Yerelde siyaset yine gündemimizi en çok meşgul eden konulardan biri olmaya devam ediyor. Özellikle de AK PARTİ Van il ve ilçe kongre süreçleri neredeyse herkesin gündeminde.
Ağır aksak yürüyen, kimi zaman iki ileri bir geri yol alınan ilçe başkanlık atamaları ve Çaldıran, Çatak, Gevaş kongre süreç ve sonuçlarıyla birçok detayı da kendi içinde barındırıyor.
Aslında sadece detayları değil birçok soru/sorunun da akılları meşgul etmesine neden oluyor bütün olanlar. Sokakta, kahvede, dost meclislerinde ve de siyasi kulislerde en çok dillendirilen yorumlar ve cevabı aranan soruları şöyle sıralayabiliriz.
Bundan haftalar önce ilçe başkanlıkları için bir atama süreci yaşandı ve İpekyolu, Tuşba, Edremit ilçeleri için atamalar belli sayıda adayın Ak Parti Genel Merkeze çağrılıp mülakatlarının yapılmasına rağmen ertelendi.
Bu durum genel merkeze davet edilen adaylar ve teşkilatlarda hayal kırıklığı ve kimilerinde ise tepki ve kırgınlıklarına yol açtı.
Yaklaşık 10 gün sonra yine aynı ilçeler için ikinci bir mülakat süreci başlatıldı ve bu sefer yeni adaylarla görüşmeler yapılarak genel merkezde ilçe atama süreçleri tamamlanmış oldu.
Erciş ilçesi için ise Kerem Altun beyin atamasının yapıldığı bilgisi geldi ama iki gün sonra ne olduysa bu karardan vazgeçildi. Tüm bu süreçte yaşanan gelgitler, kararsızlıklar kamuoyunda ve teşkilatlarda acaba neler oluyor diye soruların sorulmasına neden oldu.
Bu sürecin hemen sonrasında ataması yapılan ilçe başkanları devir teslim sonrası kongre süreçlerine hazırlanmaya başladılar.
Yoğun tebrik ziyaretleri her şeyin yolunda olduğu, genel merkezin ve dolayısıyla il başkanı Kayhan Türkmenoğlu'nun vermiş olduğu kararın teşkilatlar tarafından kabul gördüğü izlenimini veriyordu.
Tabi bu süreçte dilden dile ilçe kongrelerinde belirli kişi ve grupların muhalif adaylar çıkarmak için delege listeleri üzerinde ciddi çalışmalar yaptıkları bilgisi de dilden dile kulaktan kulağa taşınmaya devam etti.
Ataması yapılan başkanların bu durumdan hoşnut olmadıkları, çok htirmeseler bile ciddi kaygılar taşıdıkları gözlemlendi. Genel merkez ve il başkanının muhalifler hiçbir şey yapamaz, siz çalışmalarınıza devam edin söylemi yeni atanan ilçe başkanlarının kalbine su serpse de aslında sonuç hiç de beklenen gibi olmadı.
Çaldıran ve devamında Çatak, Gevaş ilçe kongrelerine muhalif adayların çıkmasıyla işin rengi değişti. İlk olarak Çaldıran'da devamında Çatak'ta genel merkez ve il başkanının seçtiği adaya karşı muhalif adaylar kongrelerde ipi göğüsleyen adaylar oldular.
Gevaş'ta ise son anlarda delege üzerinde ikna gücü olan birkaç kişinin müdahalesi olmasa muhalif aday olarak tanımlanan başkan adayı kongrede ipi göğüslemiş olacaktı.
Elde edilen bu sonuçlar sonrası genel merkez ekibi ve il, ilçe başkanları aslında süreçlerin yönetilmesi, adayların tespiti ve kongreler için en önemli kısmı oluşturan delegeye hâkimiyet konularında birçok alanda zaafiyet içinde olduklarını gördüler.
Genel merkez ve il başkanı adına hiçte istenmeyen bu durum karşısında bir tavır almak ve özellikle il kongresine giderken çok büyük öneme sahip İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerinde de kendileri adına benzer olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için strateji geliştirmek zorunda kaldılar.
Bu süreçte diğer ilçelerde kendileri adına risk görmedikleri delege listelerinin sil baştan ve kendi kontrollerinde olacak şekilde hazırlanabilmesi için kongresi henüz yapılmamış üç ilçenin ve devamında il kongresinin tarihlerinde değişikliğe gittiler. İşte kısaca özetlemeye çalıştığım bu kongre süreçleri içinde yaşananlar aşağıdaki soruların zihnimizde belirmesine neden oldu.
Özellikle Kayhan Türkmenoğlu adına ilk sınav anlarını oluşturan ilçe kongrelerinde elde edilen başarısız sonuçlar sonrası kongreyi kazanan muhalif adaylar görevlerinden alınacak mı?
Eğer görevden alınırlarsa bu durum demokrasi mücadelesi verdiğini, sandıktan çıkan iradeye saygılı olduklarını söyleyen Ak Parti kadrolarının kendileriyle çelişmesi anlamına gelmez mi ve bu durumda özellikle Çaldıran ve Çatak da seçim çalışmalarında teşkilattan ve seçmenden tepki alınmaz mı?
Genel merkez kazanan muhalif adayları görevden uzaklaştırmaz ve devam kararı alırsa o zaman da Kayhan Bey kendisine karşı çıkmış bu başkanlarla uyumlu çalışabilecek, otorite sağlayabilecek mi?
Muhalif adayların çıkışı nasıl değerlendirilmeli? Bir isyan ve başkaldırı mı, dikkate alınmamanın ötelenme ve dikkate alınmamanın vermiş olduğu bir öfkeyle bizde varız mesajı mı? Veya stratejik bir planla işletilen ve adım adım ilerleyen parti içi mücadelenin ayak sesleri mi?
Genel merkez ve il başkanına karşı sergilenen bu muhalif duruşun nihai hedeflerinden biri de aslında bir genel merkezi, il başkanını ve ilçe adaylarını teşkilat ve halk nezdinde itibarsızlaştırmak mı?
Ak Parti Van özelinde atama ve kongre süreçlerinde başından beri tüm bu yaşananlar ve elde edilen sonuçlar acaba kime fayda sağlayacak, hizmet edecek? Van halkına mı, yoksa 2019 adına kişisel veya grup çıkarlarına hizmet edecek birilerine mi? Acaba tüm bu süreçleri muhalifler adına bir üst akıl mı yönetiyor? Eğer bir üst akıl varsa bu üst akıl asıl hangi sonucu elde etmek istiyor? Yoksa üst aklın asıl hedef İl Başkanlığı mı?
Tüm dikkatini güçlü bir teşkilat kurup zaman kaybetmeden saha ve seçim çalışmalarına ve özellikle de HDP seçmenini ikna etmeye yoğunlaştırması gereken Ak Parti Van teşkilatların şu ana kadar tüm dikkat ve enerjilerini parti içi hesaplaşmalara iç çekişmelere harcayan bir görüntü ortaya koymakta. 2019 seçimleri ilimiz, bölgemiz, ülkemiz ve İslam ümmeti adına can alıcı öneme sahipken yaşanan bu kısır ve anlamsız iç çekişmeler Ak Parti'den umudu olan halkı olumsuz etkilemekte ve kaygılandırmaktadır.
Daha öncede yazılarımda olası tuzaklara karşı çeşitli uyarılarda bulunmuştum.
Görüyoruz ki başkan Kayhan Bey için tuzak büyük, peki Kayhan Bey bu tuzakların farkında mı? Oluşturacağı yönetimler ve kongrelerle beraber azda olsa anlayacağız…!
Ve aynı zamanda Kayhan Beyden önce yapılan ilçe seçimleri acaba sizlere bir şey çağrıştırıyor mu? Olası kurulan tuzakların ölçüsünü anlamak için…
Başta Ak Parti Genel Merkez temsilcileri olmak üzere Sayın Kayhan Türkmenoğlu'nu tekrar UYARMAK istiyoruz. Lütfen bir an önce bu anlamsız ve kısır süreçleri geride bırakın ve liyakat, ehliyet sahibi dinamik, dava bilincini kuşanan güçlü bir teşkilat kurup yarınlarımızın adalet ve kalkınmayla buluşmasına vesile olun. Sessiz kitleler sizden bunu bekliyor.
Umarım halis hane duygularla yaptığımız uyarı ve ikazlarımız içten hesaplılık taşınmadan anlaşılır…
Tüm yaşananlardan gerekli dersleri almanız dileğiyle...