Van'da 2010 yılından itibaren her sene Kültür ve Turizm Bakanlığının özel izinleriyle Akdamar Adası ve Anıt Müzesi'nde düzenlenen ayinin 12'ncisi için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.

İnanç turizminin en önemli merkezlerinden biri olan Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi, Pazar günü 12'nci ayine ev sahipliği yapacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle 2010 yılından bu yana eylül ayında gerçekleştirilen ayin için hazırlıklar tamamlandı.

Bu kapsamda Van Valiliği koordinasyonunda diğer ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlar Pazar günü kutlanacak olan ayin kapsamında çalışmalarını sürdürüyor.

Akdamar Kilisesi'nde Pazar günü yapılacak ayine, üst düzey Ermeni din adamlarının yanı sıra Türkiye'nin birçok ili ile yurt dışından kişilerin katılmasını bekleniyor.

2010 yılından itibaren her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayıyla Ermeni Patriği tarafından eylül ayının ilk haftasında yapılan Ermeni ayininin bu yıl 12'ncisi düzenlenecek. 12'nci ayin kapsamında Ermeni Patriği tarafından adada gerekli düzenlemeler yapıldı ve Pazar günü gerçekleştirilecek olan ayin öncesi son hazırlıklar tamamlandı.

Van'da bu yıl yapılacak olan 12'nci Ermeni ayini için valilik koordinasyonunda tüm güvenlik önlemleri alırken, hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde gerekli tedbirler alındı.

Eksikliklerin oluşmaması için çalışmalar sürerken, ayine yoğun katılımın olması bekleniyor. Akdamar Adası'ndaki ayinin 11.00 ile 14.00 saatleri arasında gerçekleştirilmesi bekleniyor.

AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ

Gevaş İlçesi'nin sınırları dahilindeki Akdamar Adası'nda yer almaktadır. Adanın güneydoğusuna kurulmuş olan kilise, Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde; batısındaki jamaton 1763 tarihinde; güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir. Kuzeyindeki şapelin ise, tarihi bilinmemektedir. İlk yapıldığında saray kilisesi olan yapı, sonradan manastır kilisesine dönüştürülmüştür. 2007 yılında geçirmiş olduğu restorasyon sonucunda Anıt Müze olarak hizmete girmiştir. Kilise, mimarisi yanında dış cephelerindeki figürlü taş plastiği ile dikkat çekmektedir. Plan bakımından merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç plana sahiptir. Orta mekan yüksek kasnaklı, içten kubbe, dıştan piramidal külahla örtülüdür. Kubbenin yüksek tutulması kilisedeki dikey etkiyi açıkça ortaya koy maktadır. Kiliseye batı ve güneyden birer kapı vasıtasıyla girilmektedir. Kilisenin çevresi daha sonraki dönemlerde ilave edilen yapılarla kuşatılmıştır. Kilisenin figürlü repertuarı oldukça zengindir.

DSİ Genel Müdürü Balta: Su Vatandır DSİ Genel Müdürü Balta: Su Vatandır

Bunun yanında İncil ve Tevrat'tan alınmış çeşitli sahneler bulunmaktadır. Yunus Peygamber'in denize atılması, Hz. Meryem ve kucağında İsa, Adem ile Havva'nın Cennet'ten kovulması, Hz. Davut ile Kral Goliat'ın mücadelesi, Samson Filistinli ikilisi, ateşte üç ibrani genci, Aslan ininde Daniel sahneleri bunların başlıcalarıdır. Batı cephede Kral Gagik'i kilise maketini sunarken gösteren bir sahne yer almaktadır. Dört yöndeki alınlıklarda İncil yazarları boydan tasvir edilmiştir. Bunlardan başka cephenin alt ve üst kesimlerinde, asma sarmaşığından oluşan kuşaklar dolanmaktadır. Bu kuşakların içlerinde çeşitli dünyevi sahneler işlenmiştir. Av sahneleri, çeşitli hayvanlar, güreşçiler ve sarayla ilgili bir çok sahneye yer verilmiştir. Ayrıca doğu cephenin tam ortasında asma sarmaşığı bordürünün içerisinde Abbasi Halifesi Muktedir başı haleli, bağdaş kurmuş vaziyette bir elinde kadeh, diğer elinde üzüm tutar vaziyette, tasvir edilmiştir. Dini ve dünyevi sahnelerden başka, hayvan figürleri yönünden de bir çeşitlilik göze çarpmaktadır. Aralarda serbest biçimde, asma sarmaşıkları içerisinde ve çatıların alt kesimlerinde bu zengin hayvan figürlerini görmek mümkündür.

Manastır topluluğunun tarihi IX. yüzyıla kadar inmektedir. Daha sonra 1462'de yenilenen kilise, 1703'teki depremde zarar gördüğünden 1712-1720 tarihleri arasında tekrar onarım geçirmiştir. Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alana oturmaktadır. Ortadaki merkezi kubbe, batıdan iki serbest ayak ve doğudan apsis duvarına dayanan dört yöndeki kemerlerle taşınmaktadır. Doğudaki apsis beş köşeli olup, iki yanında hücreler bulunmaktadır. Batı taraftaki haç kolunu örten kubbe ise, kaburgalı olarak düzenlenmiştir. Merkezi kubbe dışa yüksek kasnaklı piramidal bir külah şeklinde yansımıştır. Batı ve kuzey cepheye açılmış iki kapı vasıtasıyla giriş sağlanmaktadır. Bunlardan batıdaki portal şeklinde bir düzenleme göstermektedir.

Kesme taş malzeme kilisenin tamamında kullanılmıştır. Batı tarafına eklenen jamaton ise, kare planlı ve dokuz bölümlü olarak düzenlenmiştir. Bölümlerin üzeri aynalı çapraz tonozlarla örtülmüştür. Batı cephesindeki dışa taşıntılı girişin üzeri çan kulesi olarak tertip edilmiştir. Alttaki kapı mukarnas kavsaralarıdır. Bu kısımda da yer yer iki renkli düzgün kesme taş malzeme görülmektedir. Kilisenin içerisini de günümüzde büyük ölçüde bozulmuş olan freskler süslemektedir. Bu fresklerde genel olarak Hz. İsa ile ilgili konular işlenmiştir. Düzgün kesme taş malzemeyle inşa edilen yapıda, dış cepheleri süsleyen mimari plastik, kiliseye etkin bir görünüm kazandırmaktadır. Abbasi yoluyla Orta Asya Türk sanatı etkilerini de üzerinde barındırması önemini arttırmaktadır.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ