Geçen yılın şampiyonu ilk altı haftanın namağlup ve liderine ne oldu?
Oynadığı altı haftada ortaya koyduğu futbol aldığı galibiyetlerle herkesin beğenisini kazanan takımımıza bir şeyler olduğu kesin.
Yoksa bir takım bu kadar kısa zamanda tepetaklak olamaz.
Bir takım pas hatası yapabilir, gol kaçırabilir, hatta yenilebilir de.
Hep diyoruz ya futbol üç ihtimalli bir sonuçtur bu ifade bazen yaptığınız yatırıma ve harcadığınız paraya göre değerlendirilmelidir.
Ama Van spor F.K. takımımız da inanılmaz derecede bir sıkıntı görülüyor.
Son oynanan ve alınan iki mağlubiyette ortaya konulan futbol rahatsız edici boyuta ulaştı.
İsteksizlik, aymazlık, dikkatsizlik, disiplinsizlik, yenik duruma düşünce oyunu bırakma gibi devamlılığı olmayan bir oyun anlayışı hâkim takımımızda.
Birileri içeriden yâda dışarıdan sabote mi ediyor takımı? Sorusu aklımızı kurcalamaya başladı.
Kafasında tilki dolaştıranların takım üzerinde hesabı olanların bunda ihtimali olabilir mi?
Bunlar araştırılmalıdır. Bir takımın kötü zamanları da olabilir form grafiği de düşebilir hep iyi olamayabilir ancak bir takım kısa sürede 90 derece değişemez.
Takımımıza hemen müdahale etmek gerek hem yönetimsel hem de taktik olarak uyarılar yapılmalı. Çalışmalar başlatılmalı.
Çok iyi giderken ve hala elimizde çok önemli fırsatlar varken bu şansları geri tepme yanlışına müsaade etmemek gerek.
Bir an önce önlemler alınmalı.
Kanatlardan bir türlü istenilen atakların ve hedefe varan ortaların yapılmayışı gol yollarında zorlandığımızı gösteriyor.
Bugüne kadar oynadığımız maçlar kolay maçlardı diyelim ama bizim takımız son iki maçta çok kötüydü.
Zor maçlara güçlü rakiplere göre oyun anlayışları geliştirilmelidir.
Yapılan yeni transferlerden bir ikisinin dışında kendini gösteren olmadı. Şu ana kadar şampiyon olan takımla yola devam ediyoruz. Aklıma şu geliyor yoksa birileri transferlerde takımı yanlış mı yönlendirdi? Birkaç tane başta kanatlar olmak üzere nokta transfere hala ihtiyaç görünüyor.
Takımın eksikleri üzerinde durulmalıdır. Doğru yapılanların daha iyi yapılması sağlanmalıdır. Eksik olanlar üzerinde de durulması için özen gösterilmelidir.
8 haftanın detayları ile bir raporu hazırlanmalıdır ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır! Hesap verebilirlik kültürü geliştirilmelidir.
Takımın kapsamlı bir röntgeni yapılmazsa yarın ah vah ederek geç kalabiliriz.
Oyun içindeki bazı gözlemlerimi de paylaşmak istiyorum.
Sadece kendi yarı sahasında paslaşarak oyun kurma hazırlığı rakibi daha çok rahatlatıyor. Dinlenmesine neden oluyor. Rakip sahada kısa ve hızlı pas bağlantıları denenirse daha etkili olacaktır.
Özellikle atak yaptığımızda çok pas hatası yaptığımız gözden kaçırılmamalıdır.
Takımda dripling atan oyuncu sayısı çok az. Bunu Serdar'dan başka yapan neredeyse oyuncu yok. Serdar'da da ister istemez 60. dakikadan sonra yorgunluk belirtileri oluyor.
Kendi sahamızda oynadığımız maçlar başta olmak üzere kazanmayı rakipten daha çok isteyen bir oyun şablonumuzun olması gerek.
Bunun için de rakipten top çalma anlayışının çalışılarak ve üzerinde ısrar ederek durulması gerek.
Rakiplerin hızlı kontrataklarına karşı önlemler almalıyız.
Bir rakipten top çalma vardır birde top çalma denemesi vardır. Bizim takımız top çalma denemesini çok yapıyor ama sonuç kötü.
Doğru yerlerde daha fazla faul yapılabilir. Rakiplerimiz bizim takımımızı hep doğru teknik fauller ile durduruyor. Bu duruma karşı bir alternatifimizin olması gerek.
Oyun içinde A ve B, Planlarımızın devreye girmesi lazım. Şuana kadar alternatif bir oyun anlayışı görmedik.
Samet gibi oyunu savunmada kuran iyi bir oyun anlayışını yaygınlaştırmamız lazım. Yakup da hava toplarında çok iyi. Biraz da ileride savunma kurgusuna ihtiyaç var. Bizim takımımız yukarıda da belirttiğim gibi geriye ve yanlara doğru daha çok kendi sahasında top çeviriyor.
Defans zaman zaman topu tehlike konisinden uzaklaştırmak için ileri vurabilir ama bu durum çok zor anlar da yaratabilir.
Bir de çalım atarak rakip oyuncu eksilten oyuncumuza az biraz öz güven aşılamak lazım futbolculara.
Çok az şut denemesi yapıyor takımımız
Ceza sahası içinden, dışından ve altı pastan korkusuz şekilde şut atılmasına çok önem verilmelidir.
Bütün takıma şunu hatırlatmakta fayda var. Tamam profesyonelsiniz. Sistem böyle oturmuş ancak her şey para değildir. Özveri en büyük fedakârlıktır. Bazen birçok şey karşılıksızdır. Tek taraflıdır. Bu da iyi bir yiğitliktir.
Stat olsa bu takım bu şartlarda 25 bin seyirciye oynar birinci lig, süper lige çıksa bu taraftar sayısı çok daha fazla olur.
Türkiye'de çok az taraftara sahipsiziniz bunun kıymetini hepimizin bilmesi lazım.
Kulüp başkanı büyük fedakârlık ve emek veriyor takım için.
Birçok insan büyük fedakârlıklar yaparak Van spora nasıl gelir alanları sağlanabilirin çalışmaları yapıyor. Birçok iş insanımız Van ve Van dışında bir Van spor gecesi hazırlığı yapıyor herkes takıma Van'a sahip çıksın diye bu nedenle bazı şeylerin kıymetini bilmek lazım.
Oynayın ruhunuzla oynayın Van'ın tertemiz gençleri için oynayın.
Oynayın şampiyonluk için bu kentin geleceği ve yeniden inşası için oynayın.
Siz yürekten oynayın göreceksiniz bu şehir sizinle gelecek ve sonuna kadar sahiplenecek.
Bari bu fırsatı kaçırmayalım.