İyisiyle kötüsüyle ligin ilk devresini geride bıraktık.
Geride bırakılan 17 haftalık maratonda özellikle kendi sahamızda kaybettiğimiz puanlar sayesinde sıkıntılar yaşadık. Ne hikmetse geçen sezon olduğu gibi bu sezonda kendi sahamızda maç kazanamama sıkıntısını çok yaşadık.
 Kendi sahamızda oynadığımız 9 karşılaşmaya baktığımızda, 3 galibiyet 6 beraberlikle 12 puan kaybı yaşadık. Deplasmanda ise 8 karşılaşmada, 2 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 mağlubiyetle alındı.
Ekibimiz 17 Haftalık maratonda toplam olarak 25 puan kaybı yaşamasına rağmen hiç zirveden kopmadan yoluna devam etti. Şimdi buna sevinelim mi, üzülelim mi?

 


          Bilemiyoruz ama bildiğimiz tek şey ligin ilk devresini unutup, tamimiyle ligin 2. Devresine adapte olmamız lazım.
Grup gerçekten çokta zorlu bir grup değil. Bu grupta ekibimiz kesinlikle Şampiyon olmalı ve olacak kapasiteye de her yönüyle sahiptir.

 


          Liderle aramızda sadece 4 puanlık bir fark var.
Bu da çok kolay kapanacak bir farktır. Ama kendi sahasında kazanan ve deplasmanlarda da puan ve ya puanlarla dönen bir ekip olursak sezon sonu gülen taraf biz oluruz.
Takımımız kaliteli ve tecrübeli olmasına rağmen eksikliklerimizin var olduğunu hepimiz yakinen bilmekteyiz.
Ligin 2. Devresi için tabiki yönetimimizin bu yönde çalışmaları var olduğunu biliyoruz. Geçen sezon devresi arası bir hata yapıldı.
Takım tamamen dağıtıldı ve ara transfer döneminde istenilen oyuncular alınamayınca hem şampiyonluk hem de Play Off uçup gitti. Bu sezon takım fazla ellenmeden, kaliteli takıma faydalı olabilecek özellikle eksik noktalara nokta transferler yapılırsa bu takım kesinlikle Şampiyon olur.

 


          Gerçekten kaliteli bir takımımız var ama takviye şart.
Tabiki her şey kaliteli takımla bitmiyor. Bizlerin takım etrafında bir olmamız ve sonuna kadar takımı sahiplenmemiz de gereklidir.
 Takımda forma giyen futbolcular bu kentin takımı için mücadele ediyor. Bizler takımdaki futbolcuları ne kadar sahiplenirsek o kadarda başarılı oluruz. Maç esnasında futbolcu hata yapabilir. Ama yapılan hatanın karşılığı kesinlikle küfür olmamalıdır.
Bizim takımın moralini bozan en büyük etken budur. Bir taraftarın tribünde bir futbolcuya attığı küfür sahada duyuluyor.
Bu da ister istemiz takıma ters etki yapıyor. Bu konuda hepimiz duyarlı olup küfür edenleri uyarmalıyız.
 Çünkü takıma en büyük zararı küfür ve sosyal medyadaki ağır eleştiriler veriyor. Bakın Düzcespor maçı sonrasında takım çağırılmasına rağmen tribüne gelmedi.

 

 

        Bence haklıdırlar. Bir kere hem sosyal medyada ağır eleştirilere hem de stadımızda küfür ve kötü tezahürata son vermenin zamanı gelmiştir. Bunu bu takıma gönül veren takımını seven destekleyen taraftarlar yapmıyor. Bunu taraftar olarak değil de seyirci olarak gelen, çekirdek çıtlayan takımını sevmeyenler yapıyor.
Bizim yıllardır kıramadığımız en büyük sıkıntımız budur. Bu konuda herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Artık bu stat da küfre son verilmelidir.