Van, değişen dünya dengelerinde ideolojik takıntılı çevrelerin direnciyle karşı karşıya kaldı son referandumda.
Kemalist sistemin varlık sebebi olan CHP ve türevleri, varoluşsal bir kavga vererek şarkta kendileri gibi sosyalist olan bir yapı üzerinden, her türlü acıyı yaşamış toplulukların özellikle de Kürtlerin kavmi hislerini okşayarak HDP üzerinden, bölgede bir asırdır yaşanan acılara rağmen sistemin koruma kalkanı vazifesini doğu insanına verdiler.
Oyları azalmasına rağmen son 300 yılın fitnesi sayılan kavmiyetçilik üzerinden HDP kemalist sistemin varlığının sürmesi adına her çabayı gösterdi.
Kandil dağındaki elebaşlarından tutun yerelde yaşayan en küçük hücresine kadar sisteme payanda olmak adına olağanüstü bir çalışma yapıldı.
Ve bu, Türkiye'de var olan, Avrupa'dan idare edilen, tek merkezli bir çalışmanın yansıması olarak Van'a sirayet etti.
İslam toplumlarını liderleri üzerinden vurmak batı tandanslı bir stratejidir. Çünkü biz Müslümanlar hayatımızın her alanında itaat ve biat kültürünü kendimize ilke edinmişiz. BU değişmezlerimizden birisidir.
Toplumların istişare ile idare edilme mekanizması başka bir konudur. Kemalist sistemin dayattığı, judeo grek kültürünün ürünü demokrasi denen illet, istişari bir sistem olmadığı gibi, bir asırdır bu toplumun yozlaşmasında, ihanet çemberinin içine düşürülmesinde vasıta olmuştur. Millet düşmanları demokrasiyi milletimizin uyuşturulmasında da vasıta edinmiştir.
Bizler, seçtiğimiz partinin başa gelmesini sandığa attığımız oylarla olduğunu sanıp, batının içimizdeki süngü uçlarına, masonlara, solculara, Amerikancılara oy verip bugünleri meydana getirdik. Ve maalesef bunu da marifet addederek yaptık. Bu arada siyaseten bölündük, parçalandık ve bunu demokrasi diyerek içselleştirdik ki şimdilerde bir kısım İslam(cılar) ve solcular dahi demokrasi deyip durmaktalar.
İslam'ın insanlığa armağan ettiği hürriyet, insan hakları, çevre vb. gibi idealleri, beşeri hale getirip hayatını tanzim etmeye uğraşan batı, sömürge dönemlerinin zenginliğiyle var ettiği medeniyetini demokrasiyle süsleyip, domuzyağlı dolmalarla bizlere ve insanlığa yutturmaya devam ederken, bizim hayatımızın varoluş sebebi olan İslam ve müesseseleri insanımız tarafından adeta görmezden gelinmeye devam ediyor.
Devlet kademesinde birileri bunu görüp tedbir geliştirmeye ve öze dönüşü sağlamaya çalışırken demokrat muhafazakarlar ve Kemalist solcular karşı durmayı vazife addedip sisteme payanda olmayı sürdürüyorlar.
Bu irticai duruşun ana ekseninde sol ideoloji var, buna HDP ve CHP payandadır.
Dolayısıyla Kemalist ve radikal solun hüküm sürdüğü fakat halkının Müslüman olduğu bir kenttir Van.
Sistem hırsızlık yapan, rüşvet yiyen ve komünizm suçundan sürgüne gönderdiği bütün memurlarını bu kentin ilçelerine, komşu illere göndererek solculuk eliyle Kemalizm belasının sürmesine de katkı sağlamıştır.
Dikkat ederseniz HDP nin ideolojisini bilenlerin tamamına yakını ayrıca sıkı bir Kemalist'tir. Çünkü liderleri Öcalan sistemini oturtmakta Mustafa Kemali örnek aldığını derslerinde söylemlerinde ve kitaplarında açık açık ifade etmiştir.
Bu sebeple bir HDP'li ayrıca sıkı bir CHP'lidir. Mefhumu muhalifinden bir CHP'li de sıkı bir HDP'lidir.
Yok birbirilerinden pek farkları.
Çünkü sol ideoloji birdir, tektir ve materyalisttir ve bu yönüyle de sistemin sacayaklarından birisidir.