Erciş'te hemen herkesin çok yakından tanıdığı ve çok sevdiği, bir dönem Türkiye'deki tüm türküseverlerin vazgeçemeyeceği eşsiz ses ve TRT radyolarının değerli solisti Atakan Çelik, 13 Aralık 2007 tarihinde aramızdan ayrılarak ebedi hayata göç etti.
Hiç kimseye kötülük düşünmeyen yüreği, küçük,büyük herkesle dost olmayı başaran kişiliği ve bulunduğu ortamları sesi ile olduğu kadar esprileri, fıkraları ile de şenlendirmeyi beceren arkadaşımız gerçek bir gönül dostuydu...İyi bir hemşehri iyi bir arkadaştı...
İki yıl önce bugün Ankara Radyosu'nda; büyük stüdyoya taşınan cenazesinin önünde unutulmaz bir tören düzenlenmişti. Törende kapanış konuşması görevi bana verildi. O gün şunları söylemiştim:
"Sesi, fiziği ve öğrenim durumu itibariyle Atakan Çelik, Türkiye radyolarında halk müziği dalında bir ilkti. Radyo mikrofonları ilk kez bu kadar yumuşak, kusursuz ve yöre ağzıyla okuyan bir sesle tanışıyordu. Kameralar televizyonlarda görüntü verirken izleyenler ilk kez böyle yakışıklı birini izliyordu. Ve radyodaki hocaları halk müziği icra eden öğrencileri arasında ilk kez bir öğretmenle karşılaşıyor, hal, hareket ve davranış olarak O'na hayran kalıyorlardı..."
   Stüdyoyu dolduran meslekdaşları, arkadaşları, hemşehrileri, ailesi, basın mensupları ve o gün orada bulunan türküsever yüzlerce dostu gözyaşlarını tutamıyorlardı... Konuşmam devam etti. Radyo ve radyo dışındaki yaşamından kısa bir kaç kesit sundum, radyoya ve mesleğine olan ilgisinden bahsettim...Konuşmamın sonuna doğru şunları şöyledim:
"Dört yıl eğitim... Sonra bir süre staj ve daha sonra "ses artisti" olarak iki yıl TRT mikrofonlarında hizmet yaptı...Arkasından sahne hayatı...Ama ne ilginçtir ki, yüksek ücretler aldığı sahne hayatı, peşpeşe gelen turneler, film teklifleri hepsi, rahmetliyi bir anda sarhoş etmeye yetti...O uysal kişiliği, engin ve hoşgörü dolu yüreği ile başkalarını kırmamak ve üzmemek adına bazı hatalar yaptı. Bu hatalar, başkalarına aşırı güvenmek, onları sık sık affetmek ve çok yorucu bir tempo ile dinlenmeden çalışıp, sayısız toplantı ve davetlere katılarak sıhhatini ihmal etmek... Bu yüzden de, sağlığı genç yaşta bozuldu, bugün O'nu, yakalandığı amansız bir hastalığından kurtaramamanın acısını ve kederini yaşıyoruz..."
Ve en sonda mikrofandan ayrılırken hakkında söylenen şu iki sözü de söyleyip kürsüden indim:
"Biri hayatta, öteki rahmete gitmiş iki büyük sanatçının O'nun için söylediklerini burada tekrarlamak istiyorum: San'at güneşimiz merhum Zeki Müren, "O'nun sesini dinlerken doyamıyorum, aynı parça bile olsa tekrar, tekrar dinlemek istiyorum." demişti.
Ünlü Halk Müziği San'atçısı Nuri Sesigüzel de, "Halk müziğinde hem sesi güzel hem yakışıklı pek çıkmıyor, Atakan, bu konuda tektir. O, hepimizi geçecek... diyordu..."
Rahmetli arkadaşımı bir kez daha burada anarken O'nunla ilgili albümümdeki bazı fotoğraflara burada yer vermek istedim. Rastgele bir kaç tane seçtim...Eminim, fotoğrafları izleyen bir çok hemşehrimizin, ortak arkadaşımızın ve ona hayran bir çok türkü dostu insanımızın ister, istemez yüzlerinde buruk bir tebessüm, yüreklerinde keder dolu bir heyecan oluşacak ve hepsi de derinden bir iç geçireceklerdir. Ardından yürek dolusu bir coşku ile hepsinin de birer rahmet okuyacaklarını düşünüyorum...
Kaynak:
CengizALPER
Araştırmacı,Yazar Ercişliler Net.