SİYASETTEN NEMALANMA MI TOMBALADAN ÇIKMA UMUDU MU?
Genel seçimlere baktığımızda AK parti Van’da yerel seçimlerde bir tane dahi belediye başkanı çıkaramıyor…
Bunun nedenleri ve arka plan oyunları ayrı yazılacak bir konu…
HDP’lilerin birçoğu Gürpınar ilçesi hariç Van’ın tümünü kazanacağız diyor…
AK partililerin çoğuna baktığımızda hiç inançları kalmamış zor kazanır diyor…
Kazanamayacağını bildiği halde aday adayı olacak birçok insan…
Belki kayyum atanır tombaladan çıkarım düşüncesi var…
Bu kez kayyum atanmaz ve kazanamasak ta iktidar bizi bir yerde değerlendirir nemalanırız hesabını yapanlarda yok değil…
HDP’de ise kafa karışıklığı, sessizlik, belirsizlik ve kararsızlık var…
Vatandaşında HDP’den yana endişeleri çok…
HDP’de güç kaybetmeye devam ediyor. Seçmenin inancı ve güveni eskisi kadar kalmamış. Çünkü verilen her türlü desteği çok kötü kullanan bir siyaset gördüler şuana kadar…
HDP’liler her zaman olduğu gibi algı yaratarak belediyeleri kazanacağız diyerek propaganda yapıyorlar. Vatandaş da diyor ki kazansan ne olacak ki.
HDP yerel seçimi kazansa da ideolojik saplantı, intikam, rövanş alma ve milliyetçi duygularla başarılı olması hizmet üretmesi mümkün değil. Kandil'den kayyum atama durumu var ki o başlı başına bir facia.
HDP den proje hizmet istemeyen bazı seçmenler Ak Parti adayından hizmet istiyorsa burada herkesin düşünmesi gerekir.
AK parti vizyonlu aklı başında bir isim listesi çıkarırsa başta büyükşehir olmak üzere her zamankinden çok belediye kazanabilir…
Çünkü AK parti en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor…
Bu süreçte Van’da yeteri kadar belediye kazanamazsa bundan sonrada hiçbir şey yapamaz buda böyle biline…
Yıllardır Van’da konuşulan bir gerçek var. İktidarın gücü ve kaynakları olmadan belediye başkanının Van gibi bir yerde hizmet üretmesi çok zordur. Erzurum, Antep, Malatya, Sivas, Kayseri gibi iller yerel seçimlerde iktidarla hareket ettikleri için hep kazanan olmuşlar.
Van’da bunu tam anlamıyla hissetme sekte doğru olan budur…
Ama bir gerçek var ki genel seçimlerle yerel seçimler her zaman Van’da çok farklı ve değişken olmuştur..
Partilerin seçim çalışmaları tüm heyecanı ile ama çaktırmadan devam ediyor. Diğer taraftan partilerin aday adayları da bu aralar kendilerini kanıtlamak için var gücüyle çalışıyorlar. Dikkatimi çeken önemli bir gelişme, yerel seçimlerde aday adayların sayısının çok olacağı yönünde.
Bu aday adayı sayısının çok olabilme ihtimalinin bana göre birçok sebebi vardır.
Değerli dostlar, bir toplumu yönetmeye kalkışmak ve bu cesareti insanın kendisinde bulması çok ama çok önemli bir yaklaşımdır. Aynı zamanda çok önemli bir sorumluluk ve mesuliyettir. Bir toplumu idare etmek, yönetmek, hakkını teslim etmek, ayrıcalık yapmamak, yıllardır hakkı yenilen fakirin, yetimin, öksüzün, kimsesizin hakkını yemeden teslim etmek, kimsesizlerin kimsesi olmaktır başkan olmak. Belediye başkanı olmak bir toplumun namusunu, ırzını, malını, canını bütün haklarını kendi namusu gibi görmektir ve korumaktır. O yüzden eskiler belediye başkanına Şehremini derlerdi. Yani güvenilir olurdu bu insan. Sözün gücünü gücün sözünden üstün tutanlar ancak bu bahsettiğim niteliklere sahip olabilirler. Yöneticilik idarecilik yapabilirler.
Şimdi sormak lazım aday adayı olacaklara, Siz aday adaylığını düşünürken, nelere talipsiniz, hangi düşünce proje ve birikiminizle aday adayı olacaksınız. Geçmişte bazılarının yaptığı gibi yapmayın, öyle projeler den bahsedin ki, kendiniz bile inanasınız. Ayakları yere basan fikirler olsun…
Yoksa ilk başta yalancı damgası yersiniz artık sonra kimse sözünüze inanmaz size güvenmez… Biraz başınızı kaldırın bakın örnekleri çok var etrafınızda…
Ayrıca aday adaylarının çoğu kendisinin çok taraftarının yani oyunun olduğunu ifade ediyor. Eğer kendisine adaylık verilirse kesin kazanacağını anlatıyor her ortamda. Şimdi adayların bulundukları bölgelere bakın hangi parti ne kadar oy almış gerçeği görürsünüz. Palavraların nasıl havada uçuştuğunu da anlamış olursunuz. Mahallesinde, köyün de ve çevresinde bulunduğu partiye beş oy bile çıkmamış insanlar mangalda kül bırakmıyor. Bu durum ölçümüdür değil bence, ama dürüst olmak lazım. Asıl amaç aba altın sopa göstermek bana vermezseniz size oy yok demeye getirmek istiyorlar. Artık eskisi gibi değil herkes kendi kararını veriyor ve hangi partiye oy vereceği konusunda net olan insan sayısı bir hayli fazla.
Şimdi anlamakta zorlandığım ve sonuçlarının kimsenin bilmediği her zaman olduğu gibi bazı partilerde temayül yoklamaları, kamuoyu araştırmaları ve sonrada STK ve bazı gazetecilerle görüşülerek değerlendirmeler genel merkezler tarafından yapılacak. Tabi hepsi hikayede ama bir türlü yutturuyorlar işte..
Muhtemelen herkes çeşitli lobiler oluşturarak bu sorgulamalardan birinci çıktığını anlatacak, bulunduğu toplumlara. Bazı basın yayın organlarına da çeşitli yöntemlerle bu tür haberler yaptırmaya çalışacaklar görüldüğü üzere. Tabi bu yoklamalarda genel merkezlerin amacı çok farklı. Ama aday adayları hala merkezlerinin neden bu tür girişimlerde bulunduklarını anlamadıklarını anlıyoruz konuştukları ile.
Hem HDP’ de hem de AK parti de çok fazla müracaat olacak gibi düşünüyorum belediye başkan adaylığı için.
Diğer partilerle beraber aday adayı sayısının bir hayli fazla olacağını tahmin ediyorum belediye başkanlığı için.
Belediye meclis aday adaylığı için de hakeza çok müracaat olacak…
İnanılmaz bir rakam ortaya çıkabilir ve tarihte görülmemiş bir yoğunluk yaşanabilir.
Her yerde siyaset konuşuluyor ve herkes her yere talip. Sebebi güneşli havadan mı bilmiyorum ama çok konuşulacak tartışılacak bir durum. Bu kadar çok siyaset heveslisi görünce insan şaşırıyor ve demeden de edemiyor doğrusu. Bu kadar sayısı çok bizi yönetecek insan varken biz neden bu kadar sıkıntılar zorluklar yaşıyoruz. Hem kent olarak hem de yaşayanları olarak.
İnanın kıymetli dostlar, aday adaylarının çoğu kendilerine adaylık verilmeyeceğini biliyor. Yani siyasetten nemalanmak için, siyasetten geçinmek için müracaat eden insan sayısı çok fazla. Kimisi müteahhit ihale almak için, kimisi de memur, şef, müdür çeşitli atamalar için. Anlayacağınız yerelde ve genel de iktidarın nimetlerinden faydalanma kurnazlığı. Ayıptır, yazıktır, günahtır, büyük vebalin altına girdiğinizi hatırlatmak isterim. Biliyorum! Birçoğu bu yazdıklarımı üstüne almayacak ama vicdanlı olanlarda çıkacak sanıyorum. İşte bu yazdığım insan olma sorunlarını kim denetliyor kim evirip çeviriyor diyeceksiniz, bunu kestirmek zor. Çünkü bu kentin çivisi çıkmış, denetleyen, hesap soran, sorgulayan, sonra geri dönen yok. Bütün pisliklerde geri dönüşümü olmayan bir ilde yaşıyoruz. Yani herkesin yaptığı kendisine kar kalıyor anlayacağınız şimdilik.
İlla de birilerinin dayısının olması mı gerek aday olması başkan seçilmesi için. Gelişmiş toplumlarda önemli şahsiyetleri gider zorla ikna eder gel bizi yönet derler. Artık bırakalım adamcılık yapmayı. Yıllardır böyle ayak oyunları ile hem kendimizi hem de kentimizi batırdık. Bu gidişle daha çok batıracağa benziyoruz, çünkü: huylu huyundan vazgeçmiyor.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Van ilinde, seçimleri kazanan, bu ilin siyasi anlamda geleceğine her konuda damgasını da vuracak.
Ama ne acıdır ki; belediyelerde ve diğer kurumlarda işe giden insan çok az. Çünkü: her parti kendi adamını kolladığı için her yer ruhsuz mezarlıklara dönüşmüş. Belediyelerin başarısızlığının en büyük nedeni, kadroların liyakatsiz ve niteliksiz insanlardan olmasıdır.
Gelen başkan liyakatini gösterir, kendi ekibini oluşturabilirse, tabi işi bilen insanlar ile başarılı olur. Artık kurnazlıkla değil. Şeffaf ve hizmeti düşünen, bilgi üzerine bir siyaset yapılmalıdır. Kazananın Van olmasını diliyorum.