Gelişmiş topluluklar meselelerini medeni koşullar içinde çözer… Gelişmemişler ise kaba kuvvetle çözmeye çalışır…
Bir başka ifadeyle…! Akıllı, olgun, fikir sahibi insanlar meselelerini bilgi üzere, gelişmemiş insanlar fiziki güç ile çözmeye çalışırlar…
Yazdığım yazılar Burhan Kayatürk beyi rahatsız etmiş… Hem de öyle böyle değil adamın kimyası, psikolojisi bozulmuş.
Bozulmuş ki kendi telefonu ile değil de bir arkadaşımın telefonu ile beni arayarak tehditler savurmaya başladı… Tabii arkadaşımın telefonuyla araması ayrı bir tilki kurnazlığı…
    Bunun ne manaya geldiğini kamuoyu iyi bilir ve arkadaşımın gerekli tavrı ve duruşu ortaya koyarak yapılanın ne denli yanlış olduğunu Burhan beye hesabını sorma cesaretini göstereceğini umuyorum…
   Burhan beyde metal yorgunluğu başlamış. Gittiği hiçbir yerde karşılık bulamıyor, destek bulmuyor ve saygı gösterilmiyor.
Neden bu hale geldiğini de sorgulayacak durumda değil. Özeleştiri yapacak ortam da bulamıyor.
Evet, yanlış duymadınız sayın okuyucular, Van milletvekili Burhan Kayatürk, telefonla ben A. Baki Karaca'yı arayarak, SENİN SIKINTIN, PROBLEMİN NEDİR BENİM HAKKIMDA BU YAZILARI YAZIYORSUN, SON DEFA SANA SÖYLÜYORUM EĞER BUNDAN SONRA TEK BİR YAZIN OLURSA BUNUN BEDELİNİ AĞIR ÖDERSİN HADİ ERKEKSEN BİR DAHA YAZ diye tehditler savurmuştur…
   Bu tehdit durumu belki milletvekili düzeyinde çok az yaşanmıştır…
Ben burhan beyin bu tehdidine rağmen Van halkına ve cumhurbaşkanına olan saygımdan dolayı bu tehdide itinayla karşılık vermeye çalışıyorum.
Yazılarımda bir haksızlık varsa hukuk yolunu denemesi varken, tekzip yayınlatma hakkı varken bu çağ dışı yolu denemesi bir milletvekilinin içine düştüğü ruh halini gösteriyor.
Bana yapılacak her şeye misliyle karşılık verileceğini belirtmek isterim, her şartta ve her koşulda…
Kendimi koruma refleksimi yerine getirmeye çalışacağımı belirtmek isterim…
Ama ben asla gülünç duruma düşmeyeceğim… Ben gazeteciyim fikir ve bilgiyle uğraşırım şiddetle işim olmaz.
ŞİDDETİ, SÖZÜ VE CEVABI OLMAYAN İNSANLAR KULLANIR…
Ben referansımı Kuran'dan alırım, bana yapılanlara karşı Allah neyi emretmişse onu yaparım…
De ki: "Bizim başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse müminler, yalnız Allah'a güvensinler." (Tevbe 51)
    Burhan bey Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayacağımı iyi bilirsiniz bu tehditler bir vekile yakışmaz…
Burası dağ başı mı Burhan Kayatürk? Biz dağ kanunları ile mi yönetiliyoruz?
Bakınız bu güzelim Van'da herhangi bir katkınız olmamasına rağmen hasbelkader en uzun vekillik yapanlardansınız bu tutum bir insana yakışır mı?
   Siz nasıl bir gazeteciyi böylesine tehdit edersiniz?
Ben sizin Van halkına söz verdiğiniz ve yapmadıklarınızı yazdım; size iftira atmadım asla da iftira atmayacağımı bilirsiniz…
Değil size, iftirayı düşmanıma bile atmam benim inancım buna müsaade etmez.
Siz bu ilin bana göre önünde bir setsiniz ve artık halkla bağınız kopmuş, bu ilde yanlışlarınızla AK Partiye ve Erdoğan'a zarar verdiğinizi yazmışım.
   Aksi bir durum yanlış varsa siz de çıkar açıklama yaparsınız benim dediklerimi çürütürsünüz.
Yazdıklarım zaten bilinen ve kamuoyunda yankılanan şeyler burhan bey keşke siz çok güzel hizmetler yapsaydınız da ben sizin yaptığınız hizmetleri yazsaydım, haksız çıksaydım ama bir tane kendinize ait güzel hizmetiniz yok ki yazalım.. Yapılan hizmetlerin hepsi hükümetin ülke politikalarıyla bağlantılıdır. Yani hükümet politikasıdır, sizin değil!
Çevre Yolunu mu hallettiniz; tramvay mı getirdiniz? Van'da yaşayan 300 bin genci işe mi yerleştirdiniz?
Size ayrıca Van için verdiğiniz ama yerine getirmediğiniz sözlerinizi de madde madde yazarak hatırlatacağım bir başka yazımda, eğer siz beni yok etmezseniz, sağ bırakırsanız, demişsiniz ya bedel ödeteceksiniz burhan bey…
Bana nasıl çok ağır bedeller ödeteceksiniz?  
   Beni hangi suikastçı ile vurdurtacaksınız, yâda öldürteceksiniz? Bunu nasıl ve neye göre yapacaksınız?
Ben senin vekil olduğunu biliyordum, bu tehditler neyin nesi hayırdır? Vekilimiz misin Azrail'imiz mi?
Biliyorum çok kindarsın içtende çok hesaplısın burhan bey. İnsanların sırtını sıvazlayarak iyi dostluk mesajları verirsin…
Savaş içinde barış, barış içinde savaşı iyi bilirsin… Kininden dolayı bir gün bana çok zararlar vereceğini biliyorum…  Bana her türlü kumpas kurma yetkisine de imkânına da sahipsin…
Bu vereceğin zararların çok yönlü olma ihtimali de var.
Bu vereceğin zararlar yâda ödeteceğin bedeller in uzun vadeye yayacağını da biliyorum…
Seni hem bu dünyada ve hem de diğer dünyada Allaha havale ediyorum…
Ha şunu da hatırlatayım Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın…
Hodri meydan mı desem, boş ver mi desem, işi oluruna mı bıraksam usulüne göre mi davransam diye düşünmeye devam ediyorum…
  Ama seviyeyi düşürmemek içinde elimden geleni yapıyorum… İşin gerçeği ortada büyük hem de çok büyük sorun var.
İktidarda olan bir partinin milletvekili Van'da bir gazeteciyi yazdığı yazılarından dolayı tehdit ediyor hem de ağır bedeller ödeteceğini söyleyerek..
Van bu çağda bu hale düşecek AK partili değil AK partiden seçilen bir vekil çıkarmış işte ne yapasın…
Burhan Kayatürk beyin kesinlikle, derhal bu durum karşısında özür dileyerek istifa etmesi gerekiyor..
Eğer siyasetin, bilginin, vekilliğin, insanlığın ahlakı varsa hemen istifa etmesi gerekiyor…
Sayın cumhurbaşkanım, sayın başbakanım, Sayın içişleri bakanım, Sayın Van valimiz, Sayın Van emniyet müdürüm ve sayın bütün savcı ve hâkimlerimiz,
   Hiçbir zaman hiçbir koşulda şiddete başvurmayan, tamamen kalemiyle, diliyle, medenice düşüncelerini dile getiren, kimseye iftira atmayan bir gazeteci olarak, CAN GÜVENLİĞİM YOKTUR…!
Evet, bir gazeteci olarak can güvenliğimin olmadığını yetkili yetkisiz herkese ifade ediyorum…
Beni daha önce yazdığım yazılar karşısında PKK ve FETÖ örgütleri tehdit etmişlerdi…
Ancak böylesi bir tehdit in şaşkınlığını yaşıyorum doğrusu…Buna da eyvallah Burhan Kayatürk..
Keşke sen verdiğin sözleri yerine getirseydin ben de yazmasaydım.
Ama burhan bey Van'a ve AK partiye çok zarar verdiğini tekrar sana hatırlatırım.
Büyük devlet adamı olan Beşir Atalay beyi de yanlış bilgilendirmelerinle hem Van'a hem de insanına çok zararlar verdin.
Hatta Sayın Atalay'ın etrafına set çekerek doğru bilgi sahibi olacağı doğru insanlardan da uzaklaştırdınız.
Burhan bey beni tehdit etmene neden olan yazımda da belirttim gibi, gücünüzü hep birilerine zarar vermek için kullanıyorsunuz işte ben bunun en büyük örneği…
   Keşke gücünüzü kişisel ikbale dönüştüreceğinize Van'a faydalı olsaydınız..
Ülkeyi yöneten değerli büyüklerim yıllardır anlatmak istediğim budur işte..
Van düşebilecek en rezil duruma düşürüldü.. Van'ın vekili bile sınır tanımaz hukuk tanımaz bir halde baskı, tehdit gibi yöntemlerle bir kentin başına musallat olmuş.
Bu mesele sadece benim şahsi bir meselem değildir. Bu tehdit meselesi aslında Van halkına, gazeteciliğe ve gazetelere yapılan bir tehdittir, baskıdır.. Ben kendi kişisel meselemi yazmıyorum. Ben Van halkının sorunlarını dile getiriyorum halkın sesi olmaya gayret ediyorum.
   Van halkına verilen sözlerin yerine getirilmesini yazarak arada köprü olmaya çaba gösteriyorum..
Haydi, Kayatürk şimdi git herkese övünerek anlat Baki Karaca'yı tehdit ettim diye..
Karaca ailesini ateşe atacağım, sen de mutlu ve huzurlu yaşayacaksın vicdanınla.
   Van'da geriye hoş bir sada bıraktım hem de nasıl bir sada anlat ya ya ya şa şa şa diye birkaç şakşakçınızda gaz vererek alkışlasın sizi.
Çok ayıp burhan bey çooook ayıp ben bunları yazarken bile ne kadar üzülüyorum Van ve bir vekil ne hallere düştü diye hayıflanıyorum Vallahi.
Burhan Kayatürk benim ailem sizin ailenizin yaklaşık on katıdır ve AK parti kurulduğundan buyana Türkiye'ye ve insanına faydalı olacağı inancıyla AK partiye oy vermiş sayın cumhurbaşkanımızın yanında dava adamı olduğu için ölümüne yer almıştır.
Etki alanımızı da söylemiyorum..
Bu şikâyetimi sayın cumhurbaşkanımın dikkate alacağını umuyorum.    
   Başta şahsım olmak üzere 28 Şubattan beri ailemize çok türlü zararlar verilmiş ama başkaları gibi bunun şovunu yapmamışız. Biz her şeyi Allah için yapan karşılığını da Allahtan bekleyen bir aileyiz.
Dik duruşumuz ve Van'da devlete AK partiye ve Erdoğan'a verilen zararları, oynanan oyunları ve kumpasları doğru ve duruşumu kaybetmeden yazdığım için ve Zülfi yâre dokunduğumdan dolayı beni yok etmek isteyen AK partinin içine sızmış AKP'liler tarafından dolaylı yöntemlerle yaklaşık 15 yıldır şahsıma yönelik linç kampanyaları artık dayanılmaz bir hal almıştır..
   Yıllardır siyasetin sopasıyla hep bizleri vurdunuz zararlar verdiniz önümüzü kestiniz ve birçok yöntemle engellemeler yaptınız.
Biz hayatımızı Allah'a adayanlardanız Allaha dayandık, Allaha güvendik Allahtan başkada bir güç asla tanımıyoruz.
O ne güzel ne büyük vekildir…