ONLAR İÇİMİZDEN, BİZDEN BİRİYDİLER…!

Seçildiler ve gittiler, zengin oldular bir daha geri dönmediler..

Eskiden bir söz vardı içinizden biri o sizden biri o, oookiii oo..

Seçilenler bir iki kişi hariç hiç biri bizden biri olmadı..

İçimizden biri hiç olmadı…

Hep onlardan ve tam onlardan oldular…

Kapitalist oldular..

İhaleci oldular…

Sömürücü oldular.

Hak hukuk yediler…

Hiç kimseyi tanımadılar ve dinlemediler…

Geçmişlerini unuttular, geleceklerini / geleceğimizi karanlığa gömdüler..

Oysa kimsesizlerin kimsesi olarak yola çıkmışlardı…

Büyük emekler verilmiş büyük umutlarla yola koyulmuşlardı..

Vanlılar gitti de gelmedi canım buna ne çare, türküsünü söylenip durdu…!

Vanlılar seçildiğiniz şehrinize bir dönün dinleyin anlayın bizi dedi olmadı..

İkinci kez üçüncü kez seçildiniz ne olur gelin seçildiğiniz şehrinize size oy verip gönderenlerin derdini dinleyin yine olmadı…

Size ne oldu neden değiştiniz bu kadar siz önceden böyle değildiniz dese de Vanlılar, yine olmadı…

Hiçbir şeyken, kimse tanımazken, seçtik sahiplendik gittiler yalvardık yakardık gene geri dönmediler..

Sonra Vanlılar bu kez ağıtlar yaktı, giden gelmiyor acep ne iştir…

Hala yeni ağıtlar söylemeye devam ediyoruz…

Gerçekten gidenler gelmedi gelmiyor gelecekte değiller gibi görünüyorlar…

Çoook para,

Hak etmediğin çoook ilgi

Şan, şöhret,

Yüksek maaş her insanın kaldıracağı bir durum değil…

Onun için insan çok zor değişir…

Sadece parayı makamı görünce gerçek yüzü ortaya çıkar…

Seçim sürecinde en çok merak edilen ve beklenen şey kimlere yer verileceği?

Aday adayları ve adayların hepsi aday adaylığı sürecinde çok söz verir iddialı açıklamalar yaparlar..

En önemli ve en büyük sözleri biz bu devleti çok ama çok seviyoruz…

Bu vatan bizim gerisi teferruat…

Şimdi TBMM'sine yapılması için önerilerim olacak…

Ne olur sanki dünyada bir ilki gerçekleştirsek dışarıdan bir gazetecinin önergesi kabul edilse kıyamet mi kopacak?

Oysa hepsi ülkemizin ve insanlığın faydasına öneriler..

Siz de zaten ülkesini en çok sevdiğini söyleyenlersiniz..!

Partilere verilen hazine parası depremzedelere verilsin.

Milletvekili adayı olan her aday seçim masraflarını kendisi karşılasın.

Seçildiğinde haftanın iki günü Ankara'da beş günü seçim mahallinde olsun.

Seçildiği yerde bürosu olsun, büro kirasını kendisi karşılasın...

Haftada en az 100 vatandaş ile görüşsün, derdini dinlesin ve sıkıntılarını not edip çözümü için gereğini yapsın…

Milletvekilinin dokunulmazlığı olmasın.

Milletvekili maaşları asgari ücret seviyesinde veya en düşük memur maaşı seviyesinde olsun.

İkinci bir maaşı asla olmasın.

Emekliliği en alt düzeydeki bir memur emeklisi maaşı kadar olsun.

Yol masrafı dâhil olmak üzere bütün giderleri kendi bütçesinden karşılansın...

Rüşvet gibi herhangi bir yolsuzluk yaptığı tespit edildiğinde, ya ömür boyu hapis veya idam cezasına çarptırılsın.

Meclis lokantasındaki bütün yemeklerin fiyatları normal bir restorandın fiyatları ile eşit olsun.

Meclis konutlarında kalmasın kira yardımı almasın.

Çok üst düzey makamlar hariç özel şoför ve resmi aracı olmasın…

Denilse, Acaba her şey vatan için halka hizmet hakka hizmettir diyen bu vatansever yiğitlerden kaç tane yiğit milletvekili olmak için aday olur?

Türkiye toplumunun huzuru ve rahatı için ölüme gidenler ile, makama, saltanata yüksek maaşa gidenlerin vatan algısı aynımı acaba hiç soran oldu mu?

Büyük kişiye küçük iş verirseniz, kişiyi rezil edersiniz, küçük kişiye büyük iş verirseniz işi rezil edersiniz…

Bilmem anlatabildim mi?