Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milletin Adamı. AK Parti’de vücut bulan siyasi hareket milletin hareketi. Peki milletin olan bu parti ve hareket Van’da da milletin mi? Yoksa birilerinin eline mi geçmiş?
Milletin Adamı olarak kabul edip ölümüne peşinden gittiğimiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve misyon doğrultusunda “DAVA İNSANI” ile ilgili hatırlatmalar yaparak yazıma başlamak istiyorum.
DAVA İNSANI; üstlendiği görevi ülke ve ümmet davası olarak bilir ve hizmet eder.
DAVA İNSANI; bildiği halde bilmiyorum, yaptığı halde haberim yok diyerek yalan söylemez. Yalanına inandırmak için yemin etmez.

 


        DAVA İNSANI; özü sözü bir olur, canını ve tüm servetini kaybedeceğini bilse doğruluktan, dürüstlükten, sadakatten ayrılmaz ve vefalı olur.
DAVA İNSANI; çalışma zamanı ortadan kaybolup, seçim zamanı da aday olmak için Ankara’ya gidip kamp kurup, kendisinin ne bulunmaz bir hint kumaşı olduğunu, yalanı bol hikâyelerle anlatmaz.
DAVA İNSANI; kendisini listeye yazdırmak için bulunduğu konumun gücünden istifade ederek fırsatçılık yapmaz.
DAVA İNSANI; kentin dinamiklerini göz önünde bulundurup, üstlendiği görev ve sorumluluk gereği, niteliğine ve toplumsal karşılığına bakıp, gönüllerde taht kuranları siyasi koltuklara oturtmak, halkın karşısına çıkarmak ve başarıyı yakalamak için uğraşır.

 


      DAVA İNSANI; oturduğu koltuktan güç almaz, güç katar.
DAVA İNSANI; dava hareketi olarak bildiği teşkilatının en küçük imkânını beytülmal bilip milletin hakkı var diyerek elini uzatmaz. Hatta hak hukuk geçmesin diyerek elini cebine atar ve destek olur.
DAVA İNSANI; teşkilatının başarıyı yakalaması, halkımızın ve ülkemizin hizmet alabilmesi için, adeta mumun etrafını aydınlatmak için kendisi eriyip yok olduğu gibi, kendisini feda eder.
DAVA İNSANI; teşkilattaki ve seçimlerdeki tüm koltuklara göz dikmez. Siyasi makamlara el koymaz, partinin tüm yetkilerine çöreklenmez.
DAVA İNSANI; hepsi benim olsun, her yerde ben olayım demez. Görev ve sorumluluğu, yetki ve imkânı bir sorumluluk bilir ve işi ehline teklif eder.

 

 
         BELEDİYE MECLİS ÜYESİ LİSTESİ TURNUSOL OLACAK
Bir yandan sorunlarına çözüm aramak için kendisine gelen partililere siz menfaat için mi buradasınız diye fırça atanlar. Diğer yandan bulundukları koltukların gücü ile kızlarını işe yerleştirdikten sonra hızını alamayıp, damatlarını da işe yerleştirme telaşından yüzü kızarmayanlar, bakalım belediye meclis üyesi koltuklarını da işgal edecek mi?
Her fırsatta dava insanıyım diyerek, davaya zarar verebilecek her türlü işi yapmaktan zerre kadar çekinmeyenlerin ne kadar dava insanı olduğunu göreceğiz.
Belediye meclis üyesi aday listeleri adeta birer turnusol olacak. Koltuk gücü mü kullanılmış, yoksa akrabalık bağları mı kullanılmış? Yani siyaseti hakka ve halka hizmet için yapanlar ile siyasete karabasan gibi çökenler ortaya çıkacak.
Belediye meclis üyesi listelerine hep birlikte bakalım, AK Parti kadrolarında koltuk ve konum sahibi olmuş, güç bende diyen kaç kişi olacak?

 


         Dava diyenlerle, bedava olmaz diyenleri göreceğiz.
Siyaseti dava olarak görmeyenler, koltuklara, makamlara çökerken sessiz kalanlar, biz yazınca sakın "zarar veriyorsunuz" demesin. Çünkü asıl zararı yazarak biz değil, emanete sahip çıkmayarak, milletin davasına çökenlere sessiz kalarak siz veriyorsunuz.


          BAHÇESARAY’DA AK PARTİ’YE VE MEKİ ARVAS’A OPERASYON DEVAM EDİYOR
Bahçesaray belediye meclis üyesi listesini Meki Arvas’ın ve İlçe Başkanı Cumali Sabırlı’nın hazırladığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. “Bu listeyi hazırlarken çok iyi değerlendirme yaptınız mı? Daha dikkatli bir liste hazırlanabilirdi” diyerek düşüncesini paylaşan AK Parti yetkilisine, “Biz gerekli istişareleri yaptık, bizim kararımız bu, yine de takdir sizin” diyerek cevap veren Gülşen Orhan’ın, köşkü ayağa kaldırmasından çekinilerek listesine dokunulmadığı bir seçim sürecine giriyoruz.
Dolayısıyla siyasi çalışmalarda, seçmenin dar zamanında yanında gördüğü, kapısını çaldığı, derdi ile dertlenenlerin olmadığı, kendisini Bahçesaray siyasetinin patronu görenlerin doldurduğu bir belediye meclis üyesi listesi karşımıza çıkarsa hiç şaşırmayın.

 


         BAHÇESARAYLI İŞ KUR LİSTESİNİ GÖRÜNCE NE DEDİ?
Önceki yazılarımda Bahçesaray’da Orhan’ların Meki Arvas’a kurmaya çalıştığı plandan söz etmiştim. Bu planın ilk ayak izlerini, seçim öncesi Bahçesaray İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılmak üzere TYP kapsamında işe alınan 29 kişilik İŞ KUR listesinde görmek mümkün.
29 kişilik İŞ KUR  listesinde 3 tane Sabırlı 2 tane de Orhan soyadını taşıyan kişilerin olması, Bahçesaraylılar tarafından tesadüf olarak değil, tam bir torpil ve siyasetçilerin menfaat listesi olarak görüldü. Bu listeyi gören birçok Bahçesaraylı “AK Parti’ye oy verirsem” diyerek tepkisini ifade etti.


          Bu tepkilerin tarafıma ulaşması üzerine öncelikle Bahçesaray İlçe Milli Eğitim Müdürü Kasım Erva’ya  03.01.2019 günü saat 19.42’de whatsapp’tan “Müdürüm selamlar. Bahçesaray İlçe Milli Eğitim İŞ KUR personel alımı kurasında 29 kişilik listede 2 Orhan, 3 sabırlı soy isminin olması ne kadar ilginç değil mi? Bu konunun düzeltilmesi gerektiğini, devlete ve Ak Parti'ye güven duygusunu harcamaya kimsenin hakkının olmadığını ve bu konu ile yakından ilgilendiğimi bilmenizi istiyorum. Gazeteci Ziya Türk” şeklinde mesaj yazdım.

 


           Daha sonra AK Parti Belediye Başkan Adayları tanıtım toplatısının yapıldığı 19 Ocak 2019 Cumartesi günü akşam saatlerinde AK Parti Bahçesaray İlçe Başkanı Cumali Sabırlı ile de görüştüm. “Cumali Bey, siz her ne kadar bizim hiçbir müdahalemiz yok, biz karışmadık, ilçede değil Van’da kura çekildi deseniz de, buna kimseyi inandıramazsınız ve bu durum özellikle de seçim öncesi AK Parti’nin aleyhine işleyen bir sürece dönüşür. Bunu düzeltmeniz gerekiyor” dedim.
Bu görüşmede Cumali Sabırlı “Her ne kadar bu kura çekiminde hiçbir müdahalem olmasa da, ismi listede yer alan 3 sabırlı soyadından bir tanesinin gerçekten ihtiyacı var, ancak bu algının önüne geçmek için diğer ikisi ile işe başlamamaları için görüşüp kendilerini ikna etmeye çalışacağım” demişti. Ben de konunun takipçisi olacağımı söylemiştim.
03 Şubat 2019 günü saat 20.30’da Bahçesaray İlçe Milli Eğitim Müdürü Kasım Erva’ya whatsap’tan “Müdürüm selamlar. İŞ KUR Pazartesi başlıyor. Soyadı Sabırlı ve Orhan olanlar umarım başlamaz. Şayet başlarsa bunun üzerine gideceğimi bilmeni istiyorum.” diyerek bir mesaj daha yazdım.  Kasım bey de "bizdeki İŞ KUR personeli henüz başlamadı" diyerek cevap yazdı.

 


         ASGARİ ÜCRETLİ İŞ, BAHÇESARAYLI İÇİN HAYAT MEMAT MESELESİ
Birileri için 2 bin lira bir günlük yemek ve eylence parası olabilir. Ancak evine hiçbir gelir girmeyen Bahçesaraylı için hayat memat meselesi.
Van ve bölge halkının gözündeki devlete ve AK Parti'ye güven duygusuna zarar verilmemesi için sürdürdüğüm mücadele ve yaşadığım diyaloğu bilmeniz için paylaştım.
Amacım birilerini yazmak ve yıpratmak değil. Birilerinin bulundukları siyasi konumları, devleti ve AK Parti’yi yıpratma pahasına, acımasızca nasıl kullandığını görün.
Şahsi çıkarları için devleti ve AK Parti’yi halk nezdinde yıpratmaktan kaçınmayanları yazmak yıpratacaksa varsın yıpratsın.
İŞ KUR üzerinden yapılan ve asgari ücretle çalışacak personel alımında oluşan tepki, seçimlerde AK Parti’ye fayda mı verir zarar mı?
Böyle bir sonuca neden olanlar AK Parti’ye ve adayına destek mi vermiş olur, yoksa operasyon mu çekmiş olur?

 

SAYIN CEVDET YILMAZ’A ÇAĞRI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, gelin şu anda AK Parti teşkilatlarında görevli hiç kimseyi meclis üyesi olarak yazmayın. Adayların akrabaları da listeyi doldurmasın. Bahçesaray örneğinde yaşanan gelişmeler, il merkezinde ve Van'ın tüm ilçelerinde yaşanmaya devam ediyor. Teşkilatlarda görevli olanlar, partiyi büyütmek ve güçlendirmekle görevli. Partinin gücünü şahsına devşirmek, parti üzerinden toplumda hakimiyet kurmak ve toplumu küçük görmekle görevli değil.

 

 
        Ayrıca yetki bizde, kararı biz veririz, buna siz karışamazsınız deme lüksü ve hakkı yok kimsenin.
Çünkü biz; seçmenler, sağduyulu medya mensupları, ülkenin bekası için canı da dahil olmak üzere, her şeyini feda etmeye dünden hazır olanlar, bir talimat ile 15 Temmuz 2016 günü sokağa çıkıp, değerlerimize ve değerlilerimize sahip çıkanlar olarak, ümmetin umudunun tüketilmesine gönlümüz razı değil.

 

 


        Çünkü AK Parti kimsenin şahsi şirketi değil, aile mirası ve çiftliği hiç değil. AK Parti milletin ve ümmetin umudu ve davası olan bir siyasi harekettir. Şayet böyle değilse söyleyin biz de bilelim ve birilerinin hesabi işlerinin vebalini yüklenmeyelim.
İmkân ve fırsat varken bunları size söylüyoruz. Rabbim haksızlığı ve zulmü abat etmez. Devlet hak ve adaletle ebet müddet olur.
Sayın Cevdet Yılmaz; hak vaki olup Huzuru İlahi’ye çıkınca “Biz söylemiştik Yarab” diyeceğimiz günde sorumluluk sizin.
Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler..