PKK'nın Garê'de işlediği vahşet sonrasında devletin Kürt meselesini ayırarak PKK konusunda aldığı pozisyonun biraz daha sertleşeceğini tahmin etmek zor değildi.

Ülke içerisinde ve kırsal alanda PKK'ya yönelik yürütülen operasyonlara ilaveten belediyeler başta olmak üzere PKK'ya lojistik sağlayan sivil/siyasal alanlara da müdahale edilmişti.

İçeride yürütülen operasyonlarda terör ile Kürt halkının ayırt edilmesi bölge halkının da terörle arasına mesafe koymasına neden oluyor…

Keza beklendiği gibi oldu kararlar arka arkaya gelmeye başladı ve dahası da gelecek gibi görünüyor…

HDP'nin kapatılması ihtimali karşısında yükselecek muhtemel yaklaşımlar…

Parti kapatmak çözüm mü? Sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalır mı? Hangi çağda yaşıyoruz, hukuk, demokrasi insan hakları gibi muhtemel tepkileri göreceğiz ve görmeye de başladık…

Parti kapatmada bunca tecrübe yaşanmasına rağmen anlaşılan ders alınmamış ki her iki taraftan da bir dayatmanın inadını yaşıyoruz…

Malumunuz hendek olayları sırasında PKK'nın canlı kalkan olmaları için yaptığı çağrıya bölge halkı hiçbir şekilde karşılık vermedi.

PKK'nın çağrısını yaptığı birçok eyleme katılan kişi sayısı da iki elin parmağını geçmedi.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım bu tablonun sunucu şu, HDP büyük ihtimalle kapatılacak veya bu şekilde bir siyaset yürütmesine müsaade edilmeyecek.

Maalesef HDP eline birçok inanılmaz fırsat ve imkân düşmesine rağmen siyaset yapamadı yapmak istemedi.

Daha doğrusu HDP, PKK'nın silahlarının gölgesinde siyaset yaptığını zannetti...

Yani HDP'nin hiçbir iradesinin olmadığı yazılan senaryoyu oynayan figüran rolünde kaldı hep….

Yıllardır sözünü ettiğimiz PKK bağlantılı partiler, 80 Milletvekili ve 100'ün üzerinde Belediye Başkanlığı kazandıkları dönemde bile sivil siyasete pirim vermedikleri gibi PKK'nın güdümünden de çıkmadılar. PKK'nın silahlı mücadelesine lojistik sağlayan bir partinin faaliyetlerine dünyada hangi devlet izin verir?

Bunu HDP içerisinde etkili pozisyonlarda yıllarca siyaset yapanlar bile itiraf ediyor.

Ancak yine de parti kapatmak çözüm mü?  HDP'yi kapatmak var olan sorunları çözecek mi?

Kesinlikle hayır…

PKK silahtan vazgeçmediği silahları bırakmadığı, tehdit, şantaj, haraç, baskıdan vazgeçmediği sürece parti kapatma konusu farklı versiyonları ile ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek…!

Evet parti kapatılmamalı ancak ülkeyi kaosa götüren sinsi planların önüne de geçilmeli.. Dağa ve teröre aktarılan her türlü destekler yasalarla engellenmelidir…

Ancak parti kapatma, Ak Parti iktidarı döneminde geriletilen eski Türkiye'ye ait anlayış ve uygulamaların yeniden hayata geçirilmesi, Ak Parti'nin kendi varlık sebebini ret ve inkâr etmesi anlamına geliyor.

Çünkü AK parti özellikle Sayın Erdoğan asla partiler kapatılmamalı, vekiller cezalandırılmalı söylemini yıllarca savunan durumda oldu…

Türkiye'de parti kapatmanın çözüm olmadığı, bilakis var olan sorunları derinleştirdiği ve yeni sosyal ve siyasal sorunların başlangıcı olduğu defalarca tecrübe edildi.

Kaostan beslenenler Türkiye'yi içeride ve dışarıda zor duruma bırakacaklar…

Demem odur ki AK partiye büyük tuzak kuruluyor ve oyun oynanıyor..

Her devletin terörle mücadelesi meşrudur ancak milliyetçilik duygularını yükselterek ahlaki değerler zedelenerek olmaz…

Sorunlar milliyetçilikle değil tek yürekle bir millet olarak çözülür….

HDP siyaset olarak zayıflatılmalıdır. HDP'yi kapatmak halkın gözünde yok olmaya yüz tutan HDP'nin işine gelecektir….

Hatta PKK'nın, en az Bahçeli ve Perinçek kadar HDP'nin kapatılmasını istediğini görmek için müneccim olmaya gerek yok….

Peki, HDP'ye kapatma davası açıldı! Süreç nasıl işleyecek? Olası senaryolar!

HAZİNE YARDIMININ KESİLMESİNE KARAR VERİLEBİLİR

Yargılama kapsamında HDP'den bir savunma istenecek. HDP Yüce Divan'da savunma yapacak. Anayasa Mahkemesi HDP'nin terör örgütünün odak olup, olmadığına karar verecek. Eğer Anayasa Mahkemesi odak olduğuna karar verirse süreç kapatmaya kadar gidebilecek. Ancak odak olmanın derecesi de belirleyici olabilir. Anayasa Mahkemesi bazı HDP'liler hakkında siyaset yasağı koyup, partiyi kapatmayabilir ya da Hazine yardımının kesilmesine karar verebilir... Parti kurucularına siyaset yasağı gelmesi de Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararlar arasında olabilir...

ANAYASA MAHKEMESİ USUL YÖNÜNDEN İNCELEYECEK

Yargıtay, HDP'nin kapatılması istemiyle AYM'de dava açtı. İddianame, Anayasa Mahkemesi'ne gittikten sonra Anayasa Mahkemesi o iddianameyi inceleyecek. Ardından usul eksiklik olup, olmadığına bakacak. Daha sonra iddianamenin kabulü aşamasında tensip tutanağı hazırlayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP'ye açılan kapatma davası kapsamında siyasi yasakları talep edilen HDP milletvekilleri hakkında yasak kararı verilse bile, milletvekillikleri devam edebilir…

Gerisi mi?

Maalesef Türkiye'de yine aynı senaryolar çizilip duracak.

Tarihi sözler bir daha bir daha tekrarlanıp duracak:

Birlik ve Beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde…

Bu nasıl bitmez tükenmez İhtiyaç Ya Rabii!...