Türkiye tarihinin belki de en önemli ve en büyük seçimine artık birkaç gün kaldı.
Dünden bugüne Türkiye'nin siyasi tarihine baktığımızda elde edilecek sonuçları itibariyle diğer seçimlerle kıyaslanamayacak kadar önemli bir tercih 24 Haziran seçimleri.
Bir tarafta kazanımlarına ve büyümesine, kurulan yenidünya düzeninde güçlü ve iradeli bir duruşla var olan, istikrarına devam edecek bir Türkiye, diğer tarafta ise birçok uluslararası şer odağının, içteki temsilcilerinin yıkım ve yok etme üzerine kurulu planlarının işletilmek istendiği bir Türkiye bizleri bekliyor.
24 Haziran seçimleri emin olun ki sadece biz Türkiyelilerin gündemini meşgul etmiyor. Bizlerin dışında uluslararası medyanın, para ve faiz baronlarının, dünden bugüne dünyanın dört tarafına demokrasi, özgürlük adına kan, gözyaşı, ölüm, iç savaş ve her türlü insanlık dışı muameleleriyle sömürenlerin de gündemini meşgul ediyor.
Neden mi çünkü güzel ülkemiz üzerinde dün olduğu gibi bugünde hain planları varda ondan.
İşte bu nedenle 24 Haziran seçimi siyasi partilerin seçiminden çok Türkiye devletinin ayakta kalma tercihi özelliğini kendinde barındırıyor.
Dedik ya dış güçlerin Türkiye üzerinde öylesine oyunları var ki bir an zafiyet gösterilse bedelini hepimiz çok ağır ödeyebiliriz. Yanlış tercihlerimizin, ders çıkaramadığımız hatalarımızın pişmanlıkların, keşkelerin hiçbir faydası olmaz.
Bu öyle bir süreç ki seçimden çok Türkiye devletinin bekasını kaybetmeme seçimi olduğu bir an olsun akıllardan çıkarılmamalı.
Türkiye'yi içeriden yıkmak için her türlü entrikayı çevirenlerin belki de en önemli oyunu 24 Haziran seçimleri olacak. Bu nedenle pısırıklığa, kendi köşeme çekileyim demeye asla mahal vermeyecek bir zamanı birlikte yaşıyoruz.
Bu zor ve kendi içinde birçok detayı barındıran seçim gündemini analiz ederken gerçek yüzünü göstermeyen siyasi partilerden mi bahsetsem batının piyonu olanlardan mı bahsetsem, Türkiye'yi yok etmek için ve bir iç savaşa sürüklemek için hayatta bir araya gelmeyeceklerin aynı çatı altında buluşmasını mı anlatsam hep bildiğiniz senaryolar.
Düne kadar asla bir araya gelemezler dediğimiz siyasi partiler, siyasi aktörler aynı dili, söylemi, eleştiriyi kullanarak tek çatı altında toplanmış haldeler. Tek ağızdan seçmeni ikna etmeye çalışırken yine tek dertlerinin Türkiye'nin son yıllarda elde etmiş olduğu kazanımları ortadan kaldırmak olduğunu görebiliyoruz. Bu durum hem eşyanın tabiatına aykırı hem de siyaset bilimi açısından hem çok ilginç hem de aslında perde arkasında planlanan ve ülkemiz üzerinde oynanan oyunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Lütfen dikkatli olalım!
İhaneti, ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan o büyük oyunu görelim. Kuklayı değil, kuklacıları görelim.
Evet, artık yüzdük yüzdük işin sonuna geldik.
İşin sonunda yüzme bilmeyenlerin hali ne olacak hep beraber göreceğiz.
24 Haziran, sağduyunun kazanacağı bir seçim olsun.
24 Haziran'da sandıktan; adaletin, hakkaniyetin, merhametin, şefkatin hâkim olacağı bir sonuç çıksın. Gücün sözü değil doğrunun ve sözün gücü çıksın sandıktan.
Kimsesizlerin kimsesi olacak, Filistin'in, Arakan'ın yanında yer alacakların zaferi olsun bu seçim.
Ezilenlerin, sömürülenlerin, hatırlanmayanların, mutluluğu olsun bu seçim.
Başörtüsü zulmüne maruz kalanların, en temel insani hakları gaspedilenlerin söyleyeceği özgürlük türküsü olsun seçim sonuçları.
İşkenceleri kaldıran, dil, din, ırk, ayrımı yapmayanların başarısı olsun seçim sonuçları.
Eğitimimizin, sağlığımızın, yaşam standardımızın daha çok üst seviyeye ulaşmasına vesile olsun bu seçim sonuçları.
İnsanların ölmediği, anaların artık ağlamadığı, acıların bittiği bir tarih olsun bu seçim,
Fitnenin, ihanetin, hırsızlığın, iftiranın artık son bulacağı yeni bir döneme kapı açsın bu seçim.
İnsanların aldatılmadığı, aldatmadığı ve aldanmadığı yeni bir sistem olsun bu seçim.
Kur'anın ahlakını kendine yaşam prensibi edinenlerin kazanacağı yeni bir dönem olsun.
Bu seçim öksüzlerin, yetimlerin, ezilmişlikten kurtulacağı bir tarih olsun.
Ortadoğu başta olmak üzere ümmetin uyanışına ve birliğine öncülük etsin bu seçim.
FETÖ gibi paralel devlet ve paralel din istismarı yaparak milleti aldatanların sonu olsun 24 Haziran.
Her türlü ırkçılığı ve faşistliğin son bulacağı, bilgiyi, değerleri konuşan ve ekonomik olarak kalkınan büyük bir Türkiye seçimi olsun 24 Haziran.
İşsizliğin, haksızlığın son bulduğu bir zaman gelsin artık.
İşte bu nedenle 24 Haziran seçimleri Türkiye'de yaşayan bütün etnik kökenlerin ve kültürlerin kendine gelme seçimidir.
24 Haziran; insanların tekrar tekrar başını öne eğip, özellikle ilimizde ve bölgemizde yaşanan onca acının, şiddetin, terörün bitmesi için kararımızı sorgulayacağımız bir seçimdir.
Özetle; öyle böyle bir seçim değil 24 Haziran!
Türkiye tarihinin birçok değişikliğe, yeniliğe gelişmeye yürüyeceği ve başaracağı bir seçimdir bu seçim.
24 Haziran seçimleri Türkiye'nin var olma seçimi, yanlışla doğrunun mücadelesinde tarafını belirleme seçimidir.
İşte bu nedenle gelin hep beraber kullanacağımız oylara, tercihlerimize dikkat edelim.
Gelin hep beraber geleceğimize sahip çıkalım.
24 Haziran gerçek tarihin yazılacağı gün olsun ve ilerisi zaferlerle dolu olsun…
