Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinin konusunu 'İsraf, Tüketirken Tükenmek' olarak belirleyerek, israfa dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 81 ilde Cuma hutbesinin konusunu 'İsraf, Tüketirken Tükenmek' olarak belirledi. 81 ildeki tüm camilerinde vatandaşlara dünyadaki nimetlerin emanet olduğu, israf etmemek gerektiği anlatıldı.

Söz konusu Cuma hutbesinde, günümüzde israfın, yemeden içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, emekten enerjiye kadar pek çok alana yayıldığına dikkat çekilirken, dünyanın farklı bölgelerinde bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar varken başka bölgelerde tonlarca ekmek ve gıdanın sorumsuzca çöpe atıldığını vurgulandı.

Doğu Blockchain topluluğu ‘TON Blockchain’ için bir araya geldi Doğu Blockchain topluluğu ‘TON Blockchain’ için bir araya geldi

En yaygın israf çeşitlerinden birisinin de sağlık ve zaman israfı olduğuna dikkat çekilen hutbede, dünyaya ve ahirete hiçbir katkısı olmayan zararlı alışkanlıklarla bedeni ve ruhu tehlikeye atmanın sağlığın israfı olduğu belirtildi.

"ALLAH VE RESÛLÜNÜ TANIMADAN GEÇİRİLEN BİR ÖMÜR, İSRAF EDİLMİŞ BİR ÖMÜRDÜR"

Okunan Cuma hutbesinde, "Günümüzde israf, yemeden içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, emekten enerjiye kadar pek çok alana yayılmıştır. Ne hazindir ki, dünyanın farklı bölgelerinde bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar varken başka bölgelerde tonlarca ekmek ve gıda sorumsuzca çöpe atılıyor. Kimi yerlerde içecek bir damla su bulunamazken başka yerlerde hayat kaynağımız sular hesapsızca israf ediliyor. Oysa ayet-i kerime gayet açıktır: "Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar." Peygamber Efendimiz (sas) ise şöyle buyurmaktadır: "Kibre kapılmadan ve israfa kaçmadan yiyin, sadaka verin ve giyinin!" En yaygın israf çeşitlerinden birisi de sağlık ve zaman israfıdır. Dünyamıza ve ahiretimize hiçbir katkısı olmayan zararlı alışkanlıklarla bedenimizi ve ruhumuzu tehlikeye atmak, sağlığın israfıdır. Ömür sermayemizi Rabbimizin razı olmadığı söz ve davranışlarla heba etmek, vaktin israfıdır. Sağlığın ve zamanın önemine Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle dikkat çekmektedir: "İki nimet vardır ki insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır. Bu iki nimet, sağlık ve boş vakittir." İsrafın öyle bir çeşidi vardır ki bütün israfların temeli ve en büyüğüdür. O da kainatın kendisine emanet edildiği insanın israfıdır. Bilinmelidir ki, yaratılış gayesinden uzak bir hayat süren her insan, kendini israf etmiştir. Allah ve Resûlünü tanımadan geçirilen bir ömür, israf edilmiş bir ömürdür.  İman, ibadet ve güzel ahlaktan yoksun yaşanan bir hayat, israf edilmiş bir hayattır. Bugün, hemen her birimizin şikayetçi olduğu israf türlerinden birisi de çevrenin ve doğal kaynakların israf edilmesidir. İnsanoğlunun doymak bilmeyen istekleri, aşırı tüketim ve israf alışkanlığı hayatımızı zorlaştıran, dünyamızı kirleten nice çevre sorunlarına sebep olmaktadır. Sınırlı kaynaklarımızın sınırsızca israf edilmesi bir ahlak sorunudur ve tedavi edilmesi gereken manevi bir hastalıktır. Bu hastalıktan kurtulabilmenin yolu ise, Peygamber Efendimiz (sas)'in tüketim ahlakını ve tasarruf anlayışını hayatımıza hakim kılmaktır. Hayatımızın her alanında israfın yerine tasarrufu hâkim kılalım; tüketirken tükenmeyelim. İsrafı önlemeye kendimizden ve ailemizden başlayalım. Bir lokma ekmeğimiz çöpe gitmesin. Bir damla suyumuz boşa akmasın. Enerjimiz boşa harcanmasın. Vaktimiz heder olmasın. İlmimiz, emeğimiz ve birikimlerimiz, hâsılı insanımız israf olmasın. Unutmayalım ki, israf sebebiyle sadece paramız, malımız ve mülkümüz yok olmuyor. Umutlarımız ve yarınlarımız da yok olup gidiyor. Hutbemi Peygamber Efendimiz (sas)'in şu uyarısıyla bitiriyorum: "İnsanoğlu kıyamet günü ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından, öğrendikleriyle amel edip etmediğinden hesaba çekilmedikçe yerinden asla kımıldayamayacaktır" ifadelerine yer verildi.

VAN BÖLGE GAZETESİ: FEHMİ TEKDUR