Bir gün kile sormuşlar;
-Neden böyle güzel kokuyorsun?
Demiş ki;
-Bir dönem güle arkadaşlık ettim ondan.
Şimdi soracaksınız belki de nereden çıktı bu şimdi?
Hemen açıklığa kavuşturayım.
Geride bıraktığımız hafta kıymetli misafirlerimiz vardı da ondan. Sadece benim misafirlerim değil aslında koca bir Van şehrin misafirleri oldu kendileri.
Kimler mi?
Hemen sizleri daha da meraklandırmadan paylaşayım o zaman.
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, gazeteci yazar Selahattin Eş Çakırgil ve gazeteci yazar Yıldıray Oğur. Bu üç etkili gazeteci ve yazarın memleketimize gelişi mesleki anlamda da bizler için olumlu bir konu olsa gerek.
Bu üç çok önemli isim "Van'dan Sesleniş" panelimiz için bizleri kırmayarak serhat şehrimiz Van'a geldiler. Birikimlerini çok samimi bir şekilde karşılaştıkları herkesle sanki çok uzun süre önce tanışmış iki dost sohbet edercesine çevrelerini saran dostlarımız, kardeşlerimizle paylaştılar. Ve çok hoş bir sadâ ile şehrimize ve hemşerilerimize veda ettiler.
Tatlı bir telaşla geçen her dakika ve saat ve nihayetinde günler emin olun ki tarifi imkânsız keyif ve güzellikle özlemle bir daha ki buluşma için gün saymama neden oldu.
Öncelikle yağmurun bereketinin bizlere eşlik ettiği ilk gün Ak Parti Van İl Başkanlığını ayağının tozuyla ziyaret eden Sayın Abdurrahman Dilipak yaklaşık 1,5 saat Ak Partinin il ve ilçe başkan ve yöneticilerine güncel konular ama özellikle de siyaset konusunda eşsiz bir sunum yaptı. Sahip olduğu "dava şuuru", bakış açısındaki derinlik, anlatımındaki duruluk, içtenlik ve ihlas ile her kelime ve cümle muhataplarında etkili bir iz bıraktı.
Bunu nereden mi biliyorum?
Toplantı esnasında ben de oradaydım ve sunum esnasında salondaki enerjiye, katılımcıların beden diline ve sonrasında da bana aktarılan yorumlar sonrasında bu sonucu ortaya çıkardım. Özellikle farklı katılımcılardan duyduğum şu ortak yorum ise çok dikkatimi çekti;
-Abdurrahman beyin anlattıkları bizler için adeta tokat gibi geldi. Bize "özünüze dönün, davanızı yükünü ilk günkü ihlas ile yüklenin, kendinize gelin" mesajları verdi. Kendisinden Allah razı olsun inşallah.
Bu ortak seslenişe kulak verince bu buluşmanın ne kadar da anlamlı ve gerekli olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
Bir sonraki gün ise yerel basının bazı temsilcileri ve bazı dostlarımızla kahvaltıda bir araya geldik. Yine samimi bir havada geçen kahvaltı sonrasında misafirlerimizle Van kalesini ziyaret edip panel öncesinde zamanımızı etkili bir şekilde değerlendirmek istedik.
Van kalesine geldiğimizde kalenin zirvesinde bulunan Süleyman Han Camiini görmek ve şehre hâkim bir tepeden bakmak istedik. Bu bizler için yaşımızın gereği bir sorun olmasa da kıymetli Abdurrahman Dilipak ve Selahattin Eş Çakırgil için sorun olur diye kaygılanırken bizlere ve gençlere taş çıkarırcasına zirveye çıkmış olduk.
Özellikle Selahattin Eş Çakırgil ilerleyen yaşına rağmen yıllar önce vermiş olduğu zorlu mücadelenin bir örneğini sergilercesine hepimizi geride bırakarak zirveye çıkan ilk isim oldu.
Abdurrahman Dilipak ise kendinden emin ve yavaş adımlarla Van'ın eşsiz doğa ve tarih güzellikleriyle buluşmak adına zirveye doğru ilerledi. Elinde evraklarının olduğu çantada vardı. Araca bırakmamış yanında getirmişti. İçimizden birkaçı hem yaşça genç olmanın hem de saygının bir ifadesi olarak taşıdığı çantayı almak için niyetlendi ve hamlede bulundu ama her zaman ki samimi duruşuyla bu basit eylemde bile bir ders vererek;
-Bize örneklik yapan peygamberimiz her zaman kendi işini kendi görmüştür. Hatta devesine bindiğinde elinden düşen kırbacını inip kendisi almış, başkasının kendisine uzatmasını bir hoş karşılamamıştır diyerek öğrenmenin her an ve her zamanda nasıl gerçekleştirilebileceği yönünde güzel bir örnek sergilemiştir.
Ve sonrasında gerçekleştirdiğimiz panel Van TSO binasında dostlarımızın ve halkımızın yoğun katılımıyla çok verimli bir şekilde gerçekleştirildi. Üç panelistimiz panelde;
-Türkiye'nin ekonomik çalkantılarının nedenleri,
-Yerel seçimlerin önemi ve Türkiye'deki siyaset gerçeği,
-Bölge gerçeği ve Kayyumlar başlıklarında doyurucu sunumlar gerçekleştirdiler.
Sonrasında akşam yemeğinde küçük bir dost grubu ile yenilen yemek ve sabah kahvaltısında Sayın valimiz Murat ZORLUOĞLU'NUN da katılımıyla devam eden verimli ve keyifli saatler sonrası gün ortasında misafirlerimizi havaalanında İstanbul'a uğurlayışla son buldu.
Bu ziyaret bende birçok konuda iz bıraktı.
Ortada sadece bir panel, paylaşılan bilgiler, bir araya gelip gerçekleştirilen küçük toplantılar yoktu.
Ne vardı biliyor musunuz dostlar?
İhlas, takva, tüm hücrelere işlemiş dava şuuru, bedel ödenmiş ayrıca söz ile davranışın, kalp ile dilin bir olduğu riya ve gösterişten olabildiğince uzak hayatlar, derin birikim, tefekkür, bilginin infakı, özgün bakış, gayret, teslimiyet, adanmışlık, millet ve ümmet adına taşınan samimi kaygılar, umutlar, hedefler.
Geride bırakılmış uzun yıllara ve ödenen ağır bedellere rağmen heyecanını, gayretini, umudunu güçlenerek yarınlara taşıyan güzel abiler (Abdurrahman ve Selahattin abiler) ve genç yaşına rağmen özgün bakışı, samimi duruşu, gayreti ile millet ve ümmet adına bir şeyler yapmak isteyen kıymetli kardeşimin (Yıldıray Oğur kardeşim) gül kokusu misali paylaştıkları.
Tüm bu süreçlerde özellikle bir kardeşimi de anmak istiyorum. Genç yaşına rağmen sahip olduğu bilgi, birikim, tevazu, samimiyet ve dava şuuruyla yaşadığımız şehrin sorunlarına bir çözüm üretebilir miyim kaygısını yüreğinde hisseden Sosyolog yazar Abdulkerim Öztürkcü'nün misafirlerimizle yakından ilgilenmesi ve sohbetlerimizde paylaştığı eşsiz bilgiler benim için çok kıymetliydi. Böyle bir kardeşimizin, şehrimizin öz evladının ilimize, bölgemize, ülkemize ve en önemlisi de ümmete çak fayda sağlayacağına inancım tamdır.
Evet, panelden ve ziyaretten geriye; güzel anılar, tazelenmiş ve dağarcığı güçlenmiş zihinler, dualarda buluşulan hayatlar, Van gölünün, martıların, güneşin, Erek ve Süphan dağlarının eşsiz güzelliğinin fona dönüştüğü fotoğraflar ve bir daha buluşmak üzere samimi bir şekilde ifade edilen niyetler kaldı.
Van'dan sesleniş panelimizin hem misafirimiz olan üç Yazar'ın hem de çeşitli kanallarda Van ilimiz hakkında birçok konu hakkında dolu dolu bahsetmeleri ilimiz ve halkımız için faydaya dönüşecektir inşallah.
Bu güzel etkinliğin gerçekleşmesi için rahatını bozup bizleri, şehrimizi onurlandıran, adeta bir gül misali zihinlerimizde, yüreklerimizde, hayallerimizde ve dualarımızda izler bırakan çok kıymetli abilerim gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, gazeteci yazar Selahattin Eş Çakırgil ve kıymetli kardeşim gazeteci yazar Yıldıray Oğur'a bir kez daha emekleri için teşekkür ediyorum.
Sayın valimiz Murat Zorluoğlu Van büyükşehir belediyesi genel sekreteri Sayın Mustafa Yalçın, Van TSO başkanı Sayın Necdet Takva ve Vaski genel müdürü Sayın Ali Teketaş'ın örnek büyüklük yaparak gerçek Vanlılık ruhuyla misafirlere Van'ı temsil noktasında misafirperverlikleri takdire şayan boyuttaydı…
Ayrıca yine bu programın gerçekleşmesi için emeği geçen tüm dostlara ve bizleri yalnız bırakmayan Vanlı hemşerilerimize;katkılarından dolayı iş adamı Zeki Akyürek, Vantso Genel Sekreteri Cengiz Aras ve ekibine, gazeteci yazar Ziya Türk; Şehrivan, Bölge Olay gazetesi yönetici ve sahiplerine, İhlas Haber Ajansına, Kanal 68 ve katkı sunan tüm Van basınınateşekkür ediyorum.
Nice hayırlı ve tefekkürü bol olan birlikteliklerde buluşmak duasıyla.