Zaman su misali hızla akıp giderken Türkiye 24 Haziran sonrası tekrar bir seçim sürecine girmiş oldu. Geride bırakılan 24 Haziran seçimleri sonrası uluslararası siyasette ve devamında ekonomide yaşanan sorunlar bu haliyle 2019 Mart Yerel seçimlerini de etkileyecek gibi.
Yerel seçimlerde elde edilecek sonuç ülkemizin istikrarı ve hizmet siyasetinin devamı açısından en az 24 Haziran seçimleri kadar önem arz ediyor.
İşte tamda bu nedenle Türkiye yeni bir heyecana hazırlanıyor. Nasipse yerel seçimler yaklaşık altı ay sonra yapılacak. Özelde de Van bu heyecanı doruğuna kadar yaşayan illerden olacak.
AK Parti belediye başkan adayları için başvuruları başlattığı söyleniyor. Henüz resmi bir açıklama yok ama yerel seçim heyecanını erkene çekti bu haber. AK Parti'nin 6'ncı Olağan Kongresi ile başlayan seçim çalışmaları hız kazanırken partide yerel seçim için taslak takvim netleşmeye başladı.
Bu demektir ki Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylarının seçimi için zorlu bir yarış başladı demektir.
AK Parti'de adayların tespiti için süreç bu hafta başlıyor. Aday belirleme sürecinde bir taraftan illerde anket ve mülakatlar gerçekleştirirken bir yandan da bölgelerin nabzını tutmak için kendi belediyelerinde başkanların performanslarını takip edecek.
Bu çalışmalar devam ederken Eylül ayı içerisinde aday adaylığı başvuru süreci başlayacak. Aday adayları kendi ikamet ettikleri yerlerden aday olmaları zorunlu olacak. Aday adayları yerel yönetimler için projelerini de ortaya koyacak.
Aday adaylığı süreci sonrasında ise mülakatlar başlayacak. Taslak programa göre mülakatların Ekim ayı sonunda başlaması planlanıyor. Mülakatlar sırasında aday adayları kendi projelerini en detaylı şekilde anlatacak. Ayrıca parti yönetimin yapmış olduğu anketlerde adayların belirlenmesi sürecinde etkili olacak.
AK Parti içerisinde belirlenen aday değerlendirme komisyonu hem adayların projelerini hem de halkta karşılıkları olup olmadığını değerlendirecek. Komisyon her belediye için alternatif isim önerilerini ortaya koyacak. Elbette ki adaylarla ilgili son sözü Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söyleyecek.
Bu arada aday belirleme sürecinde kayyum belediyelerine öncelik verileceği de söyleniyor.
Yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği günden beri, milletvekilliğindense belediye başkanlığı daha cazip görünmeye başlandı.
Sebebi ise siyasetçiler, bağımsız karar alma mekanizmalarına sahip, kendi bütçesi olan ve merkezi hükümetle az ilişkisi olan belediye başkanlığını daha önemli, kuvvetli ve fonksiyonel görüyorlar.
Bu yüzdendir ki, bu seçimde belediye başkanlığına ilgi yoğun olacak. Ayrıca daha nitelikli ve birikimli adayların başvuracağını tahmin ediyorum.
Biliyorsunuz son seçimde milletvekili aday adaylığı profillerinin nitelik olarak çok düşük olması yönünde herkesin dikkatini çekmiş eleştiriler yapılmıştı. Bu eleştiriler genel merkezin dikkatini de çekmişti.
Önümüzdeki seçimlerde özel sektörden, iş dünyasından ve bürokrasiden önemli isimlerin yani nitelikli,  liyakati yüksek, başarılı insanlar belediye başkanlığına ilgi göstereceği düşüncesi var bende.
Yerel seçimleri millet olarak çok önemsemeliyiz.
Bu seçimlerde parti kadar adayında çok önemli olması gerek hatta adayın ismi Van gibi illerde en az 60 bin oy getirebilmeli.
AK parti Van'da belediyeleri kazanmak istiyorsa partinin  oyunun üstüne oy koyacak adaylar belirlemeli ve bu konuda samimi çaba sarf edilmeli.
Çok zor, Van'da beş bin oyu olan yok dediğinizi duyar gibiyim.
Biraz daha zorlanırsa, samimiyetle çabalanırsa inanın olmayacak bir şey değil. Yeter ki her zaman dediğim gibi gönüllere dokunulsun.
AK Parti zaten iktidarını da belediyecilikteki başarısının üzerine inşa etmemiş miydi?
Van halkına belediyeciliğin nasıl olacağı geçmişten dersler çıkarılarak, doğru insanlarla ve doğru şekilde anlatılsın yeter ki.
Van gerçekten müstesna bir şehir.  
Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik. Biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz ve hepimiz bundan da sorumluyuz.
İktidar partisi olan ve milletimizin çoğunluğunun desteğini alıp, umutla baktığı AK Parti'nin önümüzdeki Mart'ta yapılacak yerel seçimlere çok iyi hazırlanması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim.
Parlamento seçimlerinde yaşanan kayıp, ekonomik kriz ve Van'daki bazı problemleri yan yana koyduğunuzda AK Parti'nin seçim startını şimdiden vermesinin mantıklı olduğunu düşünüyorum.
Son seçimlerde AK partinin Van'da yaşadığı başarısızlığı öne sürerek yerel seçimlerde de aynı senaryonun olacağını iddia edenlerle ortak düşünmediğimi de belirtmek isterim.
Yerel seçimlerle genel seçimleri aynı değerlendirmememiz gerektiğini, ikisinin koşullarının, seçmen psikolojisinin ve oy verme reflekslerinin birbirinden çok farklı olduğu unutulmamalı.
Unutulmasın ki şimdiye kadar yapılan seçimlerin çoğunda özellikle yerel seçimlerde alınan oylar, genel seçimlerde alınan oylardan çok farklı olmuştur. Yani alınan oylar genelde düşük olmuştur.
Yerel seçimlerin belediye başkanı, hizmet ve parti olmak üzere üç önemli etkeni vardır. Seçmen bu üçünün bileşenine göre oy verir. Diyebiliriz ki partinin siyasi gücü yerel seçimlerde en az etkendir.
Buna en iyi örnek, bir dönem AK Parti'nin elinde olmasına rağmen muhalefetin eline geçen ve bir daha iktidar gücüne ve Erdoğan'a rağmen kazanılamayan Van belediyesi ve belediyeleridir. Milletvekilliği seçimleridir.
Ayrıca Türkiye'nin en genç nüfuslarından birine sahip olan Van'da bu seçimlerde Van gençliğinin gönlüne dokunan ipi göğüsleyecek.
Seçimin kaybedilmesine rağmen Sayın Gülaçar'ın büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı sırasında alınan yüzde 42 oy oranı inanılmaz birlikteliğin öyküsüydü.
AK parti samimi insanlarla yola çıkar, dedikodudan uzaklaşır, birlik beraberlik içinde kollektif bir takım oyunu oynarsa emin olun ki Van kazanır, Van halkı kazanır.
AK parti kendisini halkın üstünde gören kibirli, ukala yönetim ve aday tarzıyla başarılı olamaz.
Seçmen artık vizyoner başkanlar istiyor. Bu nedenle üzerinde çokça çalışılarak yeni bir belediyecilik modeli inşa edilmeli.
Klasik belediye hizmetlerinin ötesine geçen, yenilikler, açılımlar çalışmalar yapılmalı.
Van halkının şikâyet ettiği konular da değişti. Artık çöp dağlarından değil, betonlaşmadan, trafik sorunundan, mimariden, estetikten, nitelikli kültürel faaliyetlerin konuşulmasını ve uygulanmasını bekliyorlar.
Demem o ki, artık şehirli seçmen için yol, su, çöp, kanalizasyon konusunda başarılı olmak, bir belediye başkanını seçmek için yeterli kriterler değil.
Van'da seçmen betonlaşma, trafik, mimari, estetik, sanat, kültür, turizm gibi konularda rekabete girecek, öncülük yapacak sorunu giderecek belediye başkanları istiyor.
Bir başkanın özgeçmişinin, tecrübesinin, vizyonunun ve kendini ispatlayan kariyerinin şehre katacağı çok şey olabilir.
Bana göre kayyumların önemli yerlerde değerlendirilmesi ya da aday edilmesi ahde vefanın gereği olmalıdır.
Bir hatırlayın ilk kayyum atanan dönemde insanlar görev almaktan kaçıyordu. Her türlü olumsuzluğu yapmış, işten ihraç edilenler için imza atmaktan korkan yöneticileri bir aklınıza getirin.
Bu korku hala devam ediyor birçok kesimde aynen şöyle söyleniyor yarın onlar gelirse ne olacak benim halim diye. Onlar kimse artık varın siz düşünün.
O nedenle ateşten gömlek giymiş o insanların haklarının teslim edilmesi, millet tarafından da takdir toplayacaktır.
Kendi illerinden mi başka yerlerde mi yeni görevler verilir tabi ki bunu karar vericiler değerlendirecektir.
Tüm bunlarla beraber yerel seçimler siyasi fikirlerin üstünde düşünülmesi gereken bir konudur.
Kim Van'ı kalkındıracaksa, gelişmesinde öncülük edecekse o desteklenmeli.
Van ne kadar iyi gelişirse, geleceğimiz olan gençlerimiz o kadar gelişecek sorunlardan uzaklaşacaktır.
HDP'li seçmeninde yerel seçimlerde hizmet edecek insanları desteklemesi gerektiğini kendi geleceği için iyi düşünmeli.
Van halkının kendisine sorması gereken soru şu Van mı kazansın ideoloji mi?