DEVLETE KÜFREDENLERLE İŞBİRLİĞİ Mİ?

Geçen yazımda Van'da devlet eliyle yapılan yardımları yazmıştım..

Çok okunan ve yorumlanan yazılarımdan biriydi..

Eleştirenler de oldu; kafatasçılık yapanlar da… Çok önemli bir konuyu yazmışsınız sorumluların müdahale etmesi lazım diyenler de…

Yardımlar belli kesimlere veriliyor diyenler oldu…

Ve harikadır deyip alkışlayanlar oldu…

Ahlaki değerler ölçeğinde ne denilse saygıyla karşılamayı hep ilke edindim.. Ahlak dışı saldırıları, yalan, iftira ve karalamaları da hiç ciddiye almadım..

Yaklaşık 300 bin insana yardım yapılıyor dedim..

Bu rakama belediyelerin dağıttığı yardımları eklemedim bilesiniz…

Birçok kesim tarafından aşırı suiistimal edilen bir konu…

Peşinen söyleyeyim ben bu yardımları hak eden en fazla 50 bin insanın olduğunu düşünüyorum. Bu rakam bile çok fazla..

Şimdi sorum şu yapılan yardımlar neye göre yapılıyor?

Hangi kriterler gözetiliyor?

Yardım yapılan insanların kısa zaman önce üzerlerine tapulu olan mal varlıkları var mı? Varsa satış gibi gösterilerek kimlerin üzerine devredilmiş.  En önemlisi yardım yapılacak insanları belirleyen memurlar denetleniyor mu?

 300 bin insana yardım yapılıyorsa ve denetlenmiyorsa büyük sorunlar var demektir…

Pis kokuların olduğu şüphe götürmez bir gerçektir…

Devletin malıdır ne vursak kardır havası estiren varsa boynu kesilmelidir…

Geçen yazıma duyarlılık göstererek yorum yapan siyasi partilerin il başkanları da vardı…

Sağ olsunlar önemli fikirler verdiler…

Yapılan yardımların iktidarın işine yaramadığı her türlü istatistiki rakamlarla ortada…

Siyasi ranta dönüşmemeli…

Bu insanlara balık tutmayı öğretmeliyiz…

Diğer bir sorum da şu yapılan yardımlar hak edene yani ihtiyaç olan ailelere ulaşıyor mu?

 Suiistimal edilerek nasıl yardım alındığını da bildiğimizi aslında herkesin bilip de sustuğu, görmezden geldiği, herkesin birbirini idare ettiği bir durum..

Çirkin kafa kol ilişkilerinin çirkin sonuçları olsa gerek 300 bin insana dağıtılan yardımlar neye göre ve kimler tarafından kayıtlara geçirildi?

Yardımın çoğu kadınlara yapılıyor…

Yeşil kartlı olan herkese sosyal yardım yapılması gerekiyordu önceden öyleydi. Şimdi genel sağlık sigortası uygulanıyor…

Hükümetin yeni bir kararı ile SSK, Bağkur yada ek geliri olanlara da yardım ediliyor yani bir hesaplamaya tabi tutuluyor…

Çalışan, üreten bir toplum olmalıyken, neden tembel, dilenen ve doyumsuz bir toplum haline geldik.

Devlet düşkününe, yetimine, öksüzüne, duluna, yoksuluna yardım etmeli ancak eli iş tutana, variyeti olana asla yardım edilmemeli…

Mazlumun dini, fikri, inancı sorulmaz ancak mazlum da haddini aşmaz suiistimal etmez kendini kullandırmaz…

En büyük tehlike yardım almak isteyen belli bir hedef grubu yardım alan aldığı yardımla yetinmeyen bu kesimler sistemi suiistimal edip pervasızca sosyal yardımları daha da fazla talep ediyor.

Üst düzeyden insanları araya sokarak bir şekilde yardım alıyorlar…

Gerçek mağdur utanarak sıkılarak yardım bekliyor…

Eskiden bu yollara başvuruluyordu…

Engelli raporu alınıyordu….

Çiftçi ise eşinin adına çiftçi belgesi çıkarıyordu yardımı kendisi alıyordu..

Adına kayıtlı küpeli hayvan varsa hemen başkasının adına çeviriyordu..

 Van'da küçük baş hayvancılığa büyük darbe vuruluyor bunu ayrıca yazacağım….

Kurulan heyetler istediği adamını onaylıyordu…

Bu açgözlüler her yolu denediler biraz fazla para almak için…

Ancak bence asıl sorun şu!

300 bin kişiye yardım yapılıyor ve burada pis kokular geliyorsa, denetleme mercii derhal harekete geçmeli!

Hem yardım al hem de suiistimal et!

Belki de devlete küfredenlerle işbirliği…

Deli sorular…

Çünkü 300 bin kişiye yardım gidiyorsa Van'da huzur olmaz mıydı?