'YALAN VE İFTİRALARI İLE ÇOK ÇOK MALUM BASIN!!!'

Eleştiri erdemli ve mütemahil insanları geliştirir.
Hatta medeni insanlar özellikle eleştirilmek isterler hatalarını görerek kendilerini geliştirmek için.
    Bir yazıda okumuştum gelişmiş insanların bazıları, ücret karşılığı kendi özel şirketlerinde, özellikle kendilerini eleştirecek danışmanlar çalıştırıyorlar.
 Kayyumlardan önce Vanlı gazeteciler yıllardır HDP'li Van belediyelerinden Van hakkında sağlıklı bilgi sahibi olamıyordu.
Sebebi muhatap bulamıyordu.
    HDP'li teşkilatlar da farklı değil zaten.
   Van'ın meseleleri ve çözümü konusunda çok az açıklamalar yaparlar, yaptıkları da popülizmden öteye gitmez. Daha doğrusu HDP'li belediyeler ve teşkilatları gazetecileri seçiyordu ve herkese randevu vermiyordu.
Hani hep şikâyet ediyorlar ya; "malum basın" diye; kendileri de Van'da "Çok Çok Malum Basın" oluşturmuş ve tipe, boya, huya, suya göre adam seçmişti. Milletin hafızası balık ama bu kadarını da unutmadık! Ayrımcılığınız daha dün gibi gözümüzün önünde duruyor.
   Bu amaçla kendilerine has, tetikçilik yapan özel basın oluşturdular, kendileri gibi olmayanlara yaşam hakkı tanımadılar hala bu çirkinliğe devam edenler var.
   Yanlışlarını dediğinizde kampanyalar başlatarak algı oluşturarak iftiralarla saldırmaya başlıyorlar.  Çünkü yalanı, iftirayı meslek haline getirmişler ve onlar için hayatlarının bir parçası olmuş bu durum maalesef.
Nedeni ise hiçbir değerleri kalmamış hedefe varmak için her yolu mubah görüyorlar.
Bu ayrımcılık hala bazılarında devam ediyor.
   Bunları Van'da onlarca gazeteci çeşitli şekillerde dile getirdi.
Tabii hiçbir şey ifade etmedi. Aksine gazetecilere hakaretler yapmaya devam ediyorlar.
Kent bilincinin oluşması için belediyelerin, siyasi partilerin düşüncelerini ve çalışmalarını, yaptıklarını, yapamadıklarını, basınla paylaşması kaçınılmaz bir gerçektir.
   Ama bu malum basın diye bas bas bağıran HDP'liler için geçerli değildir!
Aman Allah'ım bu nasıl bir çelişkidir? Hem de aynı anda!...
   Ankara'da ve her yerde HDP'nin ileri gelenleri "malum basın bize yer vermiyor; bizi hep eleştiriyorlar!" diye, bas bas bağırıyor. Tam o anda Van'daki kendilerine ait "çok çok malum" basınları Vanlı gazetecilere zulmediyor. Kurumlar ve yöneticiler hakkında iftiralarla dolu yalan haberler yapmaya devam ediyorlar.
   Hatalarını görmüyor, özeleştiri yapma olgunluğunu bir türlü gösteremiyorlar.
Hedef üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca işte böyle oluyor.
Kendi tabanlarına şirin görünmek kahramanlık yapıyoruz algısı oluşturmak için yapıyorlar.
Hadi oradan!...
   Allah nasip etti de sizi yaşarken gördük!
Yaşarken tanıdık!
Test ettik!...
Üstelik zamanında destekler bile verdik!..
Bu kente ve insanına sahip çıkarsınız ve demokratik olursunuz diye!...
Eeeeeeee?
    Kendinize sahip çıkıp sizden başkasına, sizden olmayana, herkese "tu kaka" deyip dışladınız.
Ayrımcılık yaptınız.
Ya siz o kadar kötü propaganda yaptınız ki günahı size yeter!...
   AK Partili belediyelerin borçları açıklandığında kıyameti kopardınız: para çalmışlar; yediler; milletin malını peşkeş çektiler! Bunlar hep böyle!.. Çalıp çırpmaktan başka işleri yok!...
Eeeeee?
İnsan bu ya!...
   Şimdi sizden kalan 950 trilyon borçtan bahsederken niye yoksunuz?
Nereye kaçtınız?
Hani devletin bu paraları?
   Hele bir de 950 trilyonu yazdık ya!... Oooooo…. Bakın eleştirilere…. Tehditlere…. Herkesi eleştirirsiniz ancak HDP'lileri eleştirdiğinizde siz "şucu, bucu" olursunuz hakkınızda iftiralar çığ gibi yükselir.
   Özgürlük mücadelesi var ya, sözde basın özgürlüğü gibi..
Ama hangi basın, kimin basını, asıl özgürlük onlar için iftiracı, yalan, haksız yere algı oluşturan, karalama yapan basın.
   Hakkı, doğruyu yazdınız mı tutuşmaya başlar, çünkü dürüstlükten nasibini almayanlar çok…
İşte biz Vanlı gazeteciler yaklaşık 10 yıldır yakalayamadıkları soru sorma özgürlüğünü yaşıyorlar.
İstediğiniz zaman Van'ın en yetkili isimlerini Van hakkında konuşmak bilgi vermek, almak için karşınızda görebilirsiniz, her türlü soruyu sorup röportajlar yapabiliyorsunuz.
Van ve belediye hakkında herkes her şeyi sorabiliyor bütün detayları ile konuşabiliyorsunuz.
   Cevaplar da aynı karşılığı görüyor, gazetecilerin şaşkın bakışları arasında.
Al sana basın özgürlüğü!...
Artık Van kayyumlar sayesinde Proje belediyeciliği görebiliyor.
Van'da neredeyse tüm dönemlerde belediyecilik anlamında istenen noktada olmadığımızı her yapılan hizmette ve projede çok rahat  görebiliyoruz artık.
   Van Gölü dünyanın tek sodalı gölüymüş, bu kimsenin umurunda olmadı. Çalıştırılmayan arıtma tesisleri ile dünya değerimiz olan gölümüzü kirlettik.
    Van Gölü'nü kirlilikten kurtaracak olan 'Merkez ileri Biyolojik Atıksu Tesisi'nin' temeli atıldı.
İşinin erbabı, ehliyet ve liyakat sahibi personel de neymiş!  Yaklaşımıyla her işimizi heba ettik.
   Kadrolaşma ve adam kayırma her dönemde yapıldı ve ne olduysa Van'ımıza oldu.
Gerçekleri ve Van iline yapılmayanları herkes bilmeli ve doğru konuşmalı.
   Baştan savurma işlerle toplumun gözünü boyamaya çalışan ve iş yapıyoruz gibi gösteren HDP belediyelerinin yaptığı işlerin başta yollar olmak üzere hepsi darmadağın olmuş.
   Başka büyükşehir belediyeleri yolları beton asfaltla asfaltlayarak on yıllarca hizmet verecek şekilde yaparken, HDP döneminde bizim belediyeler 5 santimi bile bulmayan asfalt ile yolları her sezon yeniden asfaltlayarak milyonları boşa harcadı.
   Van'da gelmiş geçmiş tüm belediyelerin şüphesiz bazı çalışmaları oldu ama geldiğimiz nokta da ortada.
Her yıl yeniden yapılan yollar, kaldırımlar, doğalgaz ve elektrik çalışmaları sonrası bozulan yolları tamir etmekten başka bir şey yapılmadı.
   Bazı kültürel çalışmaların dışında elle tutulur hizmetlerin olmadığı, ihalelerde ve işe alımlarda adamına göre davranıldığı gerçeğini gördü bu kent o dönemde…
Belediye başkanının herhangi bir partiden olmasının da hiçbir şeyi değiştirmediğini kabul etmek gerekiyor.
   Van Gölü'ne sahip çıkılmadığı, Van'da doğru dürüst halka açık sahilin olmadığı, vahşi depolama alanının öylece kaldığı, Vanspor'un can çekişmeye devam ettiği, Van'da işsizliğin ve yoksulluğun had safhada olduğu, belediyelerin iş kapısı olarak görülmeye devam edildiği, ilçelerdeki sorunların başını alıp gittiği, Van'da kalkınma adına herhangi bir gelişmenin yaşanmadığı, çevre yolunun yılan hikâyesine döndüğü, arıtma tesisinin vahşi bir şekilde Van Gölü'nü kirletmeye devam ettiği, Van'da halen bir otogarın olmadığı, bazı kurumların Van Gölü manzaralı Edremit'e taşındığı, stadyumun nereye yapılacağı, çarpık kentleşme ve yeni imar planının getirdiği sorunlar gibi saymakla bitmeyecek meseleler on yıllardır karşımızda duruyor.
   HDP belediyeleri döneminde Çok şey yaptık diyenlere yukarıdaki sorunlar özenle duyurulur.
 Devir proje devri,  dedi yöneticilerimiz ve proje belediyeciliği hayata geçiyor.
Eğer mevcut kayyumlar geldiği günden beri yaptığı çalışmaları devam ettirirlerse, Van ilinde üç yıl kalsalar bu kentin ortaya konulan projelerle çok gelişeceği umudu var bende.
 Van'ı şuan yöneten,yöneticilerin Van'da kalmaları için gereken ne varsa yapılması gerek bunu Van için yapmalıyız.
Bir daha bu fırsat gelmez karşımıza.
     Gerçekçi bir bakış açısına sahip olmayı öğrenmeliyiz. İdeolojik körlükle meselelere bakınca eleştiriye tehditle cevap veren ve bizi hedef gösteren HDP li sözde gazeteciler çıkıyor sahneye hem de yalan ve iftiralarla.
Ne diyelim!...En azından artık birçok muhatabımız var…
   En azından sorunları iletip sorunları yazabiliyoruz…
Güzellikleri paylaşıp yanlışları yazabiliyoruz…
   Şu an gelecek için kent adına umudumuz var.
Yarına Allah kerim…