İş kanunu kapsamında İşçilerin işyerlerinde geçirmiş oldukları iş kazaları sebebiyle işçilerin kalıcı sakatlık geçirmesi durumunda işçilerin işverenlerine dava açma hakkı bulunmaktadır ve İş yerinde iş ilişkisi nedeni ile kaza geçiren işçinin kalıcı sakatlığa uğraması sonucunda işçilerin elde ettikleri bir hak olmaktadır. Dolayısıyla İşçinin uğradığı bu sakatlık bedensel olabileceği gibi psikolojik de olabilmektedir Kalıcı sakatlık nedeniyle açılan tazminat davalarında verilecek olan tazminat belirlenirken bazı kriterler göz önüne alınmaktadır.

Bu kriterler işçi ve işverenin kusur oranları, işçinin aylık geliri, işçinin yaşı ve maluliyet oranı olmaktadır. İşçilerin sürekli iş görmezlik ödeneği alabilmesi için gerekli şartların sağlanması olmaktadır. Bu şartlardan birisi de kalıcı sakatlığın ispat yükümlülüğünün işçiye ait olmasıdır. Bu kanıt ancak devlet tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarından alınan sağlık raporları ile mümkün olmaktadır. Oluşan sakatlığın %10'nun üzerinde olması durumunda sigortalı işçiye daimi sakatlık ödeneği ödenmektedir.

İŞ KAZASI SONUCU İŞ GÜCÜ KAYBI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI?

İş gücü kaybı nedeniyle açılan tazminat davalarına mesleki hastalıklar sebep olarak gösterilebileceği gibi iş kazaları da sebep olarak gösterile bilmektedir. İşçilerin iş kazası sonucunda sürekli iş görmezlik hali nedeniyle yaşayacakları kayıpların belirlenmesini sağlayan davalar olmaktadır. Bu davalarda gözetilen usuller ise şunlar olmaktadır:

İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası İşçinin iş kazası sonucunda meslekteki kazanma gücünün ne kadar azalacağı, Çalışma gücünü ne kadar yitirdiği,

İşçinin çalışma gücünün %60'ını yitirip yitirmediği ve vazifelerini yerini getirip getiremeyeceği,

Özürlü olarak kabul edilen işçinin çocuklarının ne kadar muhtaç kalacağı,

İşçinin yaşlılık sigortasında ki kaybının ne kadar olacağı,

İşçinin hangi hallerde erken yaşlanmış sayılacağı,

Sağlık raporları,

Sürekli iş görmezlik ödeneği ya da malullük aylığı ve çocuklarının sağlık bakımları,

ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI?

Bir işçinin işyerinde iş ilişkisi sebebiyle kaza sonucunda ölmesi durumunda yakınları hem asıl işverene hem de taşerona ölümlü iş kazası sebebiyle maddi tazminat davası açabilmektedir. Ölüm sebebiyle maddi tazminat davasının kapsamı ise Borçlar Kanunu Md. 53'te belirlenmiştir. Borçlar Kanunu'na göre işçinin iş kazası sebebiyle ölmesi durumunda yakınları tarafından istenebilecek maddi zararlar şunlar olmaktadır:

Ölen işçinin defnedilmesi için gerekli olan cenaze giderleri,

Ölüm iş kazası anında gerçekleşmemişse ve işçi ölmeden önce tedavi edilmişse tedavi giderleri,

Ölen işçinin yakınlarının işçinin ölümünden dolayı uğradığı kayıplar destekten yoksun kalma tazminatı olarak ölen işçinin yakınları tarafından talep edilebilmektedir.

YARALANMALI İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI?

Yaralanmalı iş kazası tazminat davalarının konusu, işçinin işyerinde iş ilişkisi sebebiyle kazaya uğramasını ardından geçici iş göremezlik nedeniyle yaşadığı kayıplar olmaktadır. Bu davalarda işçiler iş kazası sebebiyle kalıcı bir sakatlık yaşamamalarına rağmen, kaza sebebiyle iyileşene kadar bir süre çalışmaması nedeniyle uğramış olduğu zararlardır.

Yaralanmalı iş kazalarının içerisinde sürekli iş göremezlik davaları da yer almaktadır. Bu davalarda ise işçiler işyerlerinde iş ilişkileri nedeniyle geçirmiş oldukları kazalar sonucunda sürekli olarak beden gücünde bir azalma söz konusu olmaktadır. Bu azalma doktor raporlarıyla belirlenir. Oluşan bu kalıcı sakatlıklar nedeniyle de işçi kazanç kaybına uğrar.

Yaralanmalı iş kazaları tazminat davalarında işçiler asıl işverenlerinden ve taşeron işverenlerden tedavi masraflarını ve tedavi süresince katlanmış oldukları her türlü masrafı talep edebilmektedir. Ayrıca bu davalarda işçilerin ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı yaşayacağı maddi kayıpları da talep etme hakkı bulunmaktadır.

ÖLÜM NEDENİYLE DESTEKTEN MAHRUM KALAN DAVACILAR İÇİN TAZMİNAT DAVASI?

İş kazası sonucunda işçinin ölmesi durumunda işçinin bakmakla yükümlü olduğu yakınları tarafından işverene maddi tazminat davası açılabilmektedir. Ölen işçinin anne, baba, kardeş, eş ya da çocukları tarafından açılan bu davaların dayanağı ise işçinin ölümü ile destekten mahrum kalmaları olmaktadır.

İş kazasında ölen işçinin yakınları tarafından işverene manevi tazminat davası da açılabilmektedir. İşçinin ölümünden dolayı yaşanılan duygusal sarsıntıların ve manevi zararın giderilmesi sebebiyle ödenen bu parasal tazminat manevi tazminat olarak adlandırılmaktadır.

Ancak bu davaların açılabilmesi için ölen işçi ile davayı açan davacı arasında bir destek ilişkisinin bulunması gerekmektedir. Bu ilişkinin hukuksal olma zorunluluğu bulunmamaktadır. İşçinin ölmeden önce eylemsel olarak da bir kişinin bakımını üstlenmesi durumunda aynı dava hakkı bu kişi için de doğmaktadır. Desteğin varlığından söz edilebilmesi için ise işçinin davacıya sürekli ve düzenli olarak bir destek sağlamış olması gerekmektedir. Yapılan desteğin miktarının önemli olmamasının yanı sıra işçinin ölümünün gerçekleşmemesi durumunda desteğin devam edeceği beklentisinin de bulunması gerekmektedir. Diğer bir yandan işçinin ölümü öncesinde davacıya sağladığı destek tek seferlik ya da düzensiz ise o zaman davacının dava açma hakkı bulunmamaktadır der ilgili kanunlar sağlıkla kalın…