Van'daki İmar kanunu mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaktadır

     Bugün farklı bir konuda okurlarımın karşısına çıkmak istedim. Bu konu da Van’da büyük bir sorun olan imar sorunudur. Bu plan 2011 yılında Van’da meydana gelen depremden sonra Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmıştır. Elbette şehirler, mekanlar planlı, düzenli olmalıdır. Ancak hiçbir plan mülkiyet hakkını ihlal etmemeli, mülkiyet hakkını ortadan kaldırmamalıdır.


       Bütün ilahi sistemlerde, hukuka dayalı beşeri sistemlerde mülkiyet hakkı dokunulmazdır. Kimsenin mülkü bedelsiz, kendisinden habersiz, zorla elinden alınamaz. Başkasına tahsis edilemez. Bunlar hukukun temel kaideleridir.
Gel görki, Van’da durum bu konuda çok vahim. İmar planında yeni yolların açılması, parkların yapılması, diğer kamu hizmetleri için yerlerin tahsis edilmesi gerekli, hatta zorunludur. Ancak tahsisler yapılırken arsasında yeni yollar açılan, arsası park yeri olarak veya diğer kamu hizmetleri için tahsis yapılan kişilere raic bedel üzerinden ücretleri ödenerek kamulaştırma yapılmalıdır. Hukuki olan, adaletli olan bu durumdur. Olması gereken budur. Zira vatandaş olarak bizler bu hizmelerin görülmesi için vergilerimizi ödüyoruz.


        Van’da  maalesef işler bu şekilde yürümüyor. Vatandaşın arsasından yeni yolların açılması, yeni parkların yapılması planlanmış, ancak ne istimlaklar yapılmakta, ne de badelleri ödenmektedir. Vatandaş arsasını satamamakta, yeni bir ev yapamamkta veya başka bir şekilde değerlendirememektedir. Bir iş yapmak istediği zaman belediyeden kendisine, arsasından yol için veya park için tahsis edilen kısmın hibe etmesi istenmektedir. Böyle bir durum da vatandaşı mağdur etmektedir. Düşünelim vatandaşın bütün varı-yoku bir arsadır. Onu da hibe etse kendisi çoluk çocuğu  ne yapacak.
Bu sıkıntılar devam ederken belediye, imar kanununun bazı maddelerine dayanarak arsası park yeri olarak tahsis edilen şahıslara ücretleri yerine, başkasına ait başka arsaları, üstelik sahiplerinden habersiz tahsisler yapmaktadır. Böyle haksız, hukuksuz bir uygulama sosyal hukuk devletlerinde olamaz. Şimdi kişi, miras yoluyla, satın alarak veya kendisine yapılan bağışla bir mülkün sahibi olur. Bu işin uygulayıcısı olan belediye veya başka kurumlar hangi hakka, hangi hukuka göre Ali’nin arsasını kendisinden habersiz Veli’ye tahsis ediyor. Bu hakkın, hukukun çiğnenmesidir.


      Böyle şeyler oluyor mu? Diye düşünen kardeşlerime örnekler verek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayalım. İpekyolu ilçesine bağlı Hatuniye mahallesinde en az 50 varisi olan vatandaş 7100 metre kare arsanını diğer komşularıyla birlikte kat karşılığı bir inşaat firmasıyla anlaştı. Tapusunu güncellemeye gittiğinde öğrendi ki, arsasından 1850 metre kare kendilerinden habersiz bir başka kişiye verilerek tapusu bölünmüş. Kendisine tapu verilen kişinin de bundan haberi yok. Uzun bir araştırmadan sonra belediyenin kendisine tapu tahisis ettiği kişi bulunup durumdan haberdar edilmiş ve haksız olarak belediyenin kendisine verdiği 1850 metre kare arsasının tekrar geri verilmesi istenmiştir. O kişi de biliyor ki, öyle bir yeri, arsası yoktur. Allah korkusu, hesap korkusuyla kendisi,ne ait olmayan o yeri sahiplerine tekrar devrediyor. Tabi ki yeni vergi ve harçlar yatırarak. Şimdi bu vatandaş iyi bir kişiye denk geldi. Arsasını yeni masrafla da olsa geri alabildi.
 Aynı arsanın yapışığında diğer komşunun arsası da, diğer kişilere yine kendilerinden habersiz verilmiştir. Bunlar da arsalarını değerlendirmek istediklerinde tapuya başkalarının ortak edildiklerini öğreniyorlar. Kendisine arsa tahsis edilen kişi, burayı belediye benim arsamdaki park yerine karşılık vermiş, ben arsanızdan belediyenin bana verdiğini size geri vermiyorum demektedir. Yılların dost koşuları böylece birbirlerine girmiş durumdadırlar. Ben sadece iki örnek verdim. Geniş arsaların olduğu mahllelerde çok fazla aynı durumda mağdur edilmiş vatandaş bulunmaktadır.
Şimdi soruyorum: hiçbir hukuki sistemde böyle bir şey olabilir mi? Kişinin mülkü kendisinden habersiz, bedelsiz elinden alınıp başkasına verilebilir mi?


      Buradan sayın valimiz ve aynı zamanda Büyük Şehir belediye başkanı vekilimize, ilgili ve yetkili kişi ve kuruluşlara ve hükümetimize bu büyük problemin, bu hukuksuzluğun, bu mağduriyetin giderilmesini bütün Van adına bekliyoruz.