Türkiye İstatistik Kurumu'nun gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de en düşük gelir olan iller arasında Muş, Bitlis, Hakkâri ile birlikte Van'da çıktı.
Şaşırdık mı?
Elbette hayır!
2011 depremiyle birlikte Van'da başlayan nitelikli göçün yerini maalesef işsiz ve niteliksiz insanlar doldurdu. Van iki deprem sonrasında zenginlerini kaybederken yerlerine fakir ve yoksul insanlar göç etti. Ve bu makas git gide büyüyor. En büyük kanıtı ise istatistikler.
TRB2 Bölgesi olarak adlandırılan Van, Muş, Bitlis, Hakkâri'de yoksulluk sınırı 7 bin 173 TL, yoksul sayısı 183 bin kişi, yoksulluk oranı %8,5 olarak gerçekleşti.
P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 8,2 ile TR10 İstanbul, 7,7 ile Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan ve 7,2 ile Adana, Mersin oldu. Hadi İstanbul'u anladık ama bizi Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan'ın aşağısına atan nedir? İnsan düşünmeden, üzülmeden edemiyor. Kahroluyoruz!
Tabii şunu söylemek gerekir ki Büyükşehir olmaya aday yerlerde göçün olması doğal. Fakat bu göçün aynı kategorideki iller arasından gelmesi elbette ki büyük şansızlık.
Suç kimde?
Vatandaşta mı?
Elbette hayır!
Tarih bize her zaman tüm göçlerin altında yatan sebeplerin başında daha iyi yaşam şartları ve ekonomik nedenler olduğunu göstermiştir. Uzun bir terör süreci bitti desek de tahribatı maalesef hemen bitmiyor. Buna deprem de eklenince sıkıntı daha da büyüdü maalesef.
Peki, başka kimin suçu vardır bunda?
Elbette ki bürokrat ve milletvekillerinin; başka kimin olacak!
Bakanlar, genel müdürler, vekillerle fotoğraf paylaşmanın işsizliğe bir katkısı olmadığını bu geçen süreçte öğrendik.
Bir yıl kalmasına rağmen vekillerden büyük bir işbirliği, büyük bir proje göremedik. Varsa söylesinler biz de yazalım.
Bir an önce işsizlik meselesine çözüm aranmalıdır. Türkiye'de genç nüfus oranının en yüksek olduğu bir ilde gençlere acilen istihdam alanları açılmalıdır.
Gençler işsiz ve mutsuz…
Yoksul aileler dertli…
Haydi devlet yapamıyor diyelim. İşadamlarını da mı harekete geçirmek imkânsız!
Bu hususta acilen bir Çalıştay yapılmalı.
Problem masaya yatırılmalı.
Yeni gelen genç ve dinamik valimizi bekleyen en büyük sorunlardan biri olan yoksulluk ve işsizlik etraflıca tartışılmalı.
Vanlı veya başka iş insanları Van'a davet edilmeli.
Birçok iş insanı Van'ı görmek ve değerlendirmek istiyor fakat muhatap bulamıyorlar.
Bulanlar da bir güzellikle uğurlanmıyorlar maalesef. Her şey sözde kalıyor.
Başka iller gelen iş insanlarının ayaklarına halılar seriyor biz havalimanında bile onlara güler yüz gösteremiyoruz.
Kısaca değer vermeyince onlar da Van'ı değerli görmüyorlar ve doğal olarak Van'ı değerlendirmiyorlar.
Bizim bu kadar lüksümüz yok!
Gerçekten bir Vanlı olarak utanıyorum.
Bu nasıl ağır bir sonuçtur?
Terör bitti derken şimdi de yoksulluk terörü mü başlayacak?
Bu defa da yarım asır yoksullukla mı mücadele edilecek?
Yazık değil mi Van'a!…
Yazık değil mi Van halkına!
Yazık değil mi bize!
Ayıp! Ayıp!