Çocuk denince içimizi bir sıcaklık kaplamaktadır.
O her şeyi ile adeta bir mucizedir.
Çok hassastır, daha annenin rahminde iken; annenin yaşama koşullarından olumlu ya da olumsuz etkilenir.
Anne içki, sigara gibi zararlı şeyler kullanıyorsa ve huzurdan mahrum ise çocuk da zarar görür. Şayet ailede güzellikler varsa o da faydalanır.
Çocuk dünyaya gözlerini açtığında da çevre koşulları onu etkiler. Gerçi genetik yapıdan kaynaklanan bir potansiyeli vardır. Ancak bulunduğu ortam onu geliştirebilir veya geriletebilir. Yani anlayacağınız sevgi ortamında yetişen çocuklar ruhen ve bedenen sağlıklı olur.
Onların hafızaları boştur, art niyetleri yoktur, kötülük düşünmezler, ekonomik, siyasi… faaliyetleri yoktur.
O kadar güzel yaratılmışlardır ki biz büyükler onlara duyduğumuz sevgiden dolayı onlara hizmet ederiz ve bundan keyif alırız.
Sanki gizli bir el onları korumaktadır. Düşmek, kalkmak, yuvarlanmak, hırpalanmak onlar için sorun değildir.
5. Kattan düştüğü halde yaşayan bir çocuk biliyorum. Çok hareketlidirler. Nenem: “Çocukların bedeni küçük, ruhları büyüktür. Bu nedenle yerlerinde duramıyorlar.” derdi.
 Onların bakış açışı henüz kirlenmemiştir. Bunun için sorunlarımızın çözümünde çocuklarla istişare etmemiz. Bize hiç ummadığımız basit ancak orijinal çözümler sunabilir.
0-18 arası kabul edilen çocukluk yaşı, çok kıymetli bir zaman dilimidir. Bu çağda; kişilik, karakter, ahlak şekillenmekte ve öğrenme daha kolay gerçekleşmektedir. Haliyle bu dönemin israf edilmemesi, çok iyi değerlendirilmesi gerekir.
Çocuklar bizim geleceğimizin teminatıdır. Eğer onları layıkıyla yetiştirebilirsek, geleceğimiz parlak olacaktır. Bunun için herkes elinden geleni yapmalıdır.
Bu meyanda Van’da sürdürülen bir proje sosyal medyada ilgimi çekti. “MİNİK HAYALLER ÇOCUK MAĞAZASI” Biraz inceledim hoşuma gitti, hatta bende duygu yoğunluğu oluşturdu. Dayanamadım yerinde görmek istedim.
 Van Eğitim Araştırma hastanesine giderek projeye hayat veren Doktor Remzi Sarıkaya ile görüştüm.
Mesleğinde gayet başarılı olan Kardiyoloji uzmanı Remzi Bey; Genç, çalışkan ve cevval bir doktor.
Aynı zamanda gayet iyi bir insan. Bunca işinin arasına bu projeyi de sıkıştırmış… Birlikte hastanenin 1. katındaki mağazaya gidiyoruz.
Bu projenin bir sene kadar önce Hastane yönetimi tarafından uygulamaya alındığını, yöneticilerin hatta tüm Hastane çalışanlarının projeye sahip çıkıp katkı sağladıklarını ve diğer yapılanları anlatıyor…
Mağaza iki bölümden oluşuyor; bir tarafta yeni, diğer tarafta ise kullanılmış eşyalar var. Eşyalar ustaca raflara dizilmiş: Elbise, ayakkabı, iç çamaşır, oyuncaklar, diş macunu, şampuan ve daha birçok şey var. İşin ruhuna uygun, gayet hanımefendi bir bayan orada çalışıyor. Gelen ve dağıtımı yapılan eşyalar tutanakla kayıt altına alınıyor. Yani işler gelişi güzel, aşiret usulü yürümüyor, her şey resmi olarak yapılıyor.
Eşya talepleri var. Para yardımlarına bulaşmak istemiyorlar. Bunun için henüz alt yapı hazır değil. Yardımlar: İstanbul, İzmir, Londra, Van gibi birçok ilden geliyor.
Van Valililiği ile bazı resmi kurumlar ve dernekler de bu kervandaki yerlerini almışlar. Toplam:124 kişi 4913 adet eşya yardımı yapmış. Bu eşya: 892 kişiye dağıtılmış. Hayırseverler TEŞEKKÜR belgesi ile taltif ediliyorlar. Ayrıca yardımlar sosyal medyada teşhir ediliyor.
Dağıtım yatan çocuklara yapılıyor. Gündelik muayeneye gelen çocuklar henüz bu kapsama alınamıyor. Bazen hastalarla birlikte kalan çocuklara da jest yapılıyor. Yardımın ihtiyaç sahiplerine olmasına özen gösteriliyor. Hatta Suriyeli ve Kuzey Iraklı çocuklar dahi sevindirilmiş. Bazı özel zamanlara münhasır uygulamalar da yapılmış; Mesela 2018 yılına ilk giren 8 çocuğa sekizer hediye verilmiş. Bazı çocuklar ilk oyuncaklarına bu hastanede kavuşmuşlar.
Yapılan son yardım tutanağını inceledim: Pijama, badi, hırka, çorap, bere, yelek ve battaniye verilerek; bir minik kalp, engin gönüller tarafından sevindirilmiş.
Genel olarak ihtiyaçlarını tespit etmeye çalıştım: Yeni doğan çocuk bezi, şampuan,  iç çamaşırı, çocuk elbiseleri, oyuncaklar, kitaplar…
Ülke olarak hayır hasenatta bulunma konusunda dünyadaki yerimiz çok saygındır. Anadolu insanı cömerttir, paylaşmayı sevmektedir. Yeter ki yardımlarının uygun yere gittiğinden emin olsun.
Ben de bu minvalde sosyal sorumluluk hissederek, sizlere uygun bir adresi göstermeye gayret ettim.
Bu ve benzeri güzel projelere; emekleriyle, maddi imkânlarıyla ve dualarıyla katkıda bulunanlara esenlikler dilerim.