Van’da halktan kimi konuştursanız siyasette, kurumlarda yapılan ayrımcılığı, haksızlığı dile getiriyor…
Hatta bazıları bir insanın yaptığı hatayı, kuruma, devlete, genele bağlıyor.
Van ne yapıp etmeli adalet toplumu oluşturmalı ve haksızlıkla mücadele eden yiğitler derneği oluşmalı.
Van tüm gücüyle adaletin, iyiliğin, hayrın, dürüstlüğün, merhametin, şefkatin şehri olmalı ve adaletin yanında olmalıdır!
Herkes sorumluluk almalı ve sorumluluğa destek vermeli ve çağrısında bulunmalı.
Hepimiz başımızı elimizin arasına alıp gerçeklerle yüzleşmeliyiz ve şunu demeliyiz Van’ımız için maalesef hiçbir şey yapamadık, yapmadık ve gereği gibi davranmadık!
Bir şeyler yapmak isteyenlerimiz oldu, didindi, çırpındı ama fazla bir şey yapamadı, art niyetli olanların kılı bile kıpramadı, bazıları yerinde durdu yaptığı kötülüklerden bir milim geri adım atmadı, gözü aç amacı kötü olanlar bu şehri yiyip bitirmek için ara vermeden canavarlığını sürdürdü.
Bu şehrin aç, yetim, öksüzüne Bir tek yardım edemedik, sevgimizi veremedik gariban kardeşlerimize. Etraflıca araştırmadık çevremizde olan bitenden haberimizin olmasını sanki istemedik, Sadece kendi küçük dünyamıza bağlı kaldık onlara yiyecek ve giyecek topladık ve götürüp bir yerlere yığdık.
Daha doğrusu emanete ihanet ettik hak edene hakkını vermedik.
İşsizi, yoksulu gereği gibi gözetemedik hak etmeyenler işe alındığında, haksızlığa uğradığında, hırsıza, arsıza, yolsuza karşı hepimiz çivi gibi yerimizde çakılı kaldık..
Fakirin, mazlumun yanında olacağımıza zalimin yanında yer aldık bir çoğumuz zulüm edenlerin yanında yer aldık zulme ortak olduk..
Onlar onurlu fakir, onurlu yoksullar olarak durdu karşımızda karakter öğretti çaresizlikleri ile ama biz görmek istemedik.
Van’da her türlü hak yediler, hak etmeyen kendi yakınlarını işe aldılar, ihaleye fesat karıştırdılar, rüşvet aldılar verdiler, her türlü kul hakkı yediler, karun kadar servet yığdılar sonra bu namussuzlar, Van sokaklarında temiz halis duygularla yürüyen gariban insanların arasına karışarak kahrolsun İsrail zulmü diye slogan attılar utanmadan kendi zulümlerini unuttular Allah katında sözde kendilerini aklatmaya çalıştılar…
Cuma ve kutsal gecelerde en ön safta imamın yanında durdular hatta göz yaşı döktüler ne de olsa sene de bir af gecesi vardı ve bütün yaptıkları pislikler temizlenecekti ve kendilerini böyle inandırmışlardı ve bir gün sonra yine aynı yanlış fırıldaklıklarına devam ettiler..
Allah adıyla insanları aldatmaya devam edeceklerdi yani.
Dönüp etrafımıza bakmamız lazım onurlu duranlardan çok şeyler öğrenmek için…
Şeref, izzet parada, makamda değil demek isteyenler için.
Onurlu olmanın bedelini ödeyen tabii ki var etrafımızda mutlaka…
Kapitalistlere, emperyalistlere aile ve aşiret ırkçılarına karşı omurgalı olanlar bir olabilir.
İlimizde yaşanan bunca haksızlık karşısında hiçbir şey yapmayan, yapamayanlara ne demeli peki?
Sıra size geldiğinde sesiniz çıkarsa çok geç olabilir..
Ne olur, değerli Vanlılar haksızlık yapanlara meydan okuyanların yanında duralım, nasıl destek olunması gerekiyorsa destek olalım.
Van’da nerede bir haksızlık varsa nerede garibanın, kimsesizin hakkı yeniliyorsa yanında bir olalım. Van’ı her konuda parselleyen gençliğini, geleceğini heba eden çetelere geri adım attırmak, hatta bu yaptığını burnundan getirmek için her şeyi yapalım…
Bu şehri çiftliğine çevirenler bir gün rezil ve rüsva olacaklardır...
Rüzgâr her zaman zalimlerden yana esmez.
Sadece, yalnız,tek Allah demek zalimleri çok rahatsız etmiş olmalı ki…!
Sadece Allah dediği için öldürülen miskin, mazlum, gariban ramazan hocanın karanlık dolu ölümü ve üşüyor diye yolda aldığı alçak birinin saldırısına uğrayarak ölen iyilik dolu kalbi olan taksici kardeşlerimizin durumu bizlere çok şey hatırlatmalı. Kısa dünyada ölümünde şerefli olduğunu bize öğreten iki güzel insanın bıraktığı hoş sada, bizlerin iyilik adına kötülerle mücadele etmemizi daha çok elzem kılıyor şerefli düşünen herkes için…
Çevre kirliliği, hava kirliliği, gürültü kirliliği insanı doktora gönderir ama insan kirliliği süründürür sonra öldürür insanlığı..
Unutmalayım!
Van kirlenince size de bulaşmayacak mı? Hadi sizi geçtik, ya çocuklarımız?
Bu kirli şehirde nasıl yaşayacak ve mutlu olacaklar?
Toplumu ve şehirleri kirletenler tarih önünde bu yaptıklarının hesabını elbette verecekler.
Hala usanıp bıkmadınız mı kirli ellerden, zihinlerden, yaşamlardan…
Kirlilikten arınmanın ve tezkiye olmanın vakti gelmedi mi?