Rahmet ve mağfiretin bol olduğu mübarek zaman dilimlerinden biri de Beraat Gecesidir. Ramazanın habercisi Beraat Kandiline bu gece kavuşmuş olacağız. Savaşların, kan ve gözyaşının çok olduğu bu sıkıntılı zamanda Beraat gecesini de vesile kılarak, kulluğumuzu yeniden gözden geçirmeliyiz
Yüce Allah'ın biz kulları için birer kurtuluş vesilesi olarak bahşettiği mübarek gecelerden biri de Beraat gecesidir. Şaban ayının on beşinci gecesi, yani bu gece Beraat gecesidir. Beraat, kurtuluş ve mağfiret demektir. Beraat gecesi duaların kabul edildiği, günahların affedildiği mübarek bir gecedir.
Beraat gecesi, aynı zamanda bir yıl boyunca meydana gelecek olan olayların, ecellerin, hastalıkların, rızıkların hükme bağlanıp görevli meleklere verildiği gecedir. Konuyla ilgili olarak Yüce Allah Duhan suresinin ilk beş ayetinde şöyle buyurmaktadır: "Ha mim. (Helal ve haramı vesaire hükümleri) açıkça bildiren (bu) kitaba yemin ederim ki, hakikat biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek biz (kâfirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz. O, öyle bir gecedir ki, her hikmetli iş nezdimizde sadır olan emirle o zaman ayrılır. Şüphesiz biz, Rabbinden bir rahmet eseri olarak (Peygamberler) gönderenleriz"
Bu ayeti kerimede Kur'anı Kerimin mübarek bir gecede indirildiği açıklanmaktadır. Şimdi Kur'anı Kerimin Kadir suresinde de belirtildiği gibi, Kadir gecesinde indirildiği açıklanmıştır. Kadir gecesi de Ramazan ayındadır. Peki, durum nasıl açıklanabilir? Müfessirlerden bazıları Bu durumu açıklarken, Kur'anı Kerimin Beraat gecesinde topluca beytül izze'den beytül mamura indirildiği, Kadir gecesinde ise ayet ayet, sure sure Peygamber Efendimiz (sav)'e nazil olmaya başlamıştır diye açıklamışlardır.
Peygamber Efendimiz (sav), Beraat gecesiyle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "Şaban ayının yarısı gecesi oldu mu, onu ibadet ve taatla geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zira Allahu Teâla o gecenin gurup vakti dünya semasına rahmetle tecelli eder ve şöyle buyurur: "Yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok, mu benden mağfiret isteyen onu mağfiret edeyim. Yok, mu bir hastalığa mübtela olan ona afiyet vereyim. Yok, mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen" diyerek ta sabahlara kadar devam eder" (et-Tac. c. II, s. 93)
Dinimizde mübarek gün ve gecelere ait özel bir ibadet şekli yoktur. Her zaman yaptığımız ibadetleri yaparız. Kaza namazı olanlar bu geceyi de vesile kılarak bir an önce kazalarını bitirmeye gayret etmelidir. Yine bu gecede bol bol Kur'an okunmalı, üzerimizdeki bela, musibet ve hastalıklardan kurulmak için çokça dua edip, tövbe istiğfar etmeliyiz.
Yine hadisi şerifte belirtildiği gibi bizler de Yüce Allah'ın çağrısına uyarak bu gecede samimiyetle ellerimizi açıp gözyaşlarıyla, hatalarımızı hatırlayarak tövbe istiğfarda bulunmalıyız. Üzerimizde hakkı olanların haklarını ödeyip onlardan helallik almalıyız. İsteklerimizi sadece ve sadece Allah'a arz etmeliyiz. Çok çok dua etmeliyiz.
Müslüman olarak, hal ve hareketlerimize dikkat etmeliyiz. Bu mübarek geceleri aynı zamanda bir nefis muhasebesi olarak değerlendirmeliyiz. Acaba davranışlarımızda hangi yanlışlıklar vardır? Onları terk edelim. Hangi güzel davranışlarımız vardır ki, onları daha da artıralım...
Rabbimden temennim bu mübarek geceyi ümmeti İslam'ın içine düştüğü çıkmazdan kurtulmasına, Müslümanlar arasındaki ihtilafların giderilmesine, birliğimizin ve dirliğimizin daha da pekişmesine, bu mübarek geceyi kurtuluşumuza vesile kılmasını da Yüce Allah'tan niyaz ederim.
Beraat geceniz mübarek olsun.