YA YENİ HÂL, YA DA İZMİHLAL!

Tüm Türkiye'de olduğu gibi Van ilinde de herkes siyasete kilitlenmiş durumda.
Sayın cumhurbaşkanının bazı illerde metal yorgunluğu nedeniyle değişikliğe gideceğiz ifadesi AK parti teşkilatlarını hareketlendirdi.
Peki, Metal Yorgunluğu kelime anlamı itibariyle nedir?
Adından da anlaşılacağı gibi metal yorgunluğu metallerde yaşanan yapısal bozukluklardır. Titreşim, çekme, basma, sürekli esneme, kimyasala maruz kalma, ani soğuma ve ani ısınma, sürekli yük altında iken yüksüz bırakılma veya tam tersi hiç yük almıyorken yük altında bırakılma gibi durumlarda metalleri oluşturan atomların aralarındaki bağlarda oluşan gevşemenin adıdır.
Burada Metal Yorgunluğunun tanımında en dikkat çeken nokta sürekli yük altında iken yüksüz bırakılma veya tam tersi olan durum...
Tamam, da buraya kadar anladık, Van özelinden değerlendirirsek Van'da durum nasıl dememiz gerekmez mi?
Van'da sadece metal yorgunluk yaşanmıyor, bir bıkkınlık, tükenmişlik yaşanıyor.
Bir seçim olsun da kendimizi nasıl vekil ederek kurtulabiliriz bu ilden düşüncesi hâkim.

Oysa Van AK parti iktidarları döneminin en kötü sürecini yaşıyor.
Bu kent hem siyasetsiz hem de siyasetçisiz kimin eli kimin cebinde misali yürüyor.
Van, hiçbir zaman bu kadar sahipsizce yönetilmemişti.
Van, hiçbir zaman bu kadar kirli kulislere ve ilişkilere ev sahipliği yapmamıştı.
Van'da siyasete ve siyasetçiye güven kalmamıştır.
Eğer bugün bir seçim yapılsa Van'da siyasete ve siyasetçiye ne kadar güveniyorsunuz, inanın yüzde beş bile güven çıkmaz.
Siyaset ele ayağa düşmüş. Bu kentte, seviye sıfıra inmiş.
Dedikodudan fitne e fesattan öteye gitmeyen bir siyaset var bu ilde.
Kim kimin ayağını kaydırıyorsa o iyi siyasetçi olmuş.
Kim kime iftira atıyorsa o bir yerlere geliyor.
Yetkisini bu şehrin gelişmesine harcayan olmadığı gibi aksine yetkisini birilerine zarar vererek kullanan siyasetçiler üretti bu kent.
Kim hatalarını dediyse bunların, gazeteci iş adamı siyasetçi sendikacı fark etmez hemen o değerleri yalan iftiralarla itibarsızlaştırarak dışladılar bu şehirde.
Siyasetten, siyasetçiden başka her yerde oynadılar.
Olur olmaz meselelere, işleri olmayan konulara burunlarını soktular.
Eleştirenlere karşı sosyal medyadan sahte isimlerle satılık trolleri kullanarak karşı atağa geçtiler.
Halk adamı olamadılar, ya elit kesime oynadılar ya da tribünlere oynayarak şov yaptılar.
AK partiye kurulduğu günden bu yana Van'da hizmet eden gönül veren bedel ödeyen herkesi dışladılar, küstürdüler, genel merkezde itibarsız hale getirdiler.
Aslında kendilerinden bilgili, yetenekli kimi gördüler bildilerse o insanların ayaklarını kaydırdılar.
Bunu kulislerle, kendileri için oluşturdukları güçlü lobilerle yaptılar.
Bu lobileri kulisleri Van'ın faydasına değil kendi ikballeri için yaptılar.
Van ilinde kime sorsanız yüzde 95 bu teşkilat değişmeli diyor.
Tamam da değişse ne bekliyoruz Van için?
Van'da önce siyasetin ahlakının ve zihniyetinin değişmesi lazım, gelin hep birlikte kurumsallaşan siyasi ahlakın tanımını yapalım ve siyaset ahlakını kurumsallaştıralım.
Örneğin siyasetçi yalancı olmasın! İkiyüzlü olmasın sahtekâr olmasın, fitne fesat işlerine girişmesin, dedikodu yaparak insanların arasını bozmasın, gerçek kimliği ile siyasete girsin ve siyaset yapsın.
Helali haramı bilsin ve yaşamına da uygulasın.
FETÖCÜ, PKKLI ise gitsin kendi fikrinde siyaset yapsın.
Yani bukalemun olmasın, münafık olmasın, safını belirlesin.
Kapalı kapılar ardında neyse herkesin önünde de aynı adam olsun tek yüzlü olsun.
Hedefe varmak için her yolu her türlü şarlatanlığı mubah görmesin.
Kimlik ve şahsiyet sorunu yaşamasın net olsun…
Birçok insan işsiz aç perişanken sadece kendi yakınlarına olanaklar sağlamasın.
Evet, dostlar hal böyleyken ha Zahir Soğanda gitmiş ha Görünen Soğanda gelmiş ne fark eder, sonuç da hepsi bu çark içinde metal yorgunu olmayacak mı?
Biz bu metal yorgunluğunun acı faturasını çok yaşadık yaşamaya da devam ediyoruz.
İl başkanı dediğin genel başkanın temsilcisi olarak görev yapıyor yaşadığı ilde.
Kaldı ki yeni dönemde cumhurbaşkanlığı sisteminde il başkanlarının rolü ve yetkisi kat kat artıyor. Dolayısıyla hizipçi olmayan toplumsal barışı ve mutabakatı sağlayan ve ahlakın ne olduğunu bilerek görev yapmalı kim bu görevi yapacaksa.
Bu nedenle zihniyet değişmeli ahlaklı insanlar siyaset yapmalı.
Eski hâl muhal, ya yeni hâl ya izmihlal!
Tarihte geriye dönüş olamaz. O halde geçmişin hayali ile yaşamanın bir anlamı yoktur. İkincisi, şayet güzel bir geçmişiniz vardı da ona tekrar kavuşmanın özlemini çekiyorsanız, tarihe geriye gidemeyeceğinize göre ya yeni bir hal oluşturup eski ihtişamınızı yakalayabilirsiniz, ya da geçmişin hayali ile yaşayarak yerlerde sürünüp durursunuz.
Yâda bu Müslümanlıkla buraya kadar,
Ya yeni hâl, ya izmihlal!