Son günlerde aldığımız soruların bir çoğu işçi çıkışları ve işçi azaltmaya gidildiğine yönelik olduğunu ve  zaman zaman bu tür durumları basında da haberlerde de duyuyor ve görüyoruz fakat hiç bir merhametli işverenin bu mevsimde işçi çıkarmak istemediğini de gönülden inanıyorum...

Bakıldığında bir çok işletme şu anda ekonomik sorunları olduğunu çalışanlarına gerekçe göstererek işçi çıkardı yada çıkarmaya hazırlanıyor olduklarını sorulan sorulardan yola çıkarak durum bu.Peki fabrikalar işletmeler şirketler yada firmalar kar etmiyorum zarar ediyorum diye beraberinde çalışan çalışanlarına bu durumunu gerekçe göstererek personelini (işçisini) kanunen işten çıkarabilir mi?

Diyelim ki bu tür gerekçelerle işçiyi işten çıkarma işlemi ile işvereni karşı karşıya getirecektir. Dolaysıyla iş verenin çok daha detaylı düşünmesi işçinin haklarını göz önünde bulundurarak karar vermesi kendi faydasına olacağını bilmelidir ancak aksi durum da  Yargıtay ise, krizin (az kar etmenin yada zararın) işten atılma gerekçesi olamayacağı konusunda karar vermiştir durumunu da unutmamalıdır. Dolaysıyla burada işverenlerin gerçek anlamda kriz içinde olup olmadığı ve tüm tedbirleri aldığı halde bunlara rağmen Sıkıntılarını aşamadığını ispatlaması gerekiyor.

Ayrıca Bunun dışında, işveren maddi durumu gerekçe göstererek işçi çıkarmak istediğinde ise bazı kanunların işçiye verdiği kriterleri yerine getirmekle mükellef tir. Örneğin, işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, iş yeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile,- İş yeri sendika temsilcilerine,
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nın ilgili bölge müdürlüğüne,
- Türkiye İş Kurumu'na bildirmesi gerekiyor.

 

 

      Ayrıca, İş Kanunu uyarınca toplu işçi çıkartılması olayında,
- İşçi çıkarmanın nedenleri,
- Bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları
- İşe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceği, hususunda bilgi verilmesi gerekiyor.

 

 

       BÖYLE HALLERDE TAZMİNAT HAKLI BULUNUYOR

Bu çerçevede yapılan işten çıkarmalarda işverenler, işçilerin bazı haklarını ödemekten kaçınıyorlar. Krizi gerekçe göstererek, kıdem ve ihbar tazminatı gibi alacakların ödenmesi askıya alınabiliyor.haklı olarak işverenler Yasin hoca bu sadece sizin fikriniz mıdır bu kadar eleştirmeniz doğrumu dur demeden önce bu durumlarla ilgili bir çok meslektaşlarımızın ve özelikle dilek hanım hocamızında bu kanunlarla ilgili çalışmalarını okuya bilirler burada emin olun ki işçinin kanuni kakı ne ise işvereninde hakkına o kadar dikkat etmekteyim kesinlikle müsterih olun... Oysa mevcut hükümlere göre, işçilerin kıdem ve ihbar başta olmak üzere tüm alacaklarının ödemesi gerekiyor. Ekonomik kriz gerekçesiyle yapılan işlemlerde çalışanların bir çok hakkı bulunuyor. Özetle çalışanların hakları şöyle:

 

 

      1-KIDEM TAZMİNATI: İşveren, toplu işçi çıkarmalarda işçilere çalışma sürelerine uygun olarak ihbar tazminatı ödemek, bunun yanında hizmet süresi bir yıldan fazla olan işçilere kıdem tazminatı da ödemek zorundadır der ilgili kanun.

2-İŞSİZLİK ÖDENEĞİ: İşçiler yönünden bir diğer hak ise işsizlik ödeneği dir. İşçi, prim ödeme gün sayısı bakımından hak kazanıyorsa, kriz sebebiyle işten çıkarılmalar da işçinin kusuru bulunmadığından, işçi işsizlik ödeneği almaya hak kazanır.

3- KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ: Kriz dönemlerinde işçinin "kısa çalışma ödeneği" alma hakkı var. Yalnız bu hakkın doğabilmesi için, iş yerinde teftiş (tespit) yapılması gerekiyor. Bu da yetmiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgililerin aleyhine krizin varlığı konusunda karar vermesi gerekiyor.

4-ÜCRET GARANTİ FONU ÖDEME: İşverenin, konkordato ilan etmesi, aciz haline düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedeniyle ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, işçilerin ödenmeyen son üç aylık ücretleri "ücret garanti fonu" tarafından karşılanır diyor ilgili mevzuat ve tüm bu iş ve işlemleri göz önünde bulundurarak işveren olarak az kazanalım fakat çalışanlarımızı çıkarmayalım dileklerimi bildiri kolaylıklar dilerim...