'İnsan nedir ey gafil, bir fani varlık sade
Bir nefes olsa yaşar, bir nefes verse ölür
İsterse fakir olsun, ister zengin ne fayda
Topraktan gelen elbet b u toprağa gömülür.'
Servet Mehterbaşıoğlu-27.3.l956
Eski Hava Meydanları Müdürlerinden olan Rahmetli Fethi Oğuz'la çok samimi olan Servet Mehterbaşıoğlu aziz arkadaşının hatırasına ithaf en yukarıdaki dörtlükle ona seslenmiştir.
Asıl Soyadı Tekel olan ve daha sonra soyadını Mehterbaşıoğlu yapan ve bazı şiirlerinde de daha sonra bu mahlası kullanan Aslen Erzurumlu olmasına rağmen hayatının büyük bölümünü Van'da geçiren Servet Mehterbaşı oğlu bir çok Vanlı gibi kendi alanında çok büyük hizmetler vermiştir.
1927 Yılında dünyaya gelen Mehterbaşı oğlunun büyük dedesi Kolağası Ahmet Efendi, Dedesi Polis Nazım ve babası da Matbaacı Rıfat beydir. Rahmetli dedesinin ismini de oğlu Nazıma vermişti.
Bazı ailevi nedenler dolayısıyla istediği tahsili yapamamış ise de bu arada pek çok okuyarak kendini yetiştirmesini bilmiştir. Bir yandan hayat kavgası yaparken bir yandan da matbaada çalışan Servet Mehterbaşı oğlu ilk şiirini 1942 yılında yayınlamış ve bunun akabinde yazdığı şiirler ve yazıları da Van, Kurtuluş Gazetesi, Van sesi, Babacan, Tasvir, Büyük Doğu, Serdengeçti, Toprak, Sebilürreşad, Bugün, Hür söz ve İki nisan gibi gerek ulusal ve gerekse mahalli gazete ve dergilerde şiirleri ve yazıları neşredilmiştir.
Vanın devrinin en usta kalemlerinden biri olan şair hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmemiştir ve o zamanda şöyle haykırmaktan da geri kalmamıştır:
'Doğruyu yazarsın gerçektir özün
Hakikatle dolu açıktır sözün
İyilikten ayrılmaz, yılmaz pek gözün
Sözlerin dokunur cana keloğlan'
Vanda Toprak su 12. Bölge Müdürlüğünde çalışırken öte yanda da İkinisan Gazetesini yönetti. Vanda en çok İkinisan Gazetesinde bulundu. Bu gazetede yazı işleri Müdürü ve yazar olarak uzun süre görevde bulundu. Rahmetli Nail Başı büyükle iyi dosttular bu nedenle yol arkadaşı olarak uzun süre birlikte oldular. Rahmetli taka tukalı yıllarda gaz lambası ışığı altında kendi yazısını dizerdi. Böylesine de işine aşık ve titizdi.
Biz çocukluk yılarında gazetenin önüne gider ve o gazete bürosundaki insanlara gıpta ederdik. Kaya Kayaçelebi, Ahmet Kuralkan, Seyit Ahmet Arvasi, Demiray Şaşıhüseyinoğlu orada en çok gördüğüm isimlerdi. Şu anda hiçbiri de sağ ve aramızda değiller ancak onları gönüllerimizde yaşatıyor ve aziz hatıralarını de hep yad ediyoruz. Onlar Van matbuatının lokomotifleri idiler dersek yanlış olmaz.
Ben yıllarca hep orada bulunanlar gibi olmayı hep arzu ettim ve onlardan feyiz alarak rahlelerinde bulunarak buralara geldim. Onları anmak ve hatıralarını yaşatmak bizim için de bir görev olmalıdır elbette.
Şair, Yazar Mehterbaşı oğlu 80 li yıllardaki sağ sol çatışmasında oğlu Nazımı yitirdikten sonra yıkıldı ve adeta hayata küstü. Buna rağmen 2 Nisan gazetesinde görevini sürdürdü ve 25.4.l987 tarihinde o da Hakkın rahmetine ve oğluna kavuştu.
Gurbet Akşamları adlı şiir kitabından aldığım şiiri aşağıda arz ediyor ve bu değerli insani rahmetle anıyorum.
Bezmi yar olmadan biz bu alemde
Ömrüm ilk baharı deldi de geçti
Zevke doymadık Bir gün naşad dünyada
Hicr oku sinemiz deldi de geçti
**
Sezdik amma bir murada ermedik
Bağ-ı aşktan bir gonca dermedik
Şu fani dünyada safa sürmedik
Felek bizi ayrı seçtide geçti.
**
Aşıklar elinde kırık rübabız
Nağme saz olmadık Gönlü viranız
Vefaya aşığız doğrulardanız
Hakikat bağrımız eşti de geçti.
**
Bade nuş etmeden serbest olduk
biz
Aşkı anlamadan kalbe dolduk biz
İlk baharda hazan gibi solduk biz
Tekel aşk zehrini içti de geçti.