VAN'A ÖZEL KARANTİNA MI GELİYOR?

Bazen sözün tükendiği anları yaşarsınız ya Van olarak tam da o noktadayız. Bu ne aymazlık Allah aşkına? Hiç mi ailelerimize, çocuklarımıza, insanlığa karşı sorumluluğumuz merhametimiz kalmadı.
 Anlaşılan biz salgın ile henüz muhatap olmadık gibi. Görünen tablo bunu gösteriyor.

Gerçeğimiz ise koronavirüsten çok gamsızlık, sorumsuzluk ve maalesef hala salgının ciddiyetini kavrayamayışımızdır.
Bu aynı ölüm hâline benziyor. Hani hepimiz öyle ya da böyle ölümün ne olduğunu biliriz. Etrafımızda da kaybettiğimiz yakınlarımız olmuştur veya duymuşuzdur. Bazımız ölümle burun buruna da gelmiş olabiliriz. Veya tabut taşıyanlarımız, vefat edenin üzerine toprak atanlarımız da olmuştur. Amma gelin görün ki hayatın bu en sert gerçeğine rağmen yine de ölümü kendimize yakıştıramayız. Yani ölüm hakikatine rağmen hiçbir zaman öleceğimize inanmayız. Bırakın kendi hakikatimizi en yakınlarımızdan birinin vefatı hâlinde bile "Ya daha dün görüştük. Ölümüne inanamıyorum!" deyişimiz de bu yüzdendir.
Koronavirüs de tam da bu kabilden bir gerçek. Ancak aynen ölüm gibi ne kendimize ne de yakınlarımıza yakıştırmıyoruz. Sanki ölmeyecekmişiz gibi koronavirüse de yakalanmayacağımızı düşünüyoruz. Bu nedenle de birçok aptallık yapan ortaya çıkıyor. Tam üç aydır tüm dünya bu hastalığı bas bas bağırmalarına ve kümesteki tavuklar bile bu durumdan ürkmelerine rağmen bazı aklı eveller hâlâ aptallıklarına devam ediyorlar. Haydi bu tarzda geri zekalılar çok! Peki, bizi niye riske atıyorsunuz?
Bütün ülkeler ve uzmanlar eğer böyle giderse ikinci dalga hiçte uzak görünmüyor ve yeni facialara yol açacak diye uyarıyor bizde hala körlük devam ediyor.
Kıymetli insanlar! Tehlike geçmedi. Görülen o ki vaka sayılarımız da gün geçtikçe artıyor. Çok ciddi tedbirler almadığımız takdirde, bayram bize zehir olacak, hala anlamıyor muyuz?
Türkiye genelinde pik noktasına salgının ulaşması ve göreceli olarak salgının kontrol altına alınıyor olması sanki Van'da bir rehavet ortaya çıkarmış gibi görünüyor.
 Hâlbuki biz salgınla Türkiye'nin birçok ilinden geç muhatap olduk. Bu nedenle de bizim pik noktamız henüz oluşmadı. Vaka sayılarımız da gün geçtikçe artış yaşanıyor defalarca bu köşeden uyardık. İlimize dışarıdan bulaşma daha çok diye. Yine taziyeler ve yine yasaklara uymamanın cezasını Van halkı çekiyor.
Bir kişi bile kurallara uymadığında sadece kendisini değil bütün şehri heba ettiğini unutmamalı!
İnsanlarımızın salgın geçti, artık normal hayatımıza dönebiliriz, psikolojisi bize korkarım çok kötü günler yaşatacak.
Hatta en büyük korkum sorumsuzluk devam ederse Van'da korona virüs patlaması yaşanacak.
Bence derhal çok radikal kararlar almaya mecbur duruma doğru gidiyoruz.
 Çünkü sorun sadece mahallelerimizde değil, şehrimizin ana arterleri olan, en işlek merkezi alanlarda insan izdihamı yaşanıyor.
İnsanların yoğun bir şekilde kol kola yürüyüş yaptıkları, sosyal mesafeye ve diğer kurallara uymadıkları görülüyor.
Bu rahatlık bize pahalıya mal olacak daha zor günlere sevk edecek gibi.

Bu yüzden yeni kararlar almak lazım hatta bana göre bu salgın Van için üst düzey asayiş zorunlu hale gelmiştir.
Kısmi yasaklar alınmalı. Bazı caddeler yaya ve araç trafiğine kapatılmalı. Bankaların ve PTT önündeki kuyruklar zaten çığırından çıkmış durumda. Bazen alınan önlemlerin bile hiçe sayıldığını görüyoruz. Görevlilerin özellikle birkaç yerde takip ettim her türlü ihmale rağmen vatandaşa saygıyı nezaketi elden bırakmaması çok güzel ancak halkımızın artık polisiye tedbirlerden ziyade kendi disiplinini kendisi oluşturması lazım. Vanlılara yakışan da artık bu olmalı.
Alışveriş merkezleri marketler vs. sıkça denetilmeli ve sıkça uyarılarda bulunulmalı.
Beyler Allah aşkına lütfen uyarılara kulak tıkamayın aksi halde canımız çok yanacak, gidişat hiç de iyi görünmüyor.
Koronavirüs hastalığına yakalanan ailelere bakın her biri farklı hastanelerde. Aileler darmadağın olmuş birbirlerini bile göremiyorlar hala ders çıkarmayacak mıyız?
Denetleme mekanizmaları her yönüyle kat kat arttırılmalı ve asla taviz verilmemeli.
Denetlemeler emniyet, zabıta, tarım, ticaret ve sağlık müdürlükleri birlikte yapmalı. Vatandaş bu işin göz boyamak için yapılmadığını görmeli ve anlamalı.
Vatandaşa bu işin ciddiyeti ve sonraki oluşacak vahameti farklılıkları ile anlamalı çünkü bana göre çok kişi hala farkında değil ya da suiistimal ediliyor.
Bu işin şakaya gelir yanı yok. Salgın gerçekten halkımızın sağlığını, insanımızın canını tehdit ediyor ve bize uzak olmadığını her an yakamıza yapışacağını bilmeliyiz.
Bu yüzden rehavete kapılmak bizi yanlışa sevk eder ve çok daha kötü durumlara düşebiliriz. Hele de önümüz bayram. Bayrama huzurla girmek istiyorsak bizim tedbirlere uymamız gerekiyor.
Bence Van için derhal kısmî sokağa çıkma yasağı uygulanmalı. Son taziye olayı durumu içinden çıkılmaz bir hâle getirdi. On dört gün sonra İnşaallah patlama yaşamayız. Hiçbir il Van gibi rahat davranmıyor.
Umarım bundan sonra tedbirlere uyarız eğer tedbirleri sıkıya alırsak bunlara ihtiyaç olmaz.
Van Valisi Sayın Mehmet Emin Bilmez, olayın ciddiyetini Van halkıyla paylaştı ve riskin çok büyük olduğunu aktardı ve altı çizilecek şu uyarılarda bulundu.
il merkezinde koronavirüs vaka sayısında tedbirsiz ve sorumsuzca davranan bazı hemşerilerimiz den dolayı bulaş riskinde artış olduğunu belirterek, "Selimbey, Cevdetpaşa, Yalımerez mahallesindeki vakalar ile Ortanca Mahallesi'ndeki taziye sonrası ortaya çıkan vakalarla il merkezinde koronaviras pozitif vaka sayısı çok ciddi bir artış gösterdi.

Bundan dolayı il merkezinde risk şu anda çok büyük. Çünkü Ortanca Mahallesi'ndeki taziyeye katılanların sayısı çok fazla.  Ayrıca bunların içinde kamu kurumunda çalışanlar ve Van merkezde oturanlar da bulunuyor. Bu kişilerin çok kişiyle temas kurduğunu değerlendiriyoruz. Vatandaşlarımız zorunlu olmadıkça evlerinden çıkmamalı, çıkmak zorunda kalanlar da mutlaka maske takmalı ve sosyal mesafeye dikkat etmeli. Çünkü Van merkezde risk bugünlerde her zamankinden daha fazla. Tedbirleri elden bırakmamalıyız" dedi.
Bu uyarılara kulak verin kendi sağlığımız çocuklarımız ailemiz için geleceğimiz için dikkati elden bırakmayalım lütfen.
Gelin birlikte büyük mücadeleyi yürütelim bayramı hatta önümüzdeki bir yılı kendimize ilimize zehir etmeyelim…