PATRONLARIN SEÇİMİ VAN EKONOMİSİNE YARIYACAK MI?
Nihayet bir sona daha yaklaşıyoruz.
Son aylarda Van özelinde gündemimizi meşgul eden en önemli konulardan biri de Van Ticaret ve Sanayi Odasının seçimleri oldu. Tabii burada merak edilen şey seçimin kendisi değil, kimlerin aday olacakları ve ortaya çıkacak seçim sonucunun özelde VAN TSO ve en önemlisi de VAN ekonomisine nasıl yansıyacağı oldu.
Sürecin başında mevcut başkan, aldığı kararla yeniden VAN TSO ya başkan adayı olduğunu açıkladı ve seçim çalışmalarına başladı. Ve devamında daha önce farklı platformlarda başkanlık yapmış birçok kişi bir araya gelerek Abdulahat ARVAS ismi üzerinde birleşip güçlü bir şekilde seçim sürecinde yer almak için birliktelik oluşturma kararı aldılar. Bir araya gelen bu grup genel olarak hazırlıklarını tamamlayıp ticaret odasının üyelerine ve Van kamuoyuna Abdulahat ARVAS'IN VAN TSO adayı olduğunu açıklayacakları günün gecesinde ne olduysa Abdulahat ARVAS Bey aday olmayacağını açıkladı ve sürpriz bir şekilde sürecin dışına çıktı.
Herkes şaşkınlık içinde ne olduğunu, neden böyle ani bir karar alındığını merak ederken bu durum karşısında eski başkan VAN TSO başkan adayı olarak seçim sürecine dâhil oldu.
Her iki aday da kendi içinde birçok önemli iş adamı, siyasetçi tarafından desteklenmeye başlandı. Dönem dönem adaylar projelerini açıklamaya, karşı adayı eleştirmeye ve kendilerinin neden seçilmesi gerektiğini anlatarak oy kullanacak oda üyelerini ikna etmeye çalıştılar.
Günler ilerleyip, seçim günü takvimi yaklaşırken alınan yeni bir kararla VAN TSO seçimlerinin 7 Nisan tarihine ertelendiği duyuruldu. Ve bu gün VAN TSO'nun iki adayı adına devam eden yoğun ve yorucu seçim süreci devam etti. Ve birkaç gün içinde de ilimiz adına çok önemli bu süreç de bitmiş olacak.
Buraya kadar özetlediğimiz gibi bir yere aday olmak, her hangi bir nedenden ötürü adaylıktan vazgeçmek, seçimi kazanmak veya kaybetmek aslında bir seçim sürecinde yaşanan, yaşanması gereken çok normal durumlar.
Tüm bu yaşananlar sonrasında aslında ortaya çıkacak sonuçtan etkilenecek bu şehrin tüccarını, sanayicisini, ekonomik geleceğini ve en önemlisi Vanlıları düşündüğümüzde söyleyecek sözümüz olduğuna inanıyorum.
Sözümüz özellikle "Van depremi" ve "Çözüm Süreci" gibi başta ekonomi ve siyaset üzerinde çok belirleyici olan ağır imtihanların ve acıların yaşandığı şehrimizin bugününe ve geleceğine yön verecek VAN TSO'NUN başkan adaylarına.
Ve devamında 7 Nisan günü oylarıyla yeni seçilecek VAN TSO başkanını seçecek ilimizin seçkin ticaret adamlarına.
İlimiz dünden bugüne iyisinden daha fazla kötüsüyle çok şey yaşadı. Bizler, bu şehrin insanları olarak çok acılar çektik. Esnaf ve tüccarlarımız nice zorluklara, baskı ve zorbalıklara göğüs germek zorunda kaldı.
Artık buna DUR demek zorundayız.
Yeni acılar yaşanmamalı, yanlışlarımızı tekrarlamamalıyız.
Artık tüm yaşananlardan dersler çıkararak yarınlarımızın daha güzel olması için hep beraber çalışmalıyız.
Her şeyin bir ahlakı olduğunu gibi ekonominin eleştirinin ve seçimin de bir ahlakı olduğunu asla unutmamalısınız.
Rakiplerimizi, projelerini ve yaptıklarını eleştiriyorum derken hakaret ve iftiradan mutlaka uzak durmalısınız. Sergilenen mücadeleyi asla şahsi hesaplaşmaya çevirmemelisiniz. Nezaketten, güzel sözden, tatlı dilden, saygıdan asla ödün vermemelisiniz.
Bireysel menfaatlerden, şahsi hesaplardan uzak durup genelin menfaatlerini gözeten ve yücelten çabalar ortaya koymalısınız. Birilerinin şahsi menfaatlerine ulaşmak için sizleri etkilemesine asla izin vermeyin. Bu vebali asla yüklenmeyin.
Dünyanın çok büyük bir hızla değiştiğini, bu değişimin tüm hayatı kuşattığını asla unutmamalısınız. Kendinizi yenilemeli, sürekli değişimi ve öğrenmeyi esas almalısınız. Eğer bunu başaramayacaksanız talibi olduğumuz "emanet makamın" hakkını dün verseniz bile bugün vermeyeceğinizi düşünerek hareket etmelisiniz.
Tek başına hiç kimsenin artık bir şey yapamayacağını, kimsenin "Süpermen" veya "tek başına kurtarıcı" olmadığını bilmelisiniz. Artık liyakat sahibi güçlü kadroların bir araya gelerek oluşturdukları takımların/ekiplerin anlamlı olduğunu fark etmelisiniz. Şehrimizin yarınlarını ancak bu şekilde güvenceye alabilirsiniz.
Bilginin güç olduğunu asla unutmamalı, her türlü duygusal refleksten, karardan uzak durmalısınız. Öfke ile kalkan zararla oturur sözü gereği duygularımızı yönetebilmeli ve terbiye edilmiş, eğitilmiş aklımızın emrine sunmalısınız.
Ekonomik kalkınmanın toplumsal olarak bilgide, kültürde, sanatta ve tabi ki siyasette oluşacak kalkınmanın öncüsü olduğunu unutmamalısınız.
Bu şehrin güçlü iş adamları, istihdam sağlayan büyük fabrikaları, bölgesel potansiyelini fark etmiş ve sahip olduğu yüksek potansiyeli kuvveden fiile dönüştüren ticaretini, sanayisini inşa etmek zorundasınız.
Şehrimizin gelecek on yıllarını küresel değişim, gelişimleri dikkate alarak planlamalı, ciddi ve kapsamlı bir vizyona sahip olmalısınız.
Güçlü temsil ve güçlü rekabet için kurumsallaşmanın sağlanması, korunması gerektiğini bilerek çalışmalısınız.
Ve 7 Nisan günü oylarıyla yeni başkanını seçecek VAN TSO üyeleri;
Sizler özgür iradenizle alacağınız karar sonrası atacağınız oyların sadece şahsınızı, içinde bulunduğunuz grubun geleceğini değil 1 MİLYON 200 BİN Vanlının geleceğini ilgilendirdiğini, etkilediğini bilerek oy kullanmalısınız.
İnsanın kaderi seçmekmiş, yani iradesini kullanmakmış. Sizler de 7 Nisan'da ilimiz adına çok önemli bir seçimde bulunacaksınız.
Pişman olmayacağınız/olmayacağımız; vebal almayacağınız / almayacağımız seçimlerde bulunmanız dileğiyle.