Van ili tarihi ve doğal yapısı göz önünde bulundurulduğunda, emsallerinin oldukça gerisinde kalmış bir kent olarak görülmektedir.

Özellikle dışarıdan bakıldığında gelişmemiş, geri kalmış bir kent imajı sergilemesi ve bu imajı Van depreminden önceki durum göz önüne alındığında hiç de anlamsız olmadığı da görülmektedir.

Van gerçekten birçok açıdan oldukça geri kalmış bir kent konumundaydı. Özellikle depremden sonra yapılan yatırımlar ve Van iline özellikle siyasilerin artan ilgisi, kentimizi daha yaşanabilir bir hale getirmiştir.

Fakat bu Van için Van halkı için nüfus potansiyeli açısından yetmemektedir…

     Bu noktada Van’da şimdiye kadar yapılması gereken fakat yapılmayan veya yaptırılmayan veya yapılamayan, her ne dersek diyelim olan hep bu şehre ve yaşayanlarına olmuştur.

     Özellikle aldığı göçler ile beraber sürekli nüfusu artan kentte yaşam gittikçe zorlaşmakta, yakıtın kalitesizliğinden kaynaklanan çevre kirliliği oldukça önemli noktada mevsimin kış olması da bunu tetikleyen önemli faktördür. Şehrimiz doğal gaz konusunda bile en son faydalanan illerdendir. Doğal gaz gelmesine rağmen kullanımı ve aktifliği yeterli düzeylerde değildir.

Neler yapılırsa Van, akranlarını yakalayabilir diye baktığımızda?...

Öncelikle gençliğin gelişimine katkı sağlayacak, yetkin bireyler yetiştirecek ve Van’ın sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağlayacak İkinci üniversitenin kurulması gerekmektedir.

Ayrıca Kentin tarihine yakışır bir kent kütüphanesinin kurulması oldukça etkili olacaktır.

Ulaşım konusunda da oldukça geride olan Van, tıka basa dolu toplu taşıma araçları ile zamanında gelmeyen servisleri ile bir yere gelemeyecektir. Özellikle hafif raylı sistemin bile şimdiden alt yapısının oluşturulması ve faaliyete sokulması, ulaşımı çok rahatlatacaktır.

Her yatırım gibi bu da zamanında gerçekleştirilmez ise, bundan 10 yıl sonra yapılacaksa Van gene akranlarını gerilerden takip edecek ve gene buna da geç kalacaktır.

Tüm Vanlıların kendi aralarında yaptığı konuşmalarda geçen, “Bu göl başka şehirde olsa çok daha güzel kullanılırdı ve turizm açısından canlandırılırdı, kirletilmez ve üzerinde seferler bile düzenlenir bu memlekette yapılmaz” ifadesi Van’ın makûs talihini yansıtmaktadır.

Neden Van’da sürekli her şeye geç kalır veya hiçbir şey yapılmaz anlayışı hakimdir?..

Oysa bunu çürütmenin yolu ve cevaplayacak olanda yetkili ve etkili siyasetçilerden ve yöneticilerden geçmektedir.

    Şehirleri tanıtan ve anlamlandıran tarihlerine verdikleri önemde geçmektedir. Bakıldığı zaman Van bu konuda da önemli yerlere sahiptir fakat değerlerimizin kullanımı ve korunması noktasında ise çok kötü bir yerdedir.

     Bu konuda şüphesiz kimi idarecilerimizin ilgisizliği yanında, Vatandaş olarak bizlerinde bu değerleri kullanma ve koruma noktasında iyi bir yerde olduğumuz söylenemez.

     Şehirlere ilk girildiği zaman göze çarpan ve ilgi çeken şey şehirlerin temizliği ve yeşil alanlarıdır. Van temizlik konusunda da gene gerilerde kalmaktadır. Yeşil alan konusunda ise iklimin bahane edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Gerekli çalışmaların yapılması durumunda bu konuda çözülebilecektir.

     Van’da yapılacak bir anket çalışması ile beklentiler sorulduğunda verilecek cevaplar aynı çıkacaktır. “Sahipsizlik”, “Dışlanmışlık”, “İlgisizlik” vs. Görülüyor ki halk hep beklenti içinde, fakat karşılıksız bir beklenti.

      Elektrik konusu ise son dönemlerde biraz düzelse de Van bu konuda da oldukça geridedir. Büyük şehirlerin elektrik alt yapısı ve kalitesi nasıl sağlanıyorsa bu Van içinde yapılabilir. Ama şehirlerin hatları yer altına taşıdığı ve sürekli iyileştirme yaptığı bir dönemde, Van yeni yeni kaçak elektrik ile mücadeleye başlanmış olması da önemli bir gelişmedir. Başlatılan projeyle ilimizdeki kaçak enerji oranını düşürmek açısından faydalı olacaktır.

      İlimizin önemli potansiyelleri(siyasetçi, iş adamı, akil insanı vs.) vardır, bunların sorumluluk almaları ile “Her şeye sahip olan ama birçok şeye geç kalan şehir.” Konumundaki ilimizin istenilen arzulanan noktaya gelmemesi için önünde hiçbir neden yoktur.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.