Varis tedavileri, yıllar içinde büyük bir gelişme göstermiştir. Ayrıca artık modern tıp, ameliyatsız tedaviler sunmaktadır. Günümüzde, varislerin tedavisi için birçok seçenek mevcuttur. Bu tedavilerin birçoğu, hastaların normal aktivitelerine hızla dönebilmelerini ve hatta aynı gün tedaviden sonra işlerine geri dönebilmelerini sağlamaktadır. En sık kullanılan yöntem ise skleroterapi tedavisidir.
Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil güvencesiyle paylaşılan bu yazıda, varis tedavileri hakkında genel bir bakış sunacak, tedavi seçenekleri hakkında ayrıntılı bilgi vereceğiz. Ayrıca, hangi tedavinin hangi durumda daha etkili olduğunu ve tedavi sonrası ne tür önlemler alınması gerektiğini de ele alacağız.
Varis Nedir?
Varis, damarların genişlemesi ve uzaması sonucu oluşan bir cilt sorunudur. Bu durum, kanın düzgün bir şekilde akışını engelleyerek damarların şişmesine ve kıvrılmasına neden olur. Kalıtsal olabileceği gibi, hareketsiz yaşam, aşırı kilo, hormonal değişimler ve yaşlanma gibi faktörler de risk faktörleri arasında yer alır. Varisler genellikle bacaklarda ve ayak bileklerinde görülür. Ağrı, kaşıntı, kramp ve cilt ülserleri gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Varis tedavisi için birçok seçenek mevcuttur. Bir doktorla görüşülerek, kişiye özel bir tedavi planı oluşturulabilir.
En Yaygın Kullanılan Varis Tedavileri Nelerdir?
Varis tedavileri, hastanın varislerinin durumuna ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Geleneksel tedavilerden modern ve ameliyatsız yöntemlere kadar birçok seçenek mevcuttur. En yaygın tedavi yöntemleri şunlardır:
· Skleroterapi: Damara bir ilaç enjekte edilerek varisin büyüklüğünün azaltılması hedeflenir.
· Endovenöz Laser Terapisi (EVLT): Varisi besleyen ana damarın lazer ile tedavi edilmesi.
· Radyofrekans Ablasyon (RFA): Varisi besleyen ana damarın radyofrekans enerjisi ile tedavi edilmesi.
· Venöz Köpük Skleroterapisi: Köpük haline getirilmiş bir ilacın varisli damara enjekte edilerek tedavi edilmesi.
· Ameliyat: Varisli damarın çıkartılması işlemi.
Hangi tedavi seçeneğinin kullanılacağına, doktorun değerlendirmesi sonucunda karar verilir. Tedavilerin büyük çoğunluğu, ağrısız ve ameliyatsızdır. Ayrıca, birçok tedavi seçeneği, hastaların normal aktivitelerine hızla dönebilmelerini sağlamaktadır.
Hangi Tedavinin Hangi Durumda Daha Etkilidir?
Hangi tedavinin daha etkili olacağı, hastanın varisinin durumuna ve ciddiyetine bağlıdır. Küçük varisler, skleroterapi veya venöz köpük skleroterapisi gibi non-invaziv yöntemlerle tedavi edilebilir. Daha büyük varisler için ise endovenöz lazer terapisi (EVLT) veya radyofrekans ablasyonu (RFA) gibi minimal invaziv yöntemler kullanılabilir. Ameliyat, genellikle büyük ve ciddi varislerin tedavisinde tercih edilir.
Tedavi yöntemi seçimi, doktorun varisin türüne, boyutuna, yerine, hastanın genel sağlık durumuna ve yaşına göre yapacağı değerlendirmeye bağlıdır. Tedavi sürecinde hastanın düzenli takibi ve doktorunun önerilerine uyumu da önemlidir.
Varis Tedavileri Kalıcı Mıdır?
Varis tedavilerinin kalıcılığı, tedavinin türüne, hastanın durumuna ve tedavinin doğru şekilde uygulanmasına bağlıdır. Tedavilerin çoğu, varisleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için etkilidir ancak varislerin tamamen yok edilmesi mümkün değildir.
Sclerotherapy veya endovenöz lazer terapisi gibi non-invaziv yöntemlerin kalıcılığı, genellikle varislerin boyutuna ve yerine göre değişir. Daha büyük varislerin tedavisi için radyofrekans ablasyonu veya cerrahi müdahale gerekebilir.
Varis tedavisi sonrasında, hastaların sağlıklı yaşam tarzı benimsemeleri, egzersiz yapmaları ve aşırı kilodan kurtulmaları, varislerin tekrar oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Tedavi sonrası periyodik kontroller de varislerin tekrar oluşmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, doğru tedavi seçimi ve uygun takip ile varislerin tedavisi mümkündür. Ancak, varislerin tamamen yok edilmesi mümkün olmadığından, yaşam boyu düzenli takip ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir.
Varis Tedavisi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Varis tedavisi sonrasında, hastaların tedavi alanında belirtilen talimatlara uyarak tedavi sonrası bakımı yapmaları önemlidir. Ayrıca aşağıdaki önerilere de dikkat etmeleri gerekmektedir:
· Dinlenme: Tedavi sonrası, hastaların dinlenmeleri ve aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınmaları önerilir. Özellikle ameliyat sonrası birkaç gün boyunca yatak istirahati gerekebilir.
· Bandajlama: İşlemden hemen sonra bacaklara bandajlama uygulanabilir. Bu işlem, ödem ve morarmayı azaltmaya yardımcı olabilir.
· İlaçlar: Tedavi sonrası ağrı veya rahatsızlık hissedildiğinde doktorun önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir.
· Yürüyüş: İşlemin ardından hafif yürüyüşler önerilir. Ancak, aşırı egzersiz veya ağır kaldırma gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır.
· Giysi: Tedavi sonrası doktorun önerdiği özel kompresyon çorapları veya giysiler kullanılabilir. Bu giysiler, kan dolaşımını artırarak varislerin oluşmasını önlemeye yardımcı olabilir.
· Beslenme: Sağlıklı beslenmek, vücudun iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Bol su içmek de ödem ve şişlikleri azaltmaya yardımcı olabilir.
· Kontrol: Tedavi sonrası doktorun önerdiği periyodik kontrolleri aksatmadan düzenli olarak yapmak önemlidir. Bu kontroller, varislerin tekrar oluşmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Tedavi sonrası dikkatli olunması, hastaların daha hızlı iyileşmelerine yardımcı olabilir ve varislerin yeniden oluşumunu önleyebilir.
