’Bakanımız ve bakanımız yok ‘’
Sağlıklı yaşam insanın olmazsa olmazı aynı zamanda sağlıklı olmak insanın en doğal yaşam hakkı olsa gerek…
Ülkemizde insanımız ve özellikle ilimiz Van’da sağlıktan dolayı, hastanelerimizin yetersizliği, günlerce yaşanan kuyruk sorunları, personelin ilgisizliği, doktor eksikliği, cihazların olmayışı, hastanelerde teknik cihazların yetersizliği, fiziki altyapı sorunu, temizlik yani pis kokudan geçilmeyen rezalet bir koku vardı…

 


      İnsanlar hem servetinden hem canından oluyordu… Özellikle Van halkına bu dünyada cehennemi yaşatıyorlardı…
Sağlıktaki bu rezalet beraberinde nice canların yok olmasına neden oldu, nice evler yıkıldı ve birçok husumet doğurdu…
Sağlığın içler acısı durumu hakkını vermek lazım taaa AK parti iktidara gelene kadar devam etti.
Hatta cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan sağlıkta yaşanan faciaları ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun SGK’daki eksik ve hatalarını günümüze kadar taşıdı ve anlattı. Ve başladı bu hususta icraatlar. Çünkü  her şeyin başı sağlıktı. AK parti hükümetlerinin sağlıkta yaptığı devrimlerle onları uzun süre iktidarda tuttu böylece.  Ancak bugün sıkıntılı bir sürece de girmiş bulunuyoruz. Sağlıkta bazı alanlarda sorunlar büyüyor.

 


       Tüm vatan topraklarında kaliteli, güvenli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti vermek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyüklüğünün bir göstergesidir. Bu büyük başarıyı takdir etmek her erdemli insanın aslı görevi olmalı.
 Ülkemizde bu hizmetler çoğunlukla Sağlık Bakanlığı uhdesinde olmak kaydıyla aynı zamanda bir üst akademik danışma ve tıbbi müdahaleleri yönetme anlamında Yüksek Öğretim Kurulu’na bağlı Üniversite Hastanelerinde yürütülmektedir. Son zamanlarda ülkemiz gündeminde yer aldığı itibarı ile Üniversite hastanelerinin akademik, mali ve yönetsel anlamda sıkıntıları mevcuttur.

 


        Bence insan sağlığının en önemli konusu olan bu sorun sıkça gündeme getirilmeli ve de tartışılmalıdır.
Derhal ilgili ve yetkililerin gündemi haline getirilerek sorunun çözümü gerçekleştirilmelidir.
Hastaneler deyip, yâ da sorunlar var diyerek geçiştirilemeyecek kadar önemli bir sorundan bahsediyorum.
Bölgedeki çatışmalı ortamdan kaynaklı bazı hastanelerimizde yaşanan sorunlarla beraber teçhizatın eksikliğinden kaynaklı nice yiğitleri kaybettiğimizi doğru analiz etmeliyiz.

 


     Bu bölgelerde terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin olağanüstü çabalarının yanında olası durumda tedavi edici ve tedavi sürecini üst düzey bilgi ve teçhizatla yönetici sağlık donanımının sağlanması büyük önem arz ediyor…
Van ili, çevresinde bulunan illerle birlikte yaklaşık 3 milyon vatandaşa sağlık hizmeti vermektedir.

Bu alan içinde donanımla sağlık hizmeti verebilecek Van Yüzüncü Yıl üniversitesi ‘nde Eğitim Araştırma Hastanesi olarak devasa bir hastane bulunmaktadır.

 


      Özellikle Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi başhekimi Sayın İlikler yönetiminde, Prof. Dr. Çetin Kotan gibi Türki’ye de örnek bir şahsiyet ve başarılı bir hekimin olması hakeza Prof. Dr. Mehmet Aslan ve Prof. Dr. Yüksel Kaya gibi ismini hatırlayamadığım az sayıda nice önemli bilge hocaların varlığı Van için sahip çıkılması değerlerinin bilinmesi gereken hocalarımızın varlığı fikirlerinden faydalanarak sağlığı ayağa kaldırabiliriz tabi ki eğer niyetimiz samimiyse olur.
Memleketini dert edinen, iştahla ve vicdanla hizmet eden Van’da kalıcı olacak yöre insanına fırsat tanımak ve ona destek olup güvenmek ilin akademik sağlık kadrosunu güçlendirecektir. Vanlı Rektör bu anlamda büyük bir fırsat olduğunu htirmeye başlıyor.

 


        Değerli hocalarımızı küstürmeden ve itibarsızlaştırmadan kıymetli olduklarını hatırlatabiliriz.
Sevk zinciri içinde, ağır iklim şartları ve hasta transfer zorlukları da dikkate alındığında ilgili bölgelerde vuku bulacak bir olay karşısında ivedi tıbbi müdahale gerekmektedir yani hastanelerin donanıma ihtiyacı vardır hem de çok acilen…
Konuyla ilgili herkesin, özellikle yetkililerin doğru tespitler noktasında bir çalışma yürütmesi elzem bir hale gelmiştir..
Ak Parti hükümetlerinin gurur kaynaklarından biri olan sağlık reformunun aksine son zamanlarda ilimizde hastane, doktor, personel ve donanım konusunda yetersizlikleriyle yıpratıcı bir hal almaya başladığı görmezden gelinemeyecek kadar önemlidir!

 


Son zamanlarda hastanelerde yaşanan uzun uzadıya kuyruklar ve sorunlarına çözüm bulamayan vatandaşların tepkileri, söylemleri, eleştiride kullandıkları dil ve üslup bana 20 yıl önceyi hatırlatıyor.
Bazı doktor ve personelin dağları yaratmışçasına afra tafra yaparak hastaların yüzüne bile bakmama kibiri de cabası…!
Sağlık ocaklarının düzenlenmesi gerekmektedir.  Halkın hastane acillerinde kuyruk oluşturmalarının önüne ancak mahallelerde ki sağlık ocaklarını verimli hale getirerek önleyebiliriz.
Sağlık ocakları geceleri de hizmet vermeli doktorları gereken müdahaleyi yapmalı, küçücük hastalıkları olan hastaları başından salarak hastanelere sevk etmekten vazgeçmelidir.

 


Aile hekimliği sistemi ne kadar efektif, sorun çözücü ve hastanelerin yükünü azaltıcı çalışıyor diye analiz etmek lazım. Özellikle ilçelerde aciller yoğunluk yaşarken aile hekimliği sistemi tüm poliklinikleri çalışıyor mu diye bir baksak mı dersiniz?
Demem odur ki ilimiz Van’da yoğun bakım sayı ve yatakları, tıbbi donanım, kurumsal mali durum ve akademik kadro konusunda büyük yetersizlikler yaşanıyor.

 


Konunun muhataplarını uyarıyorum meseleyi küçümsemeyiniz, ciddiye alınız lütfen.
AK parti hükümetinin hastanelerde yaptığı 20 yıllık devrim niteliğindeki başarıları, eğer sahip çıkılmazsa, sorunlar çözülmez ise AK partiyi iktidardan edecek haberiniz ola.
Vatandaş çok tepkili isyanları oynuyor…

 


Halkın içine çıksanız bu sorunun boyutlarını belki ciddiyetini görerek öğreneceksiniz.
Zaman yan gelip yatma zamanı değil bilesiniz…
Hastanelerimizin, yani sağlığımızın sorunlarını Ankara’ya doğru anlatamadığımız için mi bu sorunlar yaşanıyor yoksa anlatılıyor da ilgilenen mi yok?

 


Hangisinden bahsetseniz, her ikisi de büyük sorunun olduğunu gösteriyor.
 Nüfusu yaklaşık 700 000 olan Erzurum’un üniversite ve bölge hastanesi yatak kapasitesi 3000 iken yetinmeyip Şehir Hastanesi yapan iktidarın temsilcileri Van için acep ne düşünürler? Bir önceki yazımızda da serzeniş ettik ;  ‘’Bakanımız ve bakanımız yok ‘’ anlıyoruz fakat ülkemiz tarihinin en ferasetli iktidarının rüzgârının esintisini htirecek yerel temsilcileri de mi yok?

 


Bütün bu yaşananları, sorunları görünce ve yıllardır bilindiği halde çözüm için bir adım atılmayınca, aklımıza, sanki cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı bitirme operasyonu başlatılmış gibi…