Arnavutköy Belediyespor karşısında yaşanan puan kayıpları bir kez daha gösterdiği ki, sezon başı atılan yanlış adımların meyvelerini yiyoruz yemeye de devam edeceğiz.

Rakip zayıf ve 10 kişi kalmasına rağmen, sen oyun içinde oyunu okuyarak hamleler yapıp, oyun anlayışında değişiklikler yaparak, bu maçı kazanamıyorsan kusura bakma ama demek ki bu iş senin işin değil.

Deplasmanda Arnavutköyspor'a konuk olan temsilcimiz Vanspor, ne yazık ki yaklaşık 50 dakika 10 kişiye karşı oynamasına rağmen galip gelmeyi beceremedi. Son yılların en pahalı takımı, bu maçla birlikte son yılların en kötü takımı olmaya devam etti.

Geride kalan 7 haftalık maratonda 12 puan kaybı yaşayan ve 5 haftadır galibiyet yüzü görmeyen Vanspor, kaybedilen bu puanları nasıl telafi edecek? Bu gidişle, bu oyun anlayışıyla inanın etmesi de çok zor. Çünkü ne rakiplerini, ne de rakibin olmayan takımları geçemiyorsun.

İçeride kayıp, dışarıda kayıp. Kısacası ilk 7 haftalık maraton sonunda ortada büyük bir istikrarsızlık ve başarısızlık var. Peki, bunun faturası kime çıkacak?

Görünen o ki yeni teknik kadro da çare olmadı, olamayacak gibi de görünüyor. İnanın olamazda. Yeni teknik kadrosuyla Vanspor 2 maçta 5 puan kaybı yaşadı. Hele hele bu maç kesinlikle 3 puanlık bir maçtı. Ne yazık ki teknik kadronun oyun anlayışı ve futbolcuların beceriksizliği sayesinde 2 puan güme gitti.

İnanın rakip takım kırmızı kart görmese Vanspor maçtan puansız ayrılacaktı. Bu kötü gidişat sadece teknik kadro ve takıma yazmaz, yönetime de yazar.  Çünkü Yönetimde de hatalar vardır. Yönetimde kaç kişi işin ehli? Bence kulüp Başkanı Erol Temel'in bu takımın uyanması ve kendine gelmesi için köklü bir değişim ve radikal kararlar alması şarttır.

Yoksa bu gidişatın sonu bence hüsran olur. Sezon başı güven veren takım, gelinen nokta itibariyle güven vermeyen bir takım konumuna gelmiştir.

Çok şey yazmaya gerek yok. Her şey ortada. Lider ve yakın takipçisiyle aramızda 10 puanlık bir fark ve gardı düşmüş bir takım…

SALİH DENİZ