CEKET DÖNEMİ BİTTİ… LİYAKAT ZAMANI…
Hataları kabul etmek önemli bir erdemdir.
Hatadan dönerek doğruyu yapmak daha büyük bir erdemdir.
Özeleştiri yaparak eksikleri görmek bir daha o hata ve eksikleri yapmamak karakteri sağlam insanların işidir.
14 Mayıs'taki seçimlere ilişkin dikkat çeken açıklamalar yapılıyor.
Türkiye'nin asıl sorunlarını ve meselelerini gündeme getiren yok gibi…
İçinde bulunduğumuz çok önemli sıkıntılar var.
İnsanların derdini dinleyen anlayan yok…
FETÖ meselesinde sapla saman birbirine karışmış, konu hakkında mağdur olan kesimler var ve FETÖ ile hiçbir bağının olmadığını iddia edenler var. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'dan konuyu tekrar gözden geçirmesi bekleniyor..
Kürt meselesi konusunda kimine göre sorun çok, kimine göre sorun yok deniliyor…
Kürt meselesinin doğru zeminde konuşulması kaçınılmaz bir gerçektir..
Ekonomik kriz hayatı felç etmiş durumda tabiri caizse yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, bu krizin nasıl çözüleceğine dair kamuoyunu aydınlatan bir açıklama gelmiyor..
Toplumu fakirliğe iten ekonomik kriz, şartlar ne olursa olsun milletin en büyük sorunu durumunda..
Ülkemiz yaşadığı büyük depremle tarihin en büyük sarsıntısını yaşarken bu duruma insanlık kan ağlarken, ekonomik deprem toplumu daha çok etkilemiş görünüyor…
Kira fiyatları almış başını gidiyor..
Fahiş fiyatları kimse durduramıyor..
Fırsatçılar her yerde bulduğu fırsatı affetmiyor…
Vatandaşın sırtından geçinen geçinene, kimsenin kılı kıpırdamıyor…
Kime sorsanız gülmeyi unuttuk diyor…
Ve gerçekten çaresizce geçim sıkıntısı çekiliyor…
Umutların tükendiği anlar yaşanıyor..
Ezilen, sesini kimseye duyuramayan ve ekonomik krizden dolayı yaşadığı geçim sıkıntısını utancından kimseyle paylaşamayanları anlayan yok…!
kime sorsanız altılı masa bu ülkeyi yönetemez, sebebi ise birbirlerine benzemez asla bir arada yolculuk yapamayacak düşüncelerden oluşuyor diyor..
Zaten bu ülkenin ve insanın sorunlarını nasıl çözeceklerine dair bir program ve projeleri yok..
Altılı masada Erdoğan gitsin de ülkenin canı cehenneme düşüncesi var halkta..
Ve yine kime sorsanız AK parti kuruluş ayarlarına geri dönmeli, kendisine çekidüzen vermeli ve en önemlisi özgürlükler konusunda yeni fikirler geliştirmeli diyor.
Evet AK partide değişim dönüşüm olmalı..
AK parti tekrar tekrar kendisini süzgeçten geçirmeli otokontrol yapmalı ve muhasebe etmeli..
Partilere halk sandıkta hesap soracak mutlaka ama hesap günü AK parti hesaba çekilmeden önce kendisini hesaba çekmeli…
AK parti isminin başında da olan adalet kavramını bir daha kendi dünyasında sorgulamalı…
AK parti üç Y… ile mücadeleyi bir kez daha düşünce dünyasına almalı ama önce AK partinin içine sızmış AKP'lilerden başlamalı..
AK Parti ciddi emeklerle ve bedel ödeyerek oluşturduğu 20 yıllık mazisine de haksızlık etmemeli.
Yaşadığımız siyaset faylarının ne denli tehlikeli olduğunu, en ufak bir sarsıntıda ne tür yıkımları beraberinde getireceğini iyi bilmeli..
AK parti 14 Mayıs seçimlerine giderken bu değişimi hem sözleri ile hem de uygulamada göstermeli..
Milleti küstürmeyen adaylarla seçime gitmeli.
Yıpranan, toplumu ve ülkeyi yıpratanlarla yollarını ayırmalı…
Ülkeye, görevine ve insanına karşı, liyakat ehliyet, sadakat, samimiyet, duygusu içinde olan adalete riayet edecek kimseler olmalı.
AK Parti hem zihnen hem siyaseten hem de kadrolar düzeyinde kendini yenilemeli. Millet nezdinde karşılığı ve itibarı olmayan isimlerde ısrar etmemeli çünkü ısrar kaybettirir dün olduğu gibi…
Her geçen gün ders çıkarmanız için yeterli birçok sebep var…
Hala düşünmeyecek, idrak edip akletmeyecek misiniz?
En ilgicini söyleyeyim:
Darbe depremi…
Pandemi depremi…
Ekonomik deprem…
Ve gerçek depreme rağmen halk hâlâ Ak Partiye % 30-35 bandında oy veriyorsa, halkın ayakları öpülmeli…
Ama şu da bilinmeli…
Maalesef ceket dönemi bitti…
Sular kesildi…
Eğer liyakatli adaylar olmazsaaaaaaaaaaaaaaaa….
Buyrun size ALTILI MASAAAA….