Modern çağ acımasız ve hızlı bir şekilde bizleri en temel inançlarımızdan, değerlerimizden uzaklaştırmaya devam ediyor.
Yani bizi bize yabancılaştırıp, şahsiyetimizi alaşağı edebiliyor.
Maskelerle yaşamaya, nabza göre şerbet vermeye ve en kötüsü de kişileri şahsi ikbali için elindeki gücü kullanmayı haklı gösteren gerekçeler sunarak yanlışlara sevk edebiliyor.

 


    Yine modern çağ, iletişim araçları vasıtasıyla insanın yaratılıştan önemli olma, değerli olma, fark edilme ihtiyacını fırsat bilerek "sürekli görünür olma, toplum tarafından beğenilme ve takdir edilme" yönündeki taleplerine karşılık verecek yapılar, organizasyonlar inşa etmeye ve pazarlamaya devam ediyor. Bunları yaparken de tatlı sözlerle, tozpembe hayallerle kendisine geniş bir taraftar kitlesi buluyor.
Tüm bunlar beraberinde;
Adaletin yerine zulmün,
Yardımlaşma-dayanışma yerine acımasız bir rekabetin,
Hasbiliğin yerine hesabiliğin,
Samimiyetin yerine bencilliğin ve menfaatin,
İki dünyalı bir yaşam yerine sadece dünyanın,
Ve en önemlisi de Allah'ın rızasını kazanmak varken kulun beğenisini kazanmanın tercih edilmesine neden oluyor.
Özetle insan, kendi eliyle kendine en büyük kötülüğü yapıyor.
Bu arada merak ediyorum da bu ödül ve plaketler neyi ifade ediyor ve ne anlama geliyor.
Anlamaya çalışıyorum bu konu neredeyse kent klasiğine dönüştü.
Körler sağırlar birbirini ağırlar klasiği her dönem devam ediyor.
Ödüllü toplantılar düzenleniyor.
Bu ödül ve plaket hastalığını içimize kimler saldı?
Virüs gibi kentin birçok alanına yayılmış durumda.
Alanlar memnun verenler memnun.
Karşılıklı anlaşmalarla hiçbir kıstas gözetmeksizin ödüllenmeler.
Hakkaniyet yok liyakat gözetilmiyor bilgi sıfır değerler ayaklar altında.
Tamamen adamcılık bizden olsun kullanışlı olsun ne olursa olsun düşüncesi uygulanıyor.
Geleceğe yatırım yapma hastalığı, şebekeleşme, gelecekte kullanışlı adamların lansmanını yapma kurnazlığı.
Karşılığı nasıl alınıyor ne hesaplar yapılıyor malumunuz…
Yer mi dersiniz; yiyenlerde var yutmayanlarda var tabi.
Bu yapılan ödül plaket toplantıları ne kadar ahlaklı sizce?
Plaketler verilince bu adam yılın siyasetçisi, iş adamı, bürokratı, müdürü, vs,
Ya Allah aşkına kimse demiyor, sormuyor bu neyin ödülüdür?
Adamlar ödül almak için elli takla atıyor ama aldığı ödülü hak etmediğini kendisi de biliyor.

 

          Nasıl aldığını da çok iyi biliyor.
Alınan ödüller neyin başarısı Allah aşkına detayla açıklanmalı.
Hangi başarının ödülünün alındığı ayrıntıları ile hatta rakamlarla açıklanmalı.
En başarılı iş adamı seçiliyor vergi sıralamasında adı yok.
En başarılı siyasetçi seçiliyor hayatında bir projesi ve yaptığı bir hizmet yok.
En başarılı müdür seçiliyor kurumu yerle yeksan olmuş.
Bazı toplantılarda da katkılarından ötürü plaket takdim ediliyor; yaptığı hiçbir katkı olmamasına rağmen.
Özellikle bazı insanlar hayatında ilk kez Van'a geliyor bir toplantıya katılıyor adet yerini bulsun diye ilimizin gözü açıkları hemen bir plaket takdim ediyor.
Adamlarda şaşırıyor bu da neyin nesi ben ne yaptım diye kendine soruyor garip garip.

Yapmayın etmeyin bu hak etmeyenlere verilen ödül ve plaketler inanın ilimize çok zarar veriyor.
Bu ödülleri plaketleri alanlar hak etmedikleri yerlere geliyor.
Böylesi alanlar liyakatsiz insanların kendilerini pazarlama alanlarıdır.
Lütfen madem böyle organizasyonlar yapıyorsunuz bari iyi araştırın ve hak edenlere verin ki motivasyonu artsın hak yerini bulsun.
Gören bilen duyan herkes de mutlu olsun hak yerini buldu desin.
Özellikle STK ve kurumlardaki plaket verme hastalığının da adı konulsun.
Bir insanın hangi suçtan yargılandığı açıklandığı gibi hangi başarıdan dolayı yaptıkları da açıklanmalıdır.
Bu mevcut şekliyle hem insanımıza hem de ilimize zarar veriyoruz.
İnsanımızın ve ilimizin gelişmesini engelliyoruz herkes kendisini ve yaptıklarını yeterli buluyor.
Bu ödülü de aldığıma göre demek iş tamamdır diyen bir sürü tilki kurnazının önünü açtığınızı büyük vebal altında kaldığınızı unutmayın.
Hak etmeyenlere hak etmediklerini vermeyelim.
Yoksa kendilerini bir şey zannediyorlar.
Çok zaman diyorum ya gücün sözünü değil sözün gücünü, güçlünün değil adaletin gücünü hep birlikte hâkim kılalım.