Üreme zamanlarında insanların olmadığı ve kendileri için tehlike oluşturmayan güvenli yerleri tercih eden martılar, Van Gölü'ndeki adaları seçiyor. Van Gölü üzerinde yer alan ve dev martı yuvası olarak bilinen Adır Adası'nda geçtiğimiz yıllarda yaşanan toplu ölümler, bu yıl yaşanmadı. Bu yıl yağışın bol olmasından dolayı Van Balığı göçünün uzaması ve martıların bol yiyecek bulmasından dolayı yok denecek kadar ölüm yaşandı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Van Gölü havzasındaki martıların üremesi için insanların olmadığı, tarımın olmadığı yerlere gitmekte. Orada kuluçkaya yatıp yavrularını çıkarmakta. Oradan üredikten sonra tekrar Van Gölü havzasına dağılmakta. Yaban hayvanlarının ve bütün canlılarda olduğu gibi burada dikkat ettikleri iki husus var. Biri gıda, bir diğeri de güvenlik. Van Gölü havzası çevresindeki olan martılar biraz şanslı. Çünkü Van Gölü'nün en büyük adası olan Adır Adası hem tarıma hem insana yasak bir bölge ve burada hiçbir kimse yok. Onlar da üremek için genellikle Adır, Çarpanak ve Akdamar adası gibi insanların az, tarımın olmadığı hayvansal bir besleme olmayan yerleri tercih etmekte. Biyolojik düşmanı da olmadığı için yuvalarını buralarda yapmakta. Martıların üreme dönemi Van Balığı’nın göç sezonuna denk geliyor. Van Balığı’nın 15 Nisan'dan başlayıp Temmuz'un 15'ine kadar bu göçünü devam ettirmekte ve burada da beslendiğinden dolayı gıdasında problem olmadığında güvenliğini de herhangi bir problem olmadığından beslemesi ve üremesine devam ettirmekte” dedi.
"VAN BALIĞI GÖÇÜ UZAYINCA MARTILARDA ÖLÜM YAŞANMADI"
Prof Dr. Aslan, “Geçmiş yıllarda kuraklığa bağlı olarak Van Balığı göçünü erken tamamlaması martıların gıda sorunundan dolayı strese bağlı ölümler şekillenmekteydi. Ama bu sene martılar hava şartlarından dolayı kuluçkaya geç yattılar. Bu vesileyle balık göçünün de uzun sürmesi hatta şu günlerde bile Ağustos'ta bile derelerimizden suların akması, derelerimizde balıkların görülmesi martılarda gıda sorunu olmadı. Böylelikle de hem fazlaca ürediler, hem ölümde az oldu. Milyonlarca martının ürediği bir yerde normalde yüzde 1 ve 3 oranında geçmiş yıllarda halkı tedirgin edecek kadar ölümler görünüyordu. Çünkü sahillerin her tarafında beslenememiş strese kapılmış martılar vardı. Bu sene o görüntüler yok. Ama nasıl akşam pazarın temizliği yapılıyorsa, nasıl bir stadyumda maç bittikten sonra stadının temizliği yapılıyorsa, nasıl insanlar gece evlerine gittikten sonra caddeleri temizliyorsa milyonlarca martının ürediği sorunsuz bir şekilde yayıldığı yerlerinde temizliğinin yapılması gerekiyor. Çünkü gelecek nesle ve halka tedirginlik vermeyecek ve çevrenin kirlenmesini önlemek için de martının üreme yerleri olan alanlarda temizliğin yapılması gerekiyor. Bu sene de hem iklim hem de balık ve ekolejik denge bütün hayvanlar için normal seyrinde devam etti. Herhangi bir sürpriz olmadı bir hayvan için. Martılarda bundan faydalandı ve ölüm az görüldü çok sayıda da martı üremesini yaparak yaşam alanlarına döndü” şeklinde konuştu.