04.01.2012 - Türkçenin İlk Matbu Eseri: VANKULU LÜGATİ - Dr. Recep Çelik / Ekrem Sırma 1727 yılı Temmuz ayında, İbrahim Müteferrika'ya Padişah III. Ahmed'in fermanı ve Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi'nin fetvasıyla, ilk Türk matbaasını kurma izni verilmiştir. İbrahim Müteferrika da bunun üzerine kendi evinin alt katında "Dârü't-Tıbaatü'l-Âmire" adıyla ilk Türk matbaasını kurmuştur.
    Türkçenin İlk Matbu Eseri: VANKULU LÜGATİ
     1727 yılı Temmuz ayında, İbrahim Müteferrika'ya Padişah III. Ahmed'in fermanı ve Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi'nin fetvasıyla, ilk Türk matbaasını kurma izni verilmiştir. İbrahim Müteferrika da bunun üzerine kendi evinin alt katında "Dârü't-Tıbaatü'l-Âmire" adıyla ilk Türk matbaasını kurmuştur.
     Bu matbaada basılan, Türkçenin ilk matbu eseri ise 31 Ocak 1729 (1 Recep 1141) tarihinde basılan Vankulu Lügati'dir. Bu lügat, 1010 senesinde vefat eden, Farablı bir Türk bilgini olan İsmail el-Cevheri'nin telif etiği Tâcü'l-lûga ve Sıhhatü'l-Arabiyye yahut sadece Sahah, Sihah unvanlı büyük ve meşhur Arapça lügatin Türkçeye tercümesidir. Bu muazzam eseri, "Vankulu" ismiyle tanınan Mehmed Efendi çevirmiştir.
     XVI. yüzyılın önemli âlimlerinden olan Mehmed Efendi, bu asrın ilk yarısında İstanbul'da doğmuştur. Babası, Mustafa Efendi adında bir zattır. Mehmed Efendi, soyca Vanlıdır. "Vankulu" lakabıyla tanınması da ecdadının Vanlı oluşundan ileri gelmektedir.
Mehmed Efendi, klasik medrese tahsili görerek Mahmut Paşa ve Eski Ali Paşa medreselerinde müderrislik yapmıştır. Daha sonra müderrislikten ayrılarak müftü ve kadı olarak görevlendiril-miş; sırasıyla Rodos (1571), Manisa (1574), Selanik (1580) ve Kütahya (1581) kadılıklarında bulunmuştur. 1590 senesinde Medine Kadısı olmuş ve Nisan 1592'de bu görevini sürdürürken orada vefat etmiştir. Kabri de Medine'dedir.
     Vankulu Mehmed Efendi, başta fıkıh ilmi olmak üzere, lügat ve edebiyatta da bilgi sahibidir. Mehmet Efendi'nin telif ve tercüme birkaç eseri daha varsa da, ona ilmî sahada büyük şöhret kazandıran, Vankulu Lügati adıyla anılan tercüme lügati olmuştur.
     Dârü't-Tıbatü'l-Âmire'de ilk baskısı yapılan bu kitap, iki büyük ciltten oluşmaktadır. Kitap Avrupa'dan ithal edilmiş filigranlı kâğıda, okunabilir nesih bir yazıyla basılmıştır. Kitabın alt tarafında bir sonraki sayfanın hangi kelimeyle başlayacağını ve biteceğini gösteren parolalar bulunmaktadır. Kelime kökleri madde başı olarak alınmış, bu kökten türetilen kelimelerin ise altı çizili olarak belirtilmiştir.
     Birinci cilt, 656 sayfadır. Kitabın ilk altı sayfasında devrin padişahı III. Ahmet, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ve Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi'ye övgülerden sonra, İbrahim Müteferrika tarafından kaleme alınan "dibace" (önsöz) ile birlikte hangi say-falarda hangi harfin bulunduğunu gösteren bir fihrist vardır. Önsözde matbaanın kurulmasına müsaade eden III. Ahmed'in fermanı ve matbaanın sakıncalı olmadığına dair şeyhülislamın verdiği fetva sureti, kitaba dair muhtelif bilginler tarafından yazılmış on altı takriz, Matbaacı İbrahim Müteferrika tarafından, baskı sanatının lüzumu ve ehemmiyeti hakkında kaleme alınan Vesiyetü't-Tıbaa adlı bir makale, kitabın yazarı Cevheri ile tercüme eden Vankulu Mehmed Efendi'nin kısa hayat hikâyeleri bulunmaktadır. İkinci cilt ise, ilk iki sayfası fihrist olmak üzere toplam 766 sayfadır.
Devam edecek