Van'da bir kent, şehir bilinci oluşturmak için hep birlikte gerekli ve yetkili yerlere ısrar etmeliyiz.
Anlatmalıyız anlattırmalıyız taaaki taşı gediğine oturtana kadar.
  Van, civar illerin bölgesel çekim merkezi konumundaki bir kent olmasına karşın, bunu sosyo ekonomik kalkınmasına ve kentsel gelişmesine tam olarak yansıtamamış…  500-1500 dolar arasında değişen kişi başına gelir seviyesi geleneksel ekonomik ve toplumsal yapısını kıramayarak Türkiye'deki 81 il içinde son sıralarda olması, merkez ilçesi Türkiye'nin 858 ilçesi içinde 151. Sırada yer alması… Bu durum Van açısından kabul edilecek bir tablo değildir.
   Bu yüzyılda, gelişmeyi, kalkınmayı, refahı hak eden bir ilin tablosu bu olmamalı ve tablo mutlaka değişmelidir.
Bunun için de kalkınmanın önündeki engellerin aşılması, yeni çözümlerin ve politikaların üretilmesi, bu politikaları kararlılıkla uygulayacak, yürütecek yerel, kentsel, ekonomik, sosyal ve siyasal dinamiklerin çıkarılması zorunlu görülmektedir.
    İşte bu dinamiklerden biride Van Sanayi Odasıdır.
  Yıllardan beri kentin makûs talihi değişmemekte ısrar etmektedir.
  Sermayenin sıçrama tahtası, gayri resmi ekonominin başını alıp gittiği ve kentin bir türlü üretim sürecine sokulamamasında ekonomi liginde güdük bir kent kalması kimlerin suçudur acaba? Bunu sorguladığımızda suçlu ve suçluların bu kentin yönetiminde isimlerinin bir hayli fazla olduğunu görüyoruz.
    Sosyolojik olarak bir kent tahlilinde bulanacak olursak tarihten beri kentleri büyük yapan ya stratejik konumlarıdır ya da üretim ve ticaretteki performanslarıdır.
   Ülkemizde Antalya dediğimizde turizm kenti akla gelir İstanbul denince finans, kültür ve sanayi kenti, Denizli dediğimizde tekstil kenti, Konya dediğinizde yan sanayi üretim kenti, vs.
   Oysa Van'a baktığımızda ekonomik olarak kimliğini bulamamıştır. Peki, kentimizde ekonomik kimliği yaratacak hiç mi çıkış noktası yok?
   Elbette ki var tarıma dayalı sanayi ürünlerinin ihraç edileceği bir üs olma özelliği var yâ da Turizm Kenti olma potansiyeli var.
   Ama gelin görün ki bu kente ekonomik kimliği kazandıracak olan ekonomi yönetimi aktörleri birçok siyasal nedenden dolayı bocalamaya devam ediyorlar.
  Böyle olunca da Kent ekonomik anlamda kimliğini bulamayarak Türkiye şehirler liginde hep son Sıralarda yer almaktadır.
O halde yakın zamanda yapılacak Vantso seçimlerinde şehrin ekonomi yönetimine talip olan adayların en çok çalışması ve dikkat etmesi gereken konu bu olmalıdır.
   Şimdi anlatmak istediğim şudur yukarıda yazdıklarımı mevcut adaylar tersyüz edecek birikime sahip midir görelim bakalım.
Sadece adaylar değil oluşturdukları yönetimler de liyakat olarak Vantso'nun işleyişi ve ekonomiden anlayan birikimli isimlerden olmalıdır.
  Özellikle deprem sürecinde dağılan Van ekonomisinin toparlanmasında çok daha etkisi oluna bilinirdi.
Aslında Van'daki STK'ların istisnalar hariç yönetim erki anlamında vizyonel ve üretken bir yapısını görememekteyiz.
Dolayısıyla çağdaş sanayileşmiş üretken bir kentin oluşmasına katkısının olabileceği nitelikler olmalıdır.
Bunları tartışacağımız platformlar oluşturamadık bu güne kadar.
  İşte tamda sorun burada başlıyor tartışamıyoruz çünkü bu tartışma kültürünü bir türlü kavrayamadık. Ne acıdır ki tartışmaların sonunda ya seviye düşüyor yâda kavga başlıyor.
   Hele şimdi baksanız, VANTSO seçimlerinde ortada en büyük sorun kavga olmaktadır. Kim birini öne çıkardıysa birileri devreye girip sen onu neden pohpohladın diye yakınıyor. Kimse vizyonel olarak seçime girenlerin ellerindeki donelere bakmıyor maalesef. Bu nasıl bir seçimdir Allah aşkına!
Seçim sürecinde Van için projeler ortaya konulmalıdır.
   Van'ın ekonomide mevcut durumu konuşulmalı gelişmesi için neler yapılacağı Van halkıyla paylaşılmalıdır.
Şu ana kadar proje adına bir görüş ortaya koyan yok maalesef. Sonuç olarak eğer çağdaş sanayileşmiş ve gelişmiş bir kentte yaşamak istiyorsak yaşadığımız şehrin ekonomisini iyi tahlil etmek zorundayız.
   Artık bu kenti her alanda yönetmeye talip insanlar, eğitimli, vizyoner, temsiliyet gücü olan ve kentin dinamizmi olan sanayici ve tüccarın hak ettiği yerde olması için mücadelesini her daim canlı tutacak birileri olmalıdır.
Ayrıca bu yazımın en önemli konusuna geçmek istiyorum.
  STK seçimleri hem keyifli hem de heyecanlı geçiyor.
  Bunun nedeni adayların birbirlerine saygılı olmasının da payı büyük tabii. (??? :)))
  Van'da ve ülkede oda ve borsa seçimleri gündemdeki yerini korurken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni önemli bir noktaya getiren başkan Rıfat Hisarcıklıoğlu Van'a geliyor.
  Van şu sıralar yüksek tansiyonla Oda ve Borsa seçimlerini konuşuyor.
Ertelenen oda ve borsa seçimleri için alanda hummalı çalışmalar yapılıyor.
Sayın Hisarcıklıoğlu Van'a gelirken kendisine önce Van'a yaptırdığı okullardan dolayı ve deprem zamanında Van esnafına desteklerinden dolayı Van halkı adına kendisine çok teşekkür etmek istiyorum.
   Sayın Hisarcıklıoğlu'nu Van halkının ve yatırımcısının çok sevdiğini bugüne kadar şahitlik ettiğimi belirtmekte fayda görüyorum.
   Ancak sayın başkan Hisarcıklıoğlu'nun da defaatla Van'ı çok sevdiğini ifade ettiğini kendi ağzından duyduğumu belirtmek isterim.
  Bu sevginin artık karşılıklı bir anlam bulması gerektiğini Sayın Başkana hatırlatmak isterim.
Yeni dönemde Van için Sayın Hisarcıklıoğlu'ndan 'TOBB'da temsiliyet sözü vermesini bekliyoruz.
Seçim ne olursa olsun Van gelecek dönem TOBB yönetiminde mutlaka olmalı.
Peki, Van neden TOBB yönetiminde olmalı?
   Daha güçlü bir lobi için, kentin, esnafın, tüccarın ve yatırımcının sıkıntılarının daha hızlı çözüme kavuşturulabilmesi için olmalı.
   Van bölgenin lokomotifi olması hasebiyle yönetimde yer almalı.
Van'ın stratejik konumu itibariyle yönetimde olmalı.
Van'ın 55 yıllık hayali gerçek olmalı.
   Evet, Sayın başkan sevgimizi ve sevginizi bize vereceğiniz sözle tescillemiş olacaksınız.
Van'ın bir milyon yüz bin nüfusu sizden bunu talep ediyor.
   Van'ın TOBB'daki doğru temsiliyeti gençlerimizin geleceğini ekonomik anlamda bilinçlenmesine neden olacaktır.
TOBB'da Van iline temsiliyetin verilmesi Van'ımızın en doğal hakkı olduğunu düşünüyorum.
  Sayın Hisarcıklıoğlu'nun bu hakkı bu dönem yerine teslim edeceğinden kuşku duymak istemiyorum.
Daha önceki dönemlerde de bu konuyu çok dile getirdim ama bu dönem umutlu olduğumu sayın başkana iletmek istiyorum.
   Sayın Hisarcıklıoğlu Van'ımıza hoş geldiniz safalar getirdiniz.