Kentin kayyumu aynı zamanda da kentin valisi!.
Vali devlet adına kamu görevi yürütür, kayyum kendisine tevdi edilen herhangi bir kurumsal yapıdaki görevi kötüye kullananlardan alıp kamunun hizmetine sunmaya çalışır.
Atanan kayyumla birlikte şu an, devlet ciddiyeti gerektiren anlayış içinde, seçilmişlerin atamış oldukları bürokratlarla birlikte belediyeyi yürütüyorlar. Şu an itibarıyla kamuoyunda oluşturulmak istenen algı boyutunda ciddi manada kimsenin işinden edildiği yok!.
Ancak bu unutulmamalı göreve gelen her yönetici birlikte çalışacağı ekibi oluşturmak durumundadır. Burada siyasi bir tavır takınılamayacağından, belediyede devlet ciddiyeti yürütüldüğü için çalışmak isteyen, görevini ciddiyet içinde yapan herkesle çalışılacağına inanıyorum.
Halkın oylarıyla aldıkları yerel yöneticiliği 8 yıl boyunca yürütenlerin atadıkları bürokratlardan gerek büyükşehir, gerek VASKİ, gerek billboard ihalesi, gerekse Van sporla ilgili belgeler atanmış tarafından seçilmişlerin atadıklarından istendi.
Doğal olarak seçilmişlerin atadıkları görevliler kendilerinden istenilen görevi yerine getirerek tüm harcamaları rapor halinde devletin atadığı kayyuma(belediye başkan vekili) verdiler.
Rapor, belediyenin büyük bir borç altında olduğunu gösterdi. Devletin atadığı kayyum, seçilmişlerin atamış oldukları görevlilerin raporlarını kamuoyuyla paylaştı. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu açıklama belediye kaynaklarının hizmet yerine yatırım yerine nasıl heba edildiğini ortaya koydu.
Bununla birlikte, sosyal medyada cevap verme niteliğinde haksızlık ve iftira atıldığı iddia edilerek savunulmaya başlandı. Atanmış olan kayyumun ve genel sekreterin siyasi bir beklentilerinin olduğunu dolayısıyla böyle bir karalamaya gittiğini söylemek abeste iştigaldir.
Oysa meseleye baktığımızda büyükşehir belediyesindeki işleyiş hakkında rapor isteyen ve kamuoyuna açıklayan kişi devletin atamış olduğu kayyum, yani vali yani hiçbir siyasi yaptırımı olmayan bir bürokrat.
Rapor istenilen kurumların başında bulunanlara bakıldığında bunlarda 8 yılda seçilmişlerin atamış oldukları belediye memurları.
Belediyede bulunan memurlar kendilerinden istenilen raporları keyfiyete göre hazırlayabilirler mi?(yani alicengizlik yapabilirler mi?) yapamazlar çünkü devlet memurudurlar, devlete karşı sorumludurlar.
Farz edelim ki yaptılar bunları atayan kim devletin kayyumu mu, yoksa bu halkın oylarıyla seçimle başa gelen halkın iradesini hiçe sayıp keyfiyete göre yöneten yönetimin atamış olduğu memurlar mı?
Kayyumun istemiş olduğu raporları, yine resmi olarak kayyuma veren kurumlarda görev yapan memurlar hala görevlerinin başında oldukları da unutulmamalıdır. Bunlar kendilerini bu görevlere getirenlere ihanet ederler mi?..
Ben sanmıyorum etmemeleri lazım diyorum ve verdikleri raporların doğru ve yerinde olduklarını düşünüyorum.
Farz edelim ki ihanet edip vermişlerdir, bu da ne vatandaşın, ne de kayyumun sorunudur!.
Devletin görevlendirdiği görevlilerle ilimizdeki kentsel değişim büyük umutlarla olacaktır. Bu olacaktır derken, hemen bu günden yarına olabilecek sorunlar değil zaman, azim ve kararlılık gerektiren işlerdir. Devletin atadığı bürokratlar devlet disiplini içinde yapılmayanları yapmakla birlikte, yapılması gerekenleri de yapacaklardır inşallah.
NOT: hafta içi şeker hastalığımdan dolayı hastanede tedavi için yattım. Bu süre içinde ziyaretime gelen telefonla arayan ve dualarını benden esirgemeyen tüm dostlarıma teşekkür ederim.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.