Herkes birbirine aynı soruyu soruyor? Ne olacak bu Referandumun sonucu? Diyorum ki beyler, eski dönemlerde değiliz ki! Hangi dönem diye soruyorlar.

   Hani diyorum, Süleyman Demirel dönemi. O dönemde ünlü Sülü Baba, seçimlerden önce taksileri gezer, taksicilerle konuşur veya bakkallardan haber toplatırdı.

   Seçimin sonucunu böyle tahmin ederdi. Eeee…. Diyorum, şimdi o dönem mi? Elbette, hayır kardeşim! O dönemler çoktan geçti, gitti. Devir teknoloji devri. Hatta o kadar ilerlendi ki artık yenilikleri takip etmekte bile zorlanıyoruz. Yani efendim, Referandumun sonucunu üç aşağı beş yukarı bugünden takip etmek mümkün.

   Daha önce bu konuda rüştünü ispat etmiş anketçilere bakın, yeter!.. Veya en iyisi kalabalıklara göz atın. En son Van'ı gördünüz. Aman Allah'ım o ne kalabalıktı. Bu nasıl bir mahşerdi.

   Bir önceki toplantılara bakın bir de buna. Millet sanki Van'ın kurtuluşunu kutluyordu. Alan hınca hınç doluydu. Yani, efendim. Doğu ve Güneydoğu cephesinden bakacaksanız referanduma Van'dan ve Diyarbakır'dan bakın. Bu tablo EVET'i gösteriyor. Bu tablo yeni bir Türkiye vaat ediyor.

  Hem bu kalabalıkları görünce midir nedir? Başlamadı mı terör tekrar hortlamaya? Demek ki doğru yoldayız. Bu ülkenin geleceği ve terörün sonu da bu referandumu bekliyor. İnşallah, ülkem ve milletim için güzel bir sonuçla karşılaşırız. Yeter arık bıktık, sürekli devam eden kesintilerden. Koalisyonlardan.

  Erken seçimlerden. Güneş Motel türü gizli ve çirkin anlaşmalardan. Bakan ve milletvekili satın almalardan… Evet, bugünkü tablo bir güzelliğe işaret ediyor.

   O halde tamamdır, demek ise sadece miskinlerin işidir. Bu tablo güzellikleri vaat ediyor ancak biz mükemmele nasıl ulaşabiliriz. Bu ömrünü ülkesine ve milletine feda eden Uzun Adam'ın mutluluğunu nasıl daha da arttırabiliriz. Nasıl yıllardır bize verdiklerinin karşılığını verebiliriz. FETÖ'nün, PKK'nın, DAEŞ'in, DHKPC'nin ve bilumum terör örgütlerinin bir daha gelmemesi için nasıl daha sıkı çalışabiliriz.

  Türkiye'yi baştan başa değiştiren bu adama nasıl destek olabiliriz? Ona borcumuzu nasıl ödeyebiliriz? Bunun için durmadan çalışmak… Çalışmak….

 Çalışmak gerekmez mi? Örneğin özellikle Ak Parti'nin Gençlik Kolları ev ev gezemez mİ? O kadar cevval ve hareketliler ki şu on beş günü dolu dolu geçirseler olmaz mı?

Hele bir de Kadın Kolları… Onların da her işi bırakıp evlere yönelmesi ne güzel olur. Bence bu saatten sonra kadınlar ve gençlere çok iş düşüyor.

 O nedenle referandum eğer yüksek oylarla EVET çıkacaksa bunun bahtiyarlığı kadınlarımızın ve gençlerimizin omuzlarında yükselecektir.

 Haydi gençler!...

 Haydi kadınlar!...

Kapılarımız açık sizleri bekliyoruz…