Muhafazakârlık iyi kötü demeden mevcudu korumaktır.
Dinden de ilham alır ama bütünüyle dindarlık değildir.
Fakat değişime ve sorgulamaya kapalı bir ifadedir.
   Nereden literatürümüze dindarlık olarak girmiştir meçhul.
Bu anlamda dindarlığınızı da muhafaza etseniz muhafazakâr olursunuz.
Ama İslam, Müslümanlık diye tanımlamamak gerek muhafazakârlığı.
Mevcudu koruma güdüsünden kurtulmalıyız hatta sorgulayarak yanlışsa düzeltmeliyiz.
   Hristiyanlarda da muhafazakârlık vardır Budistlerde de.
Yani İslam'a has bir durum değil!
Böyle gelmiş böyle gider dememek gerek.
Günlük düzeniniz yıkılmadıkça işler yoluna girmez.
   Bir şeyleri sorgulayarak değiştirmemiz lazım..
Evet değerli insanlık bir şeyler yapmamız lazım elimizi taşın altına koymamız lazım.
Birileri sorularımız ve yazdıklarımız karşısında makul ve mantıklı cevaplar veremeyince sıkışınca kendilerini sağa sola vurmaya başladılar anlayacağınız son çırpınışları.
   Kardeşim ben yalana, riyaya, çıkara, iltimasa, rüşvete karşıyım bunları yazarken neden rahatsız oluyorsunuz. Ayıp mı bunları yazmak bunları yazmak mı ayıp yoksa malı götürmek mi?
Bu ilde tek siz yaşamıyorsunuz ki hakkını arayamayan bir şeyler isteyemeyen o kadar çok mazlum var ki görmek isterseniz.
Ben yalan, riya, çıkar, iltimas, rüşvet üzerine kurulan düzeninizi adalet adına değiştirin diyorum.
   Çok mu zor, çıkıp açıklama yapsanız deseniz yalan konuşan, halkı aldatan rüşvet veren alan kim olursa olsun cezalandırılmalıdır, siyasette önemli yerlerde olmamalıdır ne kadar makbul olur.
   Ve böylesi fırıldaklara asla yetki verilmemelidir. Van ilinde düzenini kötülük ve yalan üzere kuranların düzeni yıkılmalıdır. Mimarları da uzaklaştırılmalıdır bu ilden.
O zaman ne yapacaksınız? Yani yukarıda yazdığım kötülüklerin yapılmadığı zaman kimseye ekmek kapısı kalmıyor mu herkes aynı ayarda mı olacak diyorsunuz yemiyor mu yani.
   Öyle lafla peynir gemisi yürümez mi diyorsunuz bunun sonrası da var değil mi?
Dert farklı hesap büyük beyler büyük.
Şimdi hayal kuralım biraz, biri çıktı ortaya ve dedi ki?
Artık yalan yok, riyakârlık yok, iltimas yok, rüşvet yok. Devleti dolandırmak yok. İhalelerden komisyon almak yok. Geçmişte yapılan haksızlıkların hepsini geri alacağım. Devleti soyanlardan, dolandıranlardan bir bir geri alacağım. Mafyaların çetelerin canına   okuyacağım. Ne kadar suç şebekesi varsa hepsini bitireceğim.
Evet, böyle biri çıksa dese bu adam başımızı belaya sokacak diye başına ne çoraplar örürsünüz değil mi değerli muktedirler yani başımıza adalet timsali kesilenler.
Neyin gıdı gıdısını yapıyorsunuz ki?
Rahatsızlıklarınızın nedenlerini ben bilmiyor muyum?
Geçmişte nice dürüst adamlar hak adına neler konuştuysa yazdıysa bitti gitti kül oldu.
Ben öyle ne eğri oturup doğruyu konuşurum, ne de doğru oturup eğriyi konuşurum.
   Ben Müslümanım kardeşim.
Yalanla, riyakârlıkla, çıkarcılıkla, iltimasla, rüşvetle, soygunla, talanla işimiz olmaz. Kendim yapmam, kimseye de yaptırmam.
Dürüst olmayanlar böyle bir adam istemez. Kötülerin talancıların arkasındaki çıkar grupları böyle bir adam istemez.
Ben; hem doğru oturan hem doğru konuşan biriyim. Bir tarafım öyle diğer tarafım şöyle olmaz.
Sizler kendinizi ve düzeninizi tanımıyorsanız yâda tanımıyor gibi yapıyorsanız bana ne.
Bu düzen yalan üzerine kuruldu yalanlarla yönetiliyor. Size teklifim gelin değiştirelim yalan çok kötü bir şey büyük bir bataklık bu yalan nice aileler nice devletler nice imparatorluklar yıktı.
Doğru bilgilenirse bu zavallı halk asla yalana boyun eğmeyecektir.
Onun için derim ki siyasetin içine sızmış ve önce yalanı meslek haline sonrada yalanın düzenini kuranlara bir sözüm var: düzeniniz yıkılıp, yeniden gerçekler üzerine düzen kurulmadıkça, işler yürümez.
Bakın ülkemizde o kadar çok istismar alanı oluşmuş ki hangisini saysam diye düşünüyorum.
Yasalara göre hiç bir siyasetçi din istismarı yapamaz güya.
Yahu din istismarı yapmayan parti mi var? Ateist, solcu, kapitalist, dindar partiler bile sıkıştıkları yerde dini ağızlarına doluyorlar!    Kürtlük, Türklük, ırk, din üzere okadar istismar var ki yazık hem de çok yazık.
   Kendisine Müslüman diyenler inandıkları gibi konuşmalı ve yaşamalıdırlar. Görüntüde neyseniz kapalı kapılar ardında da hesap kitapta da öyle olun derim.
   Allah'ın yolu İslam'ı isteyen bilsin ki; Allah yalanı, riyayı, çıkarcılığı, hırsızlığı, soygunculuğu, talanı, rüşveti, komisyonculuğu, devlet eliyle haram işlemeyi, devlet eliyle haram şeylerin üretimini, satışını sevmez.
Biri çıkıp dese bütün bu kötülüklerin ortadan kalkması için Allah'ın adaletini sağlamamız lazım o zaman razı olacak mısınız? İyi düşünün gerçi razı olacağınıza ben inanmıyorum ya neyse. Allah'ın adaletine razı olsaydınız; devlet olmadan da kendi yaşamınızda Allah'ın adaletini sağlardınız.
   Şimdi ben bunları yazıyorum diye neden beni yok etmeye çalışıyorsunuz en çok da sizin iyiliğinizi düşündüğümü hala fark edemediniz mi?
Sizi feraset yoksunları sizi.