Eski yazılarımın birinde yazmıştım hayatımız hep bir seçim ve tercihlerden ibarettir.
İstesek de istemesek de kabul etsek de etmesek de önümüze gelen ve bizi de iyi ya da kötü yönde etkileyen tercihlere müdahil oluyoruz.
Birçok şeyi seçme ve tercih etmede bazen kendi irademizi kullanırken bazen de irademizin dışında müdahil olabiliyoruz.
Ancak bu tercihlere ve tercihlerimize nereden bakarsak bakalım tüm seçimler bizleri, ülkemizi, yaşadığımız şehri, çocuklarımızı ve geleceğimizi direkt yâda endirekt olarak her türlü etkiliyor.
Bu nedenle bizi yaratan ve bu durumumuzu en iyi bilen Allah şöyle buyuruyor.
"Allah, mü'minleri, sizin yaşadığınız hayat tarzı üzere bırakacak değildir; nihayet Allah iyiyi kötüden ayıracaktır. Allah gaybı size bildirecek de değildir; fakat Allah (bu amaçla) elçilerinden dilediğini seçer. Şu halde Allah'a ve elçilerine inanın; zira eğer iman eder ve sorumluluk bilincini kuşanırsanız, işte o zaman sizi muazzam bir karşılık bekler." (3/179)
İnsanlık tarihine bir başkaldırı öncülük etmiştir. Evet, belki bir başkaldırı ile başlamıştır ama bir tercihle seçimle de devam etmiştir insanlık tarihi.
İnsanın doğru karar verme sebebi tam da böyle başlar. Başkaldırı haksızlığın zulmün farkına varma sonucudur.
Yani tercih seçim yapabilme kabiliyetidir.
Bu bağlamda insanın tercih edebilme irade kabiliyeti kendisine verildiğinde veya geliştiğinde yine kendisi varlık âleminden seçilmiş veya seçmiştir.
Başarılı olan liderlerin, öncülerin seçilme sebebi ve sonra başarıya giden yol nedir diye sorduğumuzda görüyor veya öğreniyoruz ki, kendisinde bulunan veya kendisine verilen akletme, seçme ve üretme kabiliyetine sahip olmasıdır.
İnsanlığın ve toplumların gelişmesi bu üç değerin aktiflik derecesine bağlı olarak seyretmiştir.
Topluluklara öncülük edecek Resullerin seçiminde kullanılan ölçüt insanlık değerlerini de belirlemiştir denebilir.
Kur'an'dan anladığımız kadarıyla Allah elçilerini kendi toplumlarının en vicdanlı, duyarlı ve aktif iyilerden seçmiştir. Din literatüründe de Resuller, bu üç değeri etkin kullanarak toplumlarını uyandıran insanların arasından seçilmiştir.
Resullerin ve arkadaşlarının seçilmesini Kur'an, kıssalar üzerinden mücadelelerini aktararak anlatmıştır. Tarih sadece adilleri ve tevhit ehlini, yani iyileri yazmakla kalmamış, zulmü ve şirki seçen öncüleri de yazmıştır.
Kıssalara genel anlamda baktığımızda iki taraf arasındaki mücadeleye şahit oluyoruz, bir tarafta hakkı, adaleti, doğruluğu seçerek iyiler sınıfına girenler; diğer tarafta ise zulmü, yalanı, hırsızlığa taraf olan kötüler sınıfına girenler.
Nebilerin sonuncusu Hz. Muhammet (a.s) ile aynı dönemde yaşamış, onun arkadaşı olan, Kur'an terbiyesinden geçmiş dostları ve arkadaşları Ömer, Ali gibileri Allah'ın adaletini seçip bu yönde yönetim gösterirken bunlardan sonra gelen ve Ali'ye darbe yaparak iktidara gelen Muaviye gibileri ise saltanatı seçerek bu yönde bir yönetimi tercih etmiştir......
Birçok şerefli öncüler kendilerine teklif edilen görevleri sırf zalim oldukları için geri çevirdiğinde, tarih onları adil ve şahsiyetli insanlar olarak seçmiş ve yazmıştır…
Yani şimdiki gibi balıklama atlamamıştır o şahsiyet timsalleri..
Bir gün davam deyip yer verilmeyince davaya küfreden, ihanet eden olmamıştır.
Biraz bilgiye, paraya ulaşan ve makam sahibi olunca şımarmayan hor görmeyenler artık makam sahibi olsun.
Çünkü her şeyi bilen Allah var bu nedenle yöneticilere tekrar hatırlatayım merhametli olun öfkeli değil mütevazı olun kibirli değil.
Şimdi ilimizde belediye başkanı olacakların örnek alacağı konular ve isimler olmalı.
Aslında toplumları yönetenlerin hem kendi kıstasları hem de başkan olacakların birçok kıstası olmalıdır.
Evet, seçim devem ediyor, her yaptığımız eylemin sünnetullah bağlamında bir karşılığı vardır. Geleceğimizi belirleyen seçimlerimiz, tercihlerimiz ve kendi ellerimizle yaptığımız davranışların bir sonucudur.
"Hiç kuşkusuz bir toplumun bireyleri kendi iç dünyalarını değiştirmedikçe Allah da o toplumun gidişatını değiştirmez." (13/11)
Yarın seçimlerde belediyelerin yönetimine gelecek olan birilerini önümüze konulan usullere göre seçeceğiz. Bunu seçerken herkesin kendisine göre bir seçme kriteri vardır ve bu da gayet normaldir, olması gerekendir...
Biz birini seçerken bizim hayatımızda neleri tercih edip neleri öncelediğimiz, nelere dikkat ettiğimiz belirleyici olacaktır.
Kısacası, seçme kriterimiz adili, zalimi, iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı tercih bağlamında asıl bizim seçilmemize sebep oluyor, bunu unutmayalım lütfen...
Yani aslında biz seçerken seçiliyoruzda….