Pazartesi gününden bu yana abluka altındaki olan, su, gıda ve yakıt girişi tamamen engellene Gazze için kentteki camilerde İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılınarak dua edildi.
Öte yandan cami önlerinde STK'lar tarafından yapılan açıklamalarda İsrail'in saldırıları sert bir dille kınandı. Bu kapsamda Hz. Ömer Camii önünde bir araya gelen Köklü Değişim Dergisi Van Temsilciliği üyeleri ve Ulu Camii önünde bir araya gelen Hüda-Par'lılar cemaatin katılımıyla basın açıklaması düzenledi.
ÖZTÜRKÇÜ: "İSRAİL NE KADAR GÜÇSÜZ VE KORKAK OLDUĞUNU DÜNYAYA GÖSTERDİ"
Hz. Ömer Camii önünde bir araya gelen Köklü Değişim Dergisi Van İl Temsilciliği adına açıklarda bulunan Okan Öztürkçü, "Filistin'de Mücahitler dün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gasıp Yahudi varlığı "İsrail"e yönelik "Aksa Tufanı" adını verdikleri bir harekât ile füze saldırıları gerçekleştirdiler. Bu saldırılar karşısında aciz kalan gasıp Yahudi varlığı olağanüstü vaziyet almak ve yedek askerlerini göreve çağırmak zorunda kaldı. Gasıp Yahudi varlığını bu kadar telaşlandıran bir avuç Müslüman'ın mukavemetinden başkası değildir. Müslümanların bugünkü saldırıları neticesinde mübarek topraklarda olup bitenler, Yahudi varlığının acizliğini, askeri gücünün zayıflığını; sayı ve teçhizat ne olursa olsun bir avuç Müslüman'ın karşısında karşılık veremediğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamıştır. Tam yetmiş beş yıldır Arap yönetimlerinin korkaklığından, Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki yöneticilerin sessizliğinden cesaret alarak her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı "İsrail" bu defa Müslümanların saldırıları karşısında çaresiz kaldı ve köşe bucak kaçmaya çalıştı. Yıllardır Arap rejimlerin gölgesine sığınan ve onların gölgesinde güç gösterisi yapan gasıp Yahudi varlığı "İsrail" aslında ne kadar güçsüz ve korkak olduğunu böylece tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldu" dedi.
ÖZTÜRKÇÜ: "İSRAİL'İN TEMSİLCİSİNİN KANLI ELLERİNİ SIKMANIN ŞERAN HARAM OLDUĞUNU SÖYLEDİK"
Kudüs ve Mescidi Aksa'nın kınama mesajları ile İslam konferansı örgütünün kınama içerikli sonuç bildirgeleriyle kurtulamayacağını belirten Öztürkçü, "Kendi peygamberlerinin diliyle lanetlenen bir kavim olan Yahudiler, mübarek topraklarda yıllardır fesat saçıyor, Mescidi Aksa'yı kirletiyor ve Filistinli kardeşlerimizi katlediyorlar. Bütün bunları yaparken de çevresindeki işbirlikçi ve kiralık rejimlere güveniyorlar. Eğer ki bu rejimlerin ihaneti, alçaklığı ve zilleti olmamış olsaydı, Yahudiler kutsal Mescidi Aksa'da asla taşkınlık yapamazlardı. Bizler bu meydanlardan birçok defa Müslümanlara her türlü zulmü yapan dahası Müslümanları her fırsatta katleden terör varlığı İsrail'in temsilcisinin kanlı ellerini sıkmanın şeran haram olduğunu söyledik. Yine bu meydanlarda terör varlığıyla, Müslümanların katiliyle anlaşmanın, işbirliği yapmanın ve de onları topraklarımızda ağırlamanın; O mübarek toprakları kanlarıyla sulayan şühedaya, yüz yıllarca o topraklara sadakat gösteren ecdada ihanet olduğunu haykırdık. Evet, elde edilecek birkaç dünyalık menfaat uğrunda Allah'ın etrafını mübarek kıldığı Mescidi Aksa topraklarından vazgeçmek, Allah'a, Rasünü'ne, İslam'a ve müminlere ihanettir. Ey Müslümanlar! Yine bizler Kudüs ve Mescidi Aksa'nın kınama mesajları ile İslam konferansı örgütünün kınama içerikli sonuç bildirgeleriyle kurtulamayacağını, Birleşmiş Milletler kararlarına atıf yapmakla asla bu zulmün sona ermeyeceğini haykırdık. Allah, melekleri ve müminler şahittir ki bu meydanlardan iki devletli çözümün Amerika'nın şerir bir planı olduğunu deşifre ettik" diye konuştu.
ÖZTÜRKÇÜ: "MESCİDİ AKSA'YA ASLA İHANET ETMEDİK"
Zulme alkış tutanlardan olmadıklarını söyleyen Öztürkçü, "Bütün bunları haykırdığımız gibi esasi çözümü de ortaya koyduk. Kudüs'ün ve Mescidi Aksa'nın ancak orduları harekete geçirerek gasıp Yahudi varlığından temizlenebileceğini söyledik. Evet, bizler söz konusu Mescidi Aksa ve değerlerimiz olduğunda her daim rüştümüzü ispat ettik elhamdülillah. Yöneticiler gibi Mescidi Aksa kırmızıçizgimizdir diyerek gasıp Yahudi varlığının temsilcilerinin kanlı ellerini sıkmadık. Zulme alkış tutanlardan olmadık. Reel politiğe değerlerimiz kurban vermedik. Kısacası Mescidi Aksa'ya asla ihanet etmedik. Yöneticiler Mescidi Aksa'ya sahip çıkmasalar da bizler sahip çıkmaktan asla vaz geçmedik. Bugün gasıp Yahudi varlığının işgal ettiği topraklar bizim yani İslâm ümmetinindir… Ve bizler topraklarımızla alakalı yapılan hiçbir zillet anlaşmasını, topraklarımızı gasp eden kâfirlere şirin görünmek adına yapılan hiçbir görüşmeyi tanımadık ve tanımıyoruz. Bizler ne pahasına olursa olsun Mescid-i Aksa'dan vazgeçmeyecek olan İslâm ümmetiyiz. Nasıl olur da zillete rıza gösterebiliriz ki?! Nasıl olur da normalleşmeye rıza gösterebiliriz ki? Çünkü biz, bir avuçken dahi imanlı yüreklerle Bedir'de müşrikleri bozguna uğratan ümmetiz. Biz, Hayber'de Yahudilerin yüreklerine İslâm'ın izzetini kazıyan ümmetiz. Biz, Sasani topraklarında, Rumların diyarında, Bizans'ın surlarında Kelime-i Tevhid sancağını dalgalandıran ümmetiz. Bizler, yöneticiler tek tek normalleşme yarışına girerlerken, gasıp Yahudi varlığı tarafından gönderilen yardımları dahi kabul etmeyen ve "İsrail"i azılı düşman görecek kadar izzetli ümmetiz. Biz, insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet, ümmeti Muhammediz. Ümmeti Muhammed ise zillete asla razı gelmez. Şimdi sıra sizde ey yöneticiler! Şimdi tıpkı İslam ümmeti gibi sizin de rüştünüzü ispat etme vaktidir. Şimdi sıra sizde ey komutanlar! Daha ne kadar ordularınızı kışlalarda bekleteceksiniz?! Sınırlı imkânlara rağmen bir devlet gücüne sahip olmayan Mücahidlerin, Müslümanların neler yapabildiklerini gördünüz. Ve siz isterseniz gasıp Yahudi varlığını haritadan silebilecek güce ve imkana sahipsiniz. Mescidi Aksa'yı işgalden kurtararak sizden sonra gelecek olan nesillere ve tarihe isimlerinizi altın harflerle yazdırabilirsiniz. İşte size tarihi bir fırsat! Bu tarihi fırsatı değerlendirerek; Allah, Rasulü ve müminler nezdinde makamınız yücelsin istiyorsanız şimdi Orduları Aksa'ya hareket ettirme zamanıdır. Siz hareket edin Müslüman Türkiye halkı atacağınız adımda sizinle olacaktır. Haydi! İslam beldelerinin yöneticileri ve ordu komutanları! Tarihi fırsat sizi bekliyor! Mücahidlerin gösterdikleri cesaret sizleri de cesaretlendirsin. Harekete geçin ve sorumluluğunuzun gereği gasıp Yahudi varlığını haritadan silip süpürün. Mescidi Aksa için, Allah için harekete geçin" ifadelerini kullandı.
ÖZTÜRKÇÜ: "MESCİDİ AKSA'YI SAHİPSİZ VE YARDIMSIZ BIRAKACAK OLURSANIZ BU VEBAL SİZE YETER"
Öztürkçü açıklamasının devamında, "Allah için harekete geçin ki Mescidi Aksa gasıp Yahudi varlığının necis postallarından tamamen arınsın ve özgürlüğüne kavuşsun. Mescidi Aksa için ordularınızla sefere çıkın ki sefer sizden, zafer Allah'tan olsun. Etrafını Rabbimizin mübarek kıldığı Mescidi aksa için harekete geçin ki tarih sizi asrımızın Selahaddinleri diye yazsın. Ancak bu çağrımıza icabet etmeyecek olurda Mescidi Aksa'yı sahipsiz ve yardımsız bırakacak olursanız bu da vebal olarak size yeter. Son olarak sana gelince ey gasıp yahudi varlığı "İsrail"! Buradan sana sesleniyoruz! Özünde yeryüzünün en korkak mahlûkları olan sizleri; mevcut yöneticilerin sizinle olan dostlukları, işlediğiniz katliamlara, yaptığınız zulümlere karşı sessiz kalışları, size olan misafirperverlikleri cesaretlendirdi. Onların dostlukları sakın ama sakın sizi cesaretlendirmesin ve aldatmasın. Evet, bütün samimi çağrılarımıza rağmen bugün Mescidi Aksa'yı sahipsiz bırakan yöneticilerimiz, ordularını kışlalara hapseden komutanlarımız olabilir. Ancak Allah'ın vaadi ve Rasulü'nin müjdesi olan Raşidi Hilafet Devleti ikame edildiğinde; İzzeti sömürgeci kâfirlerin yanı başında değil, sadece Allah katında arayan liderlerimiz olacak. Katilleri topraklarımızda ağırlayan değil, bugüne kadar kardeşlerimize yapılan zulümlerin hesabını soracak yöneticilerimiz olacak. Kışlalara hapsedilmiş değil, gasp edilmiş topraklarımızın özelde de Mescidi Aksa'yı işgalden kurtarmak için hareket eden ordularımız olacak. İşte o zaman yenileceksiniz! Tıpkı Hayberde'ki gibi hezimete uğrayacaksınız! Vallahi yenilecek ve süprüleceksiniz. 'Ne zamanmış o? diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek.'[İsra 51]" ifadelerine yer verdi.
BOR: "GAZZE'DE YIKIM, ÖLÜM, VAHŞET, KATLİAM VAR"
Ulu Camii önünde Hüda-Par tarafından düzenlenen basın açıklamasını ise, İpekyolu İlçe Başkanı Bedri Bor okudu. Cemaatin de yoğun katılım sağladığı basın açıklamasını okuyan Bor, "Gazze'de yıkım, ölüm, vahşet, katliam var. Gazze'nin üstüne bombalar yağıyor. Gazze'de elektrik yok, su yok, yiyecek yok, yaşama hakkı yok. Gazze'de sadece vahşi bir soykırım var. Masum çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, ihtiyarlar ölüyor ve bunların toplamı olan siviller ölüyor. Hastanelerde yer yok, yoğun bakımlar işlevsiz, jenaretörlerin yakıtı bitti. Bugün Gazze'de insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet yaşanmaktadır. Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan Siyonist işgal rejimi, bütün dünyanın gözü önünde Gazze'de soykırım uyguluyor. Ama İslam alemi sessiz, Dünya sessiz, sözde insan hakları savunucuları başını kuma gömmüş durumdadır. Siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Filistin'e sahip çıkın. Son aylarda Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen terör şebekesine dünyayı dar eden Filistinli kardeşlerinize sahip çıkın. O kutsal mekânda Filistinli gençlerin direnişine sahip çıkın. Ümmetin yetimleri olan Filistinlilerin bağrından çıkan mücahitlerin direnişini destekleyin. Siyonist işgalci çetelerin burunlarını yere sürten, korkaklıklarını bir kez daha ortaya çıkaran Filistinli mücahitlere sahip çıkın" dedi.
BOR: "FİLİSTİN HALKINA YAPILAN ZÜLÜM KABUL EDİLEMEZ"
Mescid-i Aksa'nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Başkan Bor, "Siyonist işgal rejiminin yenilmez denilen ordularının, delinmez denilen demir kubbelerinin, kendilerinden habersiz kuş uçmaz denilen istihbarat örgütlerinin dünyanın gözleri önünde zelil olduğu manzaraya yıllardır hasret kalmıştık. Hepimizin yüreğini ferahlatan bu görüntüleri sağlayan ve işgalci rejimi tüm dünyaya karşı rezil eden kahramanlara selam olsun. "Aksa Tufanıyla" şoka giren Siyonistlerin Ebrehe kibrini, yerle bir eden çağın ebabillerine selam olsun! Mescid-i Aksa ve onu koruyan Filistin halkı ümmetin namusudur, ümmetin onurudur ve bizim kırmızı çizgimizdir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onlara sahip çıkacağız. Ancak bugün her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyaçları var. 1948'den bugüne Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam son safhadadır. Siyonist terör şebekesi yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'de sivil yerleşim yerlerini aralıksız bombalayarak kelimenin tam anlamıyla soykırım gerçekleştiriyor. Bütün dünyanın gözü önünde yaşananların tek sorumlusu Filistin'i işgal eden, on binlerce kişiyi katleden, milyonlarca kişiyi sürgün eden, Mescid-i Aksa'ya defalarca alçakça saldırılar düzenleyen Siyonist işgalci çetelerdir. Filistin halkına yapılan zülüm kabul edilemez" diye konuştu.
BOR: "CANIMIZLA, KANIMIZLA, MALIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ"
Filistin halkının yalnızca kendi topraklarını savunduğunu belirten Başkan Bor, "Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci Siyonistler, mazlum Filistin halkını acımasızca katletmekte ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslüman ülkeler ekonomik ve askeri olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeyle devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. Buradan Dünya Müslümanlarına sesleniyoruz! Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm Müslümanlara sesleniyoruz! Filistin halkına sahip çıkın. Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen Mücahitlere sahip çıkın. Bir avuç inanmış mücahidin neler yaptığını ve neler yapabileceğini hepiniz gördünüz. Bu nedenle ulusal çıkarlarınızı bir tarafa bırakıp Kudüs'ün özgürlüğü için bir araya gelin ve tüm imkanlarınızı seferber edin. Bu vesileyle ehli vicdan herkesi, Gazze'de bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan vahşete ve soykırıma dur demek, Filistin halkının yalnız olmadığını bütün dünyaya haykırmak ve Siyonist rejimi lanetlemek adına 15 Ekim Pazar günü Saat 13.00'te Diyarbakır İstasyon meydanında düzenlenecek olan Mitinge davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Her iki camii önünde Filistin halkı için yapılan duaların ardından, kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.
VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ