
DURUM VAHİM, bilelim!...