Çoğumuz yastığa başımızı koyar koymaz yarınlara uyanıp uyanamayacağımızdan endişe duyar olduk!
Yarınlara uyanıp uyanamamanın yanı sıra 5 dakika sonramız bile belirsizken, bulunduğumuz anı yaşamak yerine bizlere zorla empoze edilen ve uzun vadeye dair yapılması gereken planlar, bizlerden yaşadığımız anı çalmakta.
Belki de bu anlar birer fırsat ve birdaha elimize geçmeyecek. Mesela dönme dolaba daha binmeden dönme dolap hakkında zihnimizde türlü türlü senaryolar kuruyoruz ve ürettiğimiz senaryolar sonucunda dönme dolaptan korkmuş oluyoruz ve bu yüzden
kaygılar en büyük korkularımız olmuş durumda!
Ne yazık ki artık kaygılar bununla yetinmemekte...
Bununla birlikte hayatımızın birçok anında kaygı duyar olduk, hatta öyle bir seviyeye geldi ki durum; kaygılar bir çok insanda Anksiyete Bozukluğuna sebep olmaktadır. Aslında kaygılar endişe duygusunun vermiş olduğu sinyallere karşı beynin bir şey yapamayacağını sanmasıdır. Yani sakinleşebileceğimiz bir ortamda kaygıların yersiz bir döngüde etrafımızda dolandığını anlayacağız. Yinede birçok farklı konuda kaygılanıyoruz.
Örneğin; sınavları kazanmak uğruna yıllarını heba eden öğrenciler, evine ekmek götürmeye çalışan mevsimlik işçiler, evde kalma korkusu içinde büyüyen genç kızlar, türlü türlü sorunlarla karşılaşan evliler ve şimdilerde COVİD-19’a kadar birçoğumuz her an kaygı içerisindeyiz ve bu kaygılar bir çoğumuzda anksiyete bozukluklarına sebep olmaktadır.
Peki sürekli gelecek için tasalanmamız doğru bir davranış mı?
- Elbette değil. Fakat içgüdüsel olarak önüne geçemediğimiz kaygılar, yaşamımızı zorlamakta.
Aslına bakarsanız belki de yaşadığımız bu zor zamanlarda kaygılanmamızı engelleyecek çok az şey var ve bu durum da, olan kaygılarımızı arttırmaktadır.
Yaşamımızı devam ettirmek adına verdiğimiz bu mücadelede kaygısızlık oldukça zor gibi.
Öyle görünüyor ki artık evde, işte, okulda kısacası heryerde kaygıyla yaşayacağız.
Peki bu kaygılarla nasıl başa çıkacağız?
1) Evvelâ bu kaygıların öne çıkarmış olduğu tutumları zihnimizden çıkarmalı ve uygulamamalıyız.
2) Her ne olursa olsun aldığımız her bir nefes için bile pozitif düşünüp şükretmeliyiz.
3) Endişelerimiz, başarılarımıza ve güzel yarınlarımıza engel olmasın diye stres anında ve korku anında yapmamız gereken ve uzmanlar tarafından onaylanmış fiziksel ve ruhsal aktivitelerle doğru olanı yapmalıyız.
KAYGILARIMIZIN SON BULACAĞI GÜZEL YARINLARIMIZIN OLMASI DİLEĞİYLE...