Pazar günü Van Atatürk Şehir Stadı’nda atmosfer mükemmel, taraftar mükemmel, ne yazık ki mükemmel olmayan bir takım ve birde teknik kadro vardı. Böylesi önemli ve kritik bir karşılaşmada 90 dakika boyunca ne yaptığını bilmeyen bir takım, ben şampiyonluğa oynuyorum diyemez.
4 hazırlık ve 4’te resmi maç oynamışsın, ne yazık ki halen takım olamamışsın. Grubun zorlu ve kritik karşılaşmasında Elazığspor'u konuk eden ekibimiz, muhteşem bir taraftar desteğini de arkasına alarak maça başladı.
Herkes umutluydu. Vanspor bu maçı kazanır, futboluyla da göz doldurur diyordu. Ne yazık ki grubun piyasa değeri en yüksek takımı ve grubun en güçlü kadrosuna sahip Vanspor, rakibi karşısında verdiği aciz, tutarsız bir mücadeleyle saç baş yoldurdu.
Maç boyunca organize olamayan, doğru dürüst atağı olmayan, etkili bir futbol sergilemeyen, sadece karambolde bir iki gol pozisyonu bulan ekibimiz, takım ve kadro olarak üstün olduğu bir takımdan hem de sahasında hem de taraftarının önünde mağlup ayrılıyorsa, soruyorum size; bu takım nasıl şampiyon olacak?
Rakip Elazığspor bizi izlemiş ve çözmüş bir şekilde daha derli, toplu, organizeli, kendi sahasındaymış gibi mücadele ederek, oyunu germeden, sağlam oynayarak, altın değerindeki puanları hanesine yazdırdı.
Peki, hocam siz ne yapıyorsunuz? Siz rakibi hiç mi izlemediniz? Hiç mi maç esnasında rakibi çözemediniz? Biz neden sağlam oynayamıyoruz. Defansta açıklar verdik. Orta sahada top dağıtamadık. Gol yollarında çoğalıp, etkili olamadık. Kanatlardan çıkamadık, hatalı, tutarsız paslar, oyuncu değişikliği yapıyorsunuz.
Birçok futbolcuda ısrar ediyorsunuz. Mağlup durumdasınız, zorluklarla hem de iyi bir bütçeyle getirilen forveti, 4 oyuncu değişikliği yaptığınızda değil son dakikalarda oyuna dahil ediyorsunuz. Bu nasıl bir bakış. Bu nasıl bir çözüm. Allah aşkına hocam bunca zamandır takımın başındasınız. Transferler sizden habersiz yapılmadı. Şimdi siz bu takımın oyununu beğeniyor musunuz? Siz bu takımı oynatamasanız ben mi gelip oynatacağım?
Yazık, yazık, yazık. Bu kadar insan bu sezon, bu takıma bu kadar inanmış, umutlanmış, yönetim maddi ve manevi elinden geleni yapmışken, karşılığı bu mu olmalı? Görünen o ki Kent, yönetim ve taraftar şampiyonluğa inanmış, ama teknik kadro ve takım kesinlikle inanmamış gibi bir mücadele sergiliyor.
Böylesi tecrübeli, deneyimli bir kadro, daha organizeli, daha baskılı ve mücadelesiyle rakibi bunaltması gerekirken, ne yazık ki bunalan biz oluyoruz. İlk 4 maçta da bunu gördük ve yaşadık. Soruyorum; Biz ne zaman iyi oynayacağız ve ne zaman takım olacağız, ne zaman şaha kalkıp şampiyon bir takıma yakışır bir mücadele sergileyeceğiz.
Sevgili hocam bugün sizi ve takımı eleştirme günü değil, sizi ve takımı öve öve bitiremeyeceğimiz bir gün olmalıydı. Bugün tribünlerde istifa sesleri değil, alkış sesleri yankılanmalıydı. Ama nerde.
Ligin 4. Haftasında oluşan tablo içler acısı. Yedi puanla yedinci sıradayız. Tüm rakipler Serikspor, Aksaray, Elazığ, Buca ve Menemen haftayı 3 puanla kapatırken, haftanın tek kaybedeni grubun en güçlü takımı Vanspor oldu.
Liderle aramızdaki puan farkı 5'e çıktı. Kimse kusura bakmasın, bu takım halen takım olmamışsa, bu takım ilk 4 haftada 5 puan kaybı yaşamışsa, oynadığı ilk 4 karşılaşmada kimseyi memnun etmemişse, o zaman ters giden bir şeyler vardır. Ya acil ve radikal tedbirler alınacak yada bu takım saç baş yoldurmaya ve çöküşe devam edecek.
Evet, ilk 4 haftayı 5 puan kayıpla geride bıraktık. Şimdi hafta sonu ilk 4 maçını kazanan ve 12 puanla lider olan Menemenspor'a konuk olacağız. Elazığspor maçının telafi edileceği bir maç. Takımımız ya bu maçı kazanıp Elazığ maçını telafi etmiş olarak yoluna devam edecek yada kaybedildiğinde gardı kırılmış olarak yoluna devam edecek.
Şimdi top teknik kadro ve futbolcularda. Mademki taraftarla ilk buluşmanız olan Elazığspor mağlubiyetiyle üzdünüz. O zaman Menemenspor galibiyetiyle sevindirin.