PROVAKATİF DEPREM DUASI VEYA BEKLENTİSİ

Türkiye mayıs ayında yapılacak seçimleri konuşurken aniden deprem oldu.

Dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biriyle karşılaştık….

Doğal olarak seçimler unutuldu ve zaten unutulmalı da…

Ülkemizde yaşanan depreme dair büyük oyunlardan ve olası senaryolardan bahsedilmeye başlandı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla ifade ettiği 2023'ü Türkiye'ye yaşatmayacaklar söylemleri başladı…

ABD, İSRAİL, FRANSA, İNGİLTERE VE ALMANYA'nın Türkiye'nin içindeki dostlarıyla birlikte Türkiye'yi karıştıracaklar yorumları sıkça uyarılarla dillendirilmeye başlandı…

Deprem bölgesinde kaos oluşturarak toplumu ayaklandırma planları..

Milyonlarca Suriyeli ülkemize girdiği ve iç savaş çığırtkanlığı gibi pek çok şey..

Daha birçok yalan yanlış bilgi kirliliği ile halkı provoke edecekler…

Az da olsa provokasyonların ayak seslerini deprem bölgesinde görmeye başladık…

Gün geçtikçe daha neler göreceğiz hazırlıklı olunuz..

Açlık, kıtlık, pahalılık, yokluk, TOKİ ücretleri, salgın hastalık korkusu, çığırtkanlığa başlayacaklar vs, gibi söylemler ve tuzakları bizleri bekliyor..

Bu sözlere birilerinin göbeğini kaşıdığını görür gibiyiz…

Ama avucunuzu yalarsınız!

Bu ülkenin huzurunu geçici olarak bozabilirsiniz günü kurtarabilirsiniz ancak devletin hafızası güçlüdür; günü geldiğinde burnunuzdan fitil fitil dökerler haberiniz ola..

O eski Türkiye yok karşınızda… Haddini aşanlara ne yapacağını iyi bilir.

Muhalefetten bazı isimlerin şimdiden Haziranda da seçim olur demesi de olacak şey değil..

Allah'tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Seçmenden bahsedilmezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor?

Tüm Türkiye acı çekerken, depremzedeler çocuklarını ararken, ülkenin dört bir yanına dağılmışken sizler ne içip ne yiyorsunuz Allah aşkına…

Partilerinizin gövde gösterisi yapacağı başka yer yok mu? Bu kadar mı çöktünüz…?

Neyin kafasını yaşıyorsunuz?

Hangi ruh halindesiniz?…

Nasıl bir vicdan sahibisiniz?..

 Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız?

Çukurlaşmayın…!

Bu halk seçimden bahsedenleri ayaklarının altına alır…

Yaşanan olayın çok acı olduğunu anlamak istemeyenler var ne yazık ki.

Belki de tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Buna vatandaşımızın da bürokrasinin de siyasetin de ihtiyacı var.

Türkiye bu deprem felaketinden sonra seçimi kaldıramaz…

Olası bir seçim ülkenin belini kırar ve bir daha düzelemeyecek duruma gelir..

Daha açık ve net ifade etmek gerekirse; ne Mayısta ne Haziranda seçim olmaz, olamaz, olmamalı..

Seçim bir yıl sonraya ertelenmeli…

Depremzedeler evlerine yerleşmeli, rahat bir nefes almalıyız ülke olarak sonra seçime gidelim…

Ancak partiler şimdiden anlaşmalı ve karar alarak Türkiye halkına söz vermeli…

Bütün partiler seçimlerde aldığı hazine yardımlarını deprem bölgesine vermeli…

Bu halkın sizlere saygı duymasını istiyorsanız ve de samimiyseniz hazine yardımını ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullarda almaz kabul etmezsiniz…

Bütün siyasiler, buna emekli olanlarda dâhil bir yıl maaşlarınızı almayınız…

Bütün kurumlarda her türlü israftan kaçınmalıyız, her yerde tasarruf tedbirleri oluşturmalıyız..

Her birey ülkemize insanımıza nasıl faydam olabilir mücadelesi vermeli..

Her konuda uyanık olmalıyız…

Şeytan ve dostları insanlığa yaptırmak istediğini çok süslü gösterir sakın aldanmayalım…

Bu şeytanlar yeryüzünü fesada bürümüş hem de iyi niyetli dürüstlerin zaaflarından faydalanarak…