Seçimler bitti toplumda bir rahatlama oluştu…

Akılda neler kaldı derseniz herkesin kendi penceresinden bakıldığında çok şey...

Çok üzücü ve düşündürücü gelişmeler de yaşandı…

Örneğin, Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçtaroğlu başta olmak üzere siyasi parti liderlerine çok çirkin ahlak dışı yakıştırmalar yapıldı…

Adam olan, düşmanına bile sevmese de aynı düşünmese de hakaret etmez, iftira atmaz…

Şakavari espriler, skeçler ,tiyatrolar yapılır o da seviyeyi ahlaki değerleri elden bırakmadan olmalı..

Bazılarının ağzına köpük düşercesine öfkelenmiş ağza alınmayacak sözler sarf ediliyor…

Aynı ülke içinde aynı şartlarda yaşayan insanların birbirlerine demediği laf kalmıyor…

Düzey çok düşüyor yerlerde sürünüyor…

Muharrem İnce'ye neler yaptılar? İnsan utanıyor…

Bir diğer konu siyasi kurnazlık…

Öyle tilki kurnazıdırlar ki burunlarına hafif bir koku gelse orada bitiyorlar…

Seçimlerin birinci turundan önce millet ittifakı kazanacak diye düşünenler cumhurbaşkanı Erdoğan'a, artık yeter, tek adamlık dönemi bitmeli diktatörlük son bulmalı, yolsuzluklar, hayat pahalılığı bu milleti bitirdi, artık bu ülkeyi yönetemiyor diyenler, birinci turdan sonra seçimin rengi belli olunca hemen sözlerini değiştirdiler hatta saflarını bile değiştirdiler hatta kendilerini bile değiştirdiler.

Öyle değiştiler ki AK Partiye katılarak Sayın Erdoğan'a ve çalışmalarına övgü dolu sözler sarf etmeye başladılar…

Kesin yakında belediye başkan adayı olacaklar il ilçe başkan adayı olacaklar ve de maalesef bu özellikte insanlar siyasette etkili ve yer sahibi oluyor..

Bir diğer konu ise milletvekilliği aday adaylığı için kurum amirlerinden müracaat eden neredeyse yok denecek kadar az oldu..

Nedeni ise millet ittifakına inanarak oluşturduğu algıya kapılarak AK Parti kaybedecek millet ittifakı gelirse bizi bir yerlerde konumlandırır kurnazlığı…

Her dönem uçan kuşa aday adayı olanlar, ağam, paşam, AK Partim diyenler AK parti iktidar olamaz diye ortalıkta görünmedi bu seçimde..

Hatta bir ayağı içeride bir ayağı dışarıda kaldı…

Her türlü olasılığı denediler ve ihtimaller karşısında bütün partileri ziyaret edenlerde oldu…

Her dönemin muktedirleri bunlar maalesef..

Neden olmasınlar ki bir hafta içerisinde her türlü küfür hakaretleri ettiği partiye bir başka partiden istifa ederek geçenleri gören kurum amir ve çalışanları böyle yapmış çok mu?

Şimdi dostlar soru şu?

Bu yapılanlar doğru mu?

İstediğin zaman istediğin partiye ve yöneticilerine her türlü hakareti yapacaksın sonra o partiye geçeceksin  ve övgüler saydıracaksın…!

Ve yine desteklediğin partin için davam partim diyeceksin Reis için ölürüm diyeceksin sonra kaybetme ihtimali var diye kendini gizleyeceksin üzerine ölü toprağı sereceksin…

Omurgalı olmak bu mu gerçekten?

Dürüst olmak bu mu gerçekten?

Dava adamlığı bu mu gerçekten?

Siyaset böyle mi olmalı gerçekten?

İstediğin zaman yanıp söneceksin, her gün saf değiştireceksin, sonra hiç bir şey olmamış gibi davranacaksın…

Aslında paranın, makamın safına döndüler bunlar…

Yesinler sizin o sahte dava adamlığınızı…!

Yesinler sizin o siyaset işte böyle bir şey deyişinizi..!

Ve yazıklar olsun sizin her türlü bukelemunluğunuza, size yüz verenlere…

Sizin iyi gününüzde yanınızda olanlar kötü gününüzde hiç olmadılar, hatta karşı safa geçtiler kurşun sıktılar sizlere…

Haberiniz olsun yarın yine yarı yolda bırakıp kaçacaklar ve bu kez karşınızda top tüfekle duracaklar…

Çünkü menfaat şebekeleri ve çeteleri hiç sıkıntıya gelmezler zoru gördü mü kaçarlar…

Kim iktidarsa onlar oradalar..

Bugün AK Partili yarın MHP, CHP, HDP, FETÖ'nün yanındalar…

Fareye demişler yuvadan çık 30 cm ileride tabak içinde bir kalıp peynir var, al senin olsun Fare düşünmüş olmaz demiş. Nedenini sormuşlar?

Valla yol kısa, ödül büyük bunda kesinlikle bir puştluk var.. O nedenle size her kim olursa olsun kısa yoldan kazanç sağlayacağını söylüyorsa bu kıssa aklınıza gelsin…

Benden demesi…!

Çünkü bu ülkede maalesef bakanlar değişiyor ama havaalanında onları karşılayanlar veya uğurlayanlar hiç değişmiyor!