Temsilcimiz Vanspor'un ilk 5 haftalık karnesi ne yazık ki üzücüdür. İki galibiyet, iki beraberlik ve bir mağlubiyet. Liderle aradaki puan farkı 5 olan temsilcimiz Vanspor, puan cetvelinde ise 8. sıraya kadar geriledi.

Ligin 5.Haftasında Menemenspor'a konuk olan temsilcimiz Vanspor, skor üstünlüğünü eline geçirmesine ve rakibi 10 kişi kalmasına rağmen, sahadan ancak 1 puanla ayrılabildi. Ligde son 3 maçtır galibiyet yüzü göremeyen Vanspor, başarısızlığın faturasını Teknik Direktör Tahsin Tam'a keserek yollarını ayırdı.

Lige şampiyonluk parolasıyla başlayan, belki de grubun en güçlü transferlerini yapan Vanspor, ne yazık ki ilk 5 haftada umduğunu bulamadı. Aksaray, Menemen, Elazığ ve Serik namağlup yola devam ederken, ekibimiz ise mağlubiyeti kendi sahasında yaşadı.

İlk 5 hafta sonunda kayıp 7 puan elde var 8 puan, ilk 3 sırayı paylaşan Aksaray, Elazığ ve Menemenspor'la aradaki puan farkı ise 5 oldu. Ligin 2. haftasında lider olan Vanspor ligin 5. Haftası sonunda 8. sıraya kadar geriledi. Şimdi bu başarı mı? Elbette değil. Fatura kime kesildi. Teknik Direktör Tahsin Tam'a kesildi ve gönderildi. Bence tek sorumlu giden hoca değildir.

Bakın bir takımın olmazsa olması bir futbol aklıdır. Tecrübesi, bilgisi ve ağırlığıyla hocaya söz geçirebilecek, hocanın hatasını yanlışını dile getirecek, yeri geldiğinde uyaracak bir futbol aklı kesinlikle şarttır. Bizde var mı? Bence yok.

Futbolu çok iyi bilen, tecrübesi ve deneyimiyle futbolcularla diyalog kurabilecek, sorunlarını çözebilecek, futbolcularla zaman geçirecek bir veya iki beyin şart. Bu var mı? Bence Bu da yok. Bunlar es geçilecek konular değil. Bunlar bir kulüp, hele hele şampiyonluğa oynayan bir takım için kesinlikle olması gerekenlerdir.

Gelelim Tahsin Tam'ın gidişine, Ümit Bozkurt'un gelişine. Elbette ki yönetimin taktiridir. Saygıyla karşılamak gereklidir. Ama uzun süren bir toplantı sonunda karar Ümit Bozkurt'tan yana çıkmışsı demek ki hoca kıtlığı varmış. Bizim yönetime de, gelen hocaya da elbette saygımız vardır. Ama söz konusu bir takımın şampiyonluğuysa, daha geniş düşünülüp, farklı bir karar alınabilirdi.

Ben Play-Off’u başarı görenlere değil, şampiyonluğu başarı görenlere evet derim. Çünkü benim hedefim bu kentin hayali olan bir üst lig, yani şampiyonluktur. Adımımı ona göre atarım. Bakalım gelen gideni aratır mı? Aratmaz mı? Bekleyip görelim.

Gelelim bu hafta sonu kendi sahamızda yeni teknik kadroyla çıkacağımız averajla liderlik koltuğuna oturan Aksarayspor maçına. Zor mu? Elbette iki takım açısından da zor bir maç olacak.

Vanspor yeni teknik kadrosuyla çıkacağı bu kritik maçı kazanma adına sahaya kesin galibiyet için çıkacak. Kazanması da gereklidir. Çünkü kaybedilecek 3 puan takımın gardını kesinlikle kırar ve toparlanması zorlaşır. O açıdan takımın kesinlikle ilk 5 maçı unutarak sahaya çıkması, baskılı ve organizeli bir mücadele sergilemesi, saha ve seyirci avantajını çok iyi kullanması lazım.

Kısacası bu kritik maç kesinlikle kaybedilmemelidir. Rakip Aksaray'a baktığımızda ise grubun güçlü ekiplerinden. Kolay bir lokma değil. Ligin 5. Haftasını da galibiyetle kapatan Aksaray, Van'a kesinlikle 3 puan için gelecektir. Bunu göz önünde bulundurarak, bu kritik karşılaşmada teknik kadronun maçı çok iyi okuması, rakibi çözmesi, oyunu okuması ve oyuncu değişikliklerinde hatta yapmaması önemlidir.

Tam döneminde bunu yaşamadık, kaybettik. İnşallah bu dönemde bunu yaşar ve kazanırız.

Şimdiden temsilcimiz Vanspor'a diliyorum.